25 Temmuz 2012 Çarşamba

Bir başka açıdan İsmet İnönü

Kurultay partisi CHP bir kurultayı daha geride bıraktı. Vukuatsız başarılı bir kurultaydı. Kurultayda Kılıçdaroğlu’nun listesini delenler arasında Gülsün Bilgehan da vardı. Bu yazının vesilesi Gülsün Bilgehan olsun. Biz bu vesileyle İsmet İnönü ve ailesi üzerinde biraz konuşalım.
Mevhibe kızım, ikindi geçmesin
Emine Işınsu’nun annesi Halide Nusret’in anılarını okuyorum. Kitabın bir yerinde sahne şu: Halide Nusretİsmet İnönü’nün annesi Cevriye Hanım ve İnönü’nün eşi Mevhibe Hanım’la sohbet ediyor. Vakit ikindiyi biraz geçmiş olmalı ki, Cevriye Hanım telaşlanıyor. “Mevhibe kızım, ikindi geçmesin. Hadi sen namazını kılıver” diyor.  Mevhibe Hanım doğal bir rahatlıkla gidip namazını eda ediyor.
Sonraki yıllarda first leydi olduğu süreçte de namaz, oruç ve mevlit,  İnönü Ailesi’nin tabii uygulamaları arasında görülür. Gülsün Bilgehan yakın zamanda yaptığı bir basın açıklamasında İnönü Ailesi’nin geleneksel ‘mevlit’ uygulamalarından bahsetti.
Burada mevlit anahtar kelime… Semra Sezerİnönü Ailesi’nin kızı… Cumhurbaşkanı ‘Köşk’teki Hakim’ Ahmet Necdet Sezer’in eşidir. Mevlit Semra Sezer döneminde Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde okunmaya devam etmiştir.

18 Temmuz 2012 Çarşamba

Erdoğan bu hamleyle yeni dönemin sinyalini veriyor

Türk siyasi hayatı geçiş dönemlerinin sancısını zor atlatır. Giden liderin yeri bir türlü doldurulamaz. Gelen lider ve kadrosu “yerimi buldum” diyene kadar ya misyonu biter ya konjonktür değişir…
Bu durum; DemirelÖzalTürkeşEcevitYazıcıoğlu ve Erbakan sonrası görüldü. Şimdi başbakan Erdoğan yeni bir hamleyle yeni bir dönemin sinyalini veriyor.
Siyasetin doğası kazanmak üzerine kurulu. Başarılı bir liderin bir noktaya gelip kendi yönetim erkini bir başkasına devretmesi görülmüş bir şey değil. Türk siyasetinde görülmemiş bir şeyler oluyor…
Başbakan Erdoğan, siyasette hizmet süresini 3 dönemle sınırlandıran yaklaşımı kesin bir şekilde uygulamaya hazırlanıyor. Partileriyle özdeş hale gelmiş bir çok isim gelecek dönem göz önünde olmayacak. Bu durumun belediye başkanları için de geçerli olmasını diliyoruz. Erdoğan’ın doğuda İslamcı Kürt kanaat önderleri ve aşiret liderlerini liste dışı bırakması da kolay uygulanacak bir karar değildi. Erdoğan, bunu da başarıyla uyguladı. Şimdi 3 dönem operasyonu ve Has Parti katılımıyla farklı bir uygulamayla karşı karşıyayız…

10 Temmuz 2012 Salı

Ahmet Türk'ten Gün Sazak'a üstseçkin bir Türkiye fotoğrafı

Kasr-ı Kanco, Mardin’in Derik ilçesinde kale ev tarzında inşa edilmiş ihtişamlı bir yapı… Suriye sınırına 40 kilometre uzaklıkta. Ahmet Türk, doğduğu ve büyüdüğü Kasr-ı Kanco’yu “nefes aldığım yer” diye tarif ediyor. Burada çocukları ve torunlarıyla ilgileniyor. Ahmet Türk, boş vakitlerinde 30 bin dönümlük pamuk ve mısır tarlalarını geziyor. En büyük zevki satranç oynamak. Hayat da bir nevi satranç oyunu… İnsan bazen şah olur, bazen mat.
Ahmet Türk’ün izahına göre ne kendisi toprak ağası, ne de toprakları abartılacak kadar fazla. Toprak Reformu’ndan yana olduğunu bile açıklar. Türk kendi durumunu şöyle anlatır: “Ağalık ayrı bir şeydir. Bizim ilk sorunumuz ağalarla çıkmıştı. Bu yüzden kan davasına geçtik.”
Kan davasına geçmek! Ve bunu, bunca kariyere rağmen hala savunabilmek. Anlaşılacak şey değil.
Kültür tasarımında Yaşar Kemal nasıl ‘iyi eşkıyalar’ın romancısı, Yılmaz Güney ‘iyi eşkıyalar’ın sinemadaki idolüyse, Ahmet Türk de kötü feodalite içinde ‘iyi ağalar’ın meclisteki temsilcisidir. Bu tasarımda Ahmet Kaya nerde kaldı diyeceksiniz, o maraba çocuğu olarak İstanbul’a kendini atmış. “Karagümrük uyusun, Fatih uyusun. Atatürk Bulvarında rüyalar büyüsün.” Ahmet Kaya yoksulluk yuvalarının adamıdır. Gecekondu bile değildir Ahmet KayaAhmet Kaya ile Ahmet Türk’ün ortak paydası Mercedes’tir. Seçkin Kürtlerin Mercedes’le imtihanı bitmez… Ahmet Kaya gibi Ahmet Türk’ün adı da kaçak Mercedes olayına karışır.

4 Temmuz 2012 Çarşamba

Zavallı sola fazla yüklendik, biraz da bizimkilere bakalım

Yıl 1976 ya da 1977 olmalı. Ankara Atatürk Lisesi’nde öğrenciyim. Okulumuz ülkücülüğün kalesi. Müdürümüz sonradan Boyabat Belediye Başkanı seçilen Hasan Kara. Okulda havada sıkı dindar bir eğilim esiyor. Sonraki yılların öne çıkan isimleri İsa Armağan ve İbrahim Çiftçi okulun öğrencisi. Veteriner Fakültesi öğrencisi Muhsin Yazıcıoğlu Ülkü Ocakları Genel Başkanı. Ocak genel merkezi okula yakın. Sık sık genel merkeze gidiyorum. Ben de Ahmet Arvasi damarından hareketin içinde buluyorum kendimi. Kurtuluş Parkı civarı, Niğde, Sivas ve Site Öğrenci Yurdu ara sıra uğradığım mekanlar.

Sivas Yurdu’na gittiğim bir günün ertesinde Hasret dergisinin paketlenmesi için bir görev veriliyor bizim takıma. Yer ilginç MHP’nin Bahçelievler’deki Genel Merkezi… Genel Merkez’e gidiyoruz. Paketlemenin yapılacağı yer bahçede bir kulübecik. Kulübede parti atık evraklarının içinde paket yapıyoruz. Ben de merak var. Ben ufak ufak bu evrakları karıştırmaya başlıyorum. O evraklardan anladığım şey, çocuk aklımızla sıradan bir genel sekreter yardımcısı sandığımız Yaşar Okuyan’ın hiç de öyle olmadığıydı.