2 Ocak 2013 Çarşamba

Yargının bakışı değişti Soner Yalçın çıktı

1.Aslında ne oldu?
Yıl 2009… Ahmet Altan’ın kızı Sanem Altan soruyor, amcası Mehmet Altan cevaplandırıyor:
“Bence AKP’ye kalsa Ergenekon kapanır bile. AKP’yi aşan bir irade Ergenekon’un peşinde… Dünya sistemi Ergenekon’u tasfiye ederek Türkiye’yi tedavi ediyor… Burası NATO ülkesi. Burada NATO’nun ve ABD’nin istemediği hiçbir darbe olmaz.”
Mehmet Altan’dan dinlediğimizi anlamaya çalışıyoruz:
1.Ergenekon’u iktidar değil, dünya sistemi NATO tasfiye ediyor.
2.Ergenekon’u tasfiye ederek, Türkiye’yi tedavi ediliyor.
Hasan Cemal, Cengiz ÇandarMehmet Altan… Bu isimler sıradan köşe yazarları değil… Resmi bir sıfatları yok ama görünmeyen protokollerde bir konumları var.
Bu yüzden Ergenekon Davası’yla ilgili olarak Mehmet Altan’ın yukarıdaki yorumu önemli…
2.Vesayet döneminin bitirilmesi, Türk Tarihi’nin en önemli süreçlerindendir
Genel olarak Mehmet Altan’a ve İslam Dünyası’na bakışından dolayı da NATO’ya eleştirilerimiz var. Ne NATO’nun yaptığı her şeyi tasvip edebiliriz ne de tasfiye ettiklerine ‘mazlum’ rolü verebiliriz.
Doğruya doğru, eğriye eğri demek zorundayız.
Bizi bu süreçte asıl ilgilendiren Anayasa oylamasıyla Vesayet döneminin bitmesidir. Vesayetin bitmesi tıpkı 1950 değişimi gibi tarihi bir olaydır… Demokrasi’de halkın egemenliği dışında başka bir güç kabul edilemez. Bilge siyaset adamı Dündar Taşer’in ‘Ordular, içinden çıktıkları milletin değerleriyle çatışamaz’  önermesi, 100 yıllık bir gecikmeyle yerini buluyor.
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, ‘Menemen Olayları’ yıldönümünde milletin değerleriyle barışık bir tören dilini yakalarken, Başbakan Erdoğan aynı günlerde Selçuklu Sentezi’ni vurgulayan bir beyanat verdi. Bunlar devlet-millet kaynaşmasının güzel işaretleri… Darısı bir kısım köşe yazarının başına… Onlar liberallerle ittifakın bozulmasına bozulmuş halde… İçişleri Bakanı üzerinden Başbakan’a surat ekşitmeye devam ediyorlar…
3.Ergenekon sürecinde sorunlar var…
Vesayet döneminin sonlandırılmasında Ergenekon ve bağlı davalar önemli bir rol oynamıştır…
Ancak Ergenekon sürecinde sorunlar var… Ergenekon enteresan bir dava… Hatta davalar yumağı… Muhtevanın nerden başlayıp nerde bittiğini kimse bilmiyor. Gelinen noktadan Başbakan Erdoğan memnun değil, Arınç memnun değil, Çiçek memnun değil.
Devlet protokolünün tepkilerinden ipin ucunun kaçtığını anlıyoruz. Ancak temel yaklaşım değişmedikçe bu mahkemenin adil karar alması da mümkün değil.
Ergenekon Davası’nın yaklaşımı muhalif olmayı, ‘darbeci’ olmak şeklinde algılıyor. Oysa muhalefet doğası gereği iktidara karşıdır ve onu yıkmak ister.
4.Ergenekon Davası Vesayet’in tasfiyesini gölgeliyor
Anayasa oylamasıyla Vesayet siteminin kaldırılması nasıl tarihi bir aşamaysa, Ergenekon da onun zıddına süreci baltalayan bir çıkmaz haline geldi.
Ergenekon Davası’na göre Başbakan Erdoğan’ın 7-8 yıl birlikte devleti yönettiği Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve Hanefi Avcı gibi emniyet istihbarat başkanı ‘düşman’ safında. Benzer biçimde MİT Müsteşarı Hakan Fidan ‘düşman’ olmaktan Başbakan’ın tavassutuyla yırtmış vaziyette. Savcılar hala MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ikide bir yoklama çekiyor.
Ergenekon’un ‘çoklu düşman’ tanımı yüzünden, Balyoz ve Ay Işığı planlarının deşifresinde kamuoyu desteğini alamadı. Devlet Bahçeli’nin ‘darbeyi düşüneni bile hapse atalım’ desteği ilginç bir şekilde dikkate alınmadı.
5. Değişim kendi aşırılıklarından vazgeçiyor!
Vesayet dönemi bitti… Erdoğan, devlet olmayı öğrendi ve sevdi.
Değişim şimdi kendi aşırılıklarından vazgeçiyor! Bu iş tatlıya bağlanacak gibi…
Bu mücadelenin önemli bir kısmında aşırılıklar yapılmış ki, Özel Yetkili Mahkemeler’i iktidar kendi eliyle yok ediyor.
Şimdi Anayasa Mahkemesi, illegal yöntemlerle toplanan delilleri de delil kapsamı dışına çıkardı.
Araştırma sürecinde delillerin tahrifinin iddiası bile, haklı gerekçeleri haksızlığa dönüştürüyor.
Mecelle, “haklı hakkını haklı kalarak aramalıdır” der. Geleneksizlere bir şey ifade etmemiş olabilir, ama bizim için kavi bir sözdür.
Bu adımları, NATO’nun ‘önleyici vuruş doktrini’nin aksine, yerli inisiyatifler olarak görüyoruz.
6.Hatime: Yargının konsepti değişti
Evet yargının konsepti değişti, Kurtlar Vadisi’nin ‘konsept danışmanı Soner Yalçın, değişen yeni konsepte göre dışarı çıktı… Buna göre Ergenekon ve benzer davalarda benzer sonuçlar görebiliriz…
Bu süreçte bizi asıl ilgilendiren Vesayet döneminin bitmesidir… Biz yarınları şekillendirecek, yeni devlet ve siyaset dilinin inşasına kafa yoralım.
Yüce Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. (Amin)
Devlet-millet kaynaşması önemli… Devlet bizim için bürokrasiler toplamı değil. Ancak ‘devlet-i ebet müddet’le bekamızı sağlayabiliriz… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder