1.Türk-Rus evlilikleri
Birbirine komşu halklar arasında evliliklerin görülmesi doğal… Türkler ve Ruslar arasında evlilik olaylarına sıkça rastlanır.
Türk-Rus evlilikleri, ciddi bir toplumsal zemindir. Daha önce seçkinler arasında görülen evlilikler Glasnost sonrasında tabana yayılmıştır. Artık İstanbul, Ankara, Trabzon ve Antalya başta olmak üzere çok yaygın bir coğrafyada Türk-Rus evlilikleri görülmektedir. Evlilik programlarında Rus gelin adayları da yer alabilmektedir.
Rahmetli Erkan Ocaklı’nın ‘Oy Nataşa Nataşa/ Kodun beni ataşa’ şarkısı Glasnost sonrasında ortaya çıkan yakınlaşma sırasında bestelenmiştir. Artık Türk Dizileri’nde Larissa’lar bir karakter olarak görülebilmektedir. Popüler televizyon dizilerinden ‘Paramparça’ dizisindeki Hazal’ın annesi de Rus gelinlerimizdendir.
Tatyana Moran, eleştirmen Berna Moran’ın Rus kökenli eşi. Tatyana Moran, çocuk yaşta geldiği Türkiye’de bir ömür geçirir.
Tatyana Moran’ın İletişim Yayınları’ndan çıkan ‘Dün, Bugün’ adlı anılarını tekrar karıştırıyorum.
İşbu yazı Rusya gerilimi gündeminde toplumsal hafızamıza hoş bir katkı olur umuduyla yazıldı.
2.Halide Edip’in asistanı Tatyana Moran
Tatyana Moran, İstanbul Edebiyat Fakültesi İngilizce Bölümü’nde Halide Edip’in asistanıdır.
Halide Edip, bütün Mustafa Kemal muhalifleri gibi İnönü tarafından el üstünde tutulur. Sonradan Demokrat Parti milletvekili seçilecek olan Halide Edip de İnönü tarafından İngiliz Filolojisi’nin başına getirilir.
Berna Moran ve Tatyana Moran Filoloji’de Halide Edip’in öğrencisi olurlar. Mina Urgan, bölümün asistanları arasındadır. Bilahare Tatyana Moran da İngiliz Filolojisi Bölümü’nde Halide Edip’in asistanı olur.
Başlangıçta doğal olarak Tatyana Moran’ın hafızasında İşgal İstanbulu’nda Sultanahmet Mitingi’nde konuşan hatip Halide Edip’in hayali vardır. Sonra ‘Sinekli Bakkal’dan ‘Handan’a romanlarını hatırlar. Üniversitedeki Halide Edip ise bu eski birikimi harcayan bir kişiliktir. Halide Edip derslerine hazırlıksız gelir, anlattıkları ansiklopedik malumatla sınırlıdır.
3.İstanbul’un Rus göçmenleri
Tatyana Moran’ın ailesi Narmanlı Hanı’nda Tanpınar’ın komşusudur. Hatta Narmanlı Hanı’ndaki küçük evi Tanpınar’a Tatyana Moran bulmuştur. Tanpınar’ın bir çok eserinin doğuşuna şahitlik eder. Moran, Tanpınar’ın ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü önce tiyatro olarak yazdığını daha sonra romana çevirdiğini söyler.
Tatyana Moran’ın babası Lev, değirmencidir. Atatürk, Tatyana’nın babası Lev’le konuşarak İkinci Dünya Savaşı döneminde Trakya’daki değirmenleri onartır, yeni değirmenleri devreye sokar. Türk Ordusu’nun Trakya’daki birlikleri ekmek ihtiyacını bu değirmenlerden karşılar.
Lev ismi Tolstoy’un isminden esinlenerek konulmuştur. Lev’in babası, tam bir Tolstoy hayranıdır. Diğer çocuklarının isminin Nataşa ve Şura olması, Tolstoy’un roman kahramanlarına öykünmedir.
İstanbul’da yaşayan göçmen Ruslar’ın bir kısmı değirmenci bir kısmı lokantacı ve otelci olur. Rus Modernleşmesi; kalkınmayı doğru okumuştur. Ruslar, meslek sahibi olarak eğitilir. Türkiye; Tatar ve Bulgaristan göçmenlerinin gelişiyle zanaatkar yeni bir kitle kazanır. Tabii bu başarıların tamamı Rus Modernleşmesi’nin eseridir.
Tatyana Moran, Türkiye’de Nazım Hikmet, Mina Urgan, Aziz Nesin, Füreya Koral, Murat Belge gibi her kuşaktan ünlülerle tanışır. Zaten Tatyana Moran’ın iki halası Lenin Zürih’te sürgündeyken onun yakın çevresinde yer alırlar. Halalar, Lenin, Troçki, Lunaçarşski ve Kristi muhitinde Ekim Devrimi’ni Zürih’te inşa edenler arasındadır.
Ekim Devrimi’nden sonra Ruslar’ın İstanbul’a ve Çanakkale’ye gelişiyle Türk Kültürü’nde bir çok yenilik ortaya çıkar. Daha önce deniz hamamlarına giren İstanbullular plaj kültürüyle tanışır. Otellerin girişinde Kızılordu’nun tasfiye ettiği Çar yanlısı muhalif Rus subaylar resmi üniformalarıyla hizmet ederler. İstanbul’da otel girişlerinde bugün bile varlığını koruyan askerimsi üniformalı kıyafetler, Çar yanlısı Rus subaylarının hatırasıdır.
4.Devrim evlatlarını yer
‘Devrim evlatlarını yer’ bilinen bir söylemdir. Sovyet Devrimi, Lenin’le yakınlığa rağmen Tatyana’nın burjuva ailesini de tasfiye eder. Aile İstanbul’a kaçar. Tatyana, Notre Dame de Sion’da okur. Buradaki arkadaşlarından biri sonradan cumhurbaşkanı olacak olan Fahri Korutürk’ün eşi Emel Korutürk’tür.
‘Devrim evlatlarını yer’ söylemi Ekim Devrimi’nin kurmayları arasındaki çatışmada daha belirgin hale gelir. Kızılordu komutanı Troçki devrim sonrasında tasfiye edilir. Troçki’nin ilk sürgün mekanı İstanbul’dur. Büyükada’da balık tutarken gülen Troçki fotoğrafı bir ‘İstanbul Hatırası’ olarak kalır. Stalin, Troçki’yi Meksika’da öldürtür.
5.Çevirmenlikten eleştirmenliğe Berna Moran
Berna Moran, Tatyana’nın ikinci eşidir. Birinci eşi Nikita ile Afrika’da evlenmiştir. Berna Moran’ı ‘Türk Romanına Eleştirel Bakış’ adlı eserinden dolayı kültür sanat okurları bilir. Berna Moran üniversitede görev almadan önce yabancı şirketlerde çevirmenlik yaparak geçimini sağlar.
1950 sonrası Türkiye şantiye haline gelir. Büyük fabrika ve altyapı inşaatlarından önemli bir kısmını yabancı şirketler yapar. Yabancı şirketlerde tercümanlık yapan Berna Moran ve eşi Anadolu’daki şehirlere birlikte giderler.
Tatyana Moran, İstanbul’da kaldığı zamanlarda kendisine çeviri ve telif yazı işleri bulur. Zekeriya Sertel’in Tan gazetesinde yazılar yazar. Bu sırada Tan’da yazan Nazım Hikmet’le ayaküstü tanışır. Nazım Hikmet kendisinden Rusça bir roman ister. Sonra Nazım Hikmet’in sorunlu yılları başlar, irtibatı kesilir.
Cumhuriyet gazetesinde yazılar yazar. Yunus Nadi, Puşkin konusunda bir şeyler yazdırır.
1980’li yıllarda Sovyetler Birliği’nde Glasnost-Açıklık dönemi başlayınca Rusya turu düzenleyen şirketler Rusya’ya götürmek için kapısını çalar. Kendine göre gerekçelerle bu seyahat teklifini kabul etmez.
6.Hatime: Kültürel İktidar Siyasal İktidar
Türkiye’de Kültürel İktidar, Siyasal iktidar’a karşı bir savaş verir. Tabii mesele bazılarının zannettiği gibi bugün başlamamıştır. Menderes, Demirel, Özal dönemleri boyunca durum değişmemiştir.
Yalçın Küçük, medya silahşörlerinin Aydınlık Basın Yayın Orta Okulu mezunu olduğunu söylemişti. Buradaki ‘orta okul’ tabiri Küçük’e ait.
Tiyatro ve edebiyatta ise yoğun bir TKP tezgahı vardır. Nazım Hikmet’ten Vedat Türkali’ye, Ahmet Ümit’e edebiyatta kabiliyetler ne hikmetse hep TKP’den çıkar. Küresel Sistem’in emrindeki Kültürel İktidar böyle uygun görmüştür.
Tatyana Moran ve Berna Moran da Sol içinde TKP’ye yakın bir duruş sergiler. Berna Moran’ın yeğeni Ahmet Kardam da Türk Solu’nun Rusçu kanadındandır. Kardam, TKP’nin yönetim kadrolarında yer alır.
Kardam ilerleyen yaşında aile kökeninde yeni bulgular elde eder. Dedeleri arasında Bedirhanlar’ın olduğunu keşfeder. Bu konuda kitaplar yazar ve soluğu Kuzey Irak Kürt Yönetimi’nde alır. Burada Celadet Bedirhan’ın kızı ile görüşür.
Eski Dev-Genç ve Kurtuluşçular CHP’li belediyelerin ağır ağabeyleridir. Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya eşkıyalığı Sol’da çok methedilir. Bu çarpık bakışa itiraz edebilen sayılı kişiden biri Profesör Celal Şengör’dür. Şengör’ün Sol eşkıyalığa eleştirel bakışı, ‘dışkı polemiği’ ile anlaşılmaz hale geldi. Oysa Sol’da bu eşkıyalara karşı çıkmak kolay değildir.
Sol fraksiyonlardan Halkın Kurtuluşçular’ın bir kısmı EMEP yoluyla HDP’ye evrilirken bir kısmı da eski Maoculuk ortak paydasıyla Doğu Perinçek’e sığınmıştır. EMEP Eski genel başkanı Levent Tüzel, EMEP kontenjanından HDP milletvekili seçilmişti.
12 Eylül 1980 öncesinin Halkın Kurtuluşu fraksiyonu ile bugünkü Halkın Kurtuluş Partisi’ni birbirine karıştırmamak lazım. Nurullah Ankut’un genel başkanı olduğu Halkın Kurtuluş Partisi Hikmet Kıvılcımlı yanlısı bir Sol parti. HKP, küresel saldırganlığa karşı yerli bir refleks. Parti, genel Sol’un aksine Ermeni Soykırımı İddiaları’na karşı duruyor.
Ayrı dünyaların insanı olsak da Nurullah Ankut’un seçim konuşmaları 7 Haziran ve 1 Kasım 2015’in en içten konuşmalardı. Meraklısı YouTube’den dinlesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder