25 Eylül 2012 Salı

Babanzade ailesi, Nazım, Yaşar Kemal ve Necip Fazıl

İbni Haldun toplumların ve devletlerin ömrünü insan hayatına benzetir… Onun görüşüne göre devletler ve toplumlar da insanlar gibi doğarlar, gelişirler, zirveye çıkarlar ve atalet safhasının ardından yıkılırlar. İlk bakışta “acaba?” denilse de biraz yakından bakınca bu görüşün gerçek olduğu görülür. Gumilev, devletlerden çok toplumlar için benzer bir aşamalar şeması verir. Çözülme anlayışları ve gerekçeleri farklı olsa da Marks’tan Weber’e, Sorokin’e düşünürlerin yaklaşımları daima birbirini tetikleyen aşamalar içerir.
İbni Haldun çözülme aşamalarını sıralarken her aşamanın özelliklerini de sıralar. Çözülme-inhitat safhası başlayınca devletlerde asalet düşkünlüğü de abartılır. Mesela yıkılma sürecine girmiş bir devletin yöneticisi için yükselme döneminde bile kullanılmayan asalet sıfatları kullanılır. 
Bir asalet gösterisi: İngiliz prensin düğünü
Geçen yıl İngiliz prenslerinden birinin düğünü oldu. Düğüne sadece İngiltere’nin ve dünyanın asilleri çağrıldı. ABD Başkanı Obama da asil olmadığı için düğüne davet edilmedi. Düğüne Türkiye’den davet edilenlerin başında Selahattin Beyazıt ve eşi Ayşe (Arvas) Beyazıt vardı. Selahattin Bey’den sonra herhalde bu tür davetlere oğlu Toys’R’us’ın sahibi Murat Beyazıt ve Musevi birlikteliği birlikte katılacaktır.

19 Eylül 2012 Çarşamba

Samanlık kahramanı Ertuğrul Kürkçü!

Bilenler bilir, bilmeyenler Ünlütürk’ü hiç bilmez. Memduh Ünlütürk’ün ordu içindeki Arnavutçuların lideri olduğu söylenirdi. Bilmiyorum onda Bektaşilik var mıydı? Emekli askerlerden Erol MütercimlerÜnlütürk’ten dinlediklerini birebir not etmiş. Notlardan en flaşı, aralarında Ertuğrul Kürkçü’nün de bulunduğu Mahir Çayan ve arkadaşlarının askeri hapishaneden kaçmalarıyla ilgili olanı.
1. Ondan sonra hiçbirisi hayatta bırakılmayacak
Memduh Ünlütürk anlatıyor: “Biz Mahir Çayan’ların hapishaneden kaçacağının enformasyonunu aldık. Bu enformasyonu aldıktan sonra Faik Türün, ben, sonra Turgut Sunalp geldi, bir durum değerlendirmesi yaptık. Sonra Faik Türün Ankara’yla konuştu. Bir gün sonra dört tane Amerikalı subay geldi. Bu toplantıda ben vardım, Amerikalı subaylar vardı, durum değerlendirmesi yapıldı. Hapishaneden kaçma hazırlığı yapıldığı istihbaratı kendilerine aktarıldı. Onlar şunu söylediler: “Bırakın kaçsınlar. Ve bunların hapishaneden kaçabilmeleri için ne gerekirse yapın. Örneğin hiç arama yapmayın. Kazılan toprakların saklanmasına göz yumun.” Bize 26 maddelik bir öneri dizisi verdiler. Ondan sonraki süreçte şu planlandı: Bunlar hapishaneden kaçacak. Kaçışları dakika dakika izlenecek. Ondan sonra hiçbirisi hayatta bırakılmayacak. Ben Amerikalı subaylarla iki toplantıya katıldım. Üçüncü toplantı yapıldığında beni odaya almadılar ve bundan sonra benim bu grupla herhangi bir ilişkim olmadı. Arada ne oldu bilmiyorum. Faik Türün’le de ilişkim koptu.”
Burada soru şudur: İçerden askere istihbarat veren kimdir? Hücredeki sanıklar arasında zamanın kadrolu ajanı Mahir Kaynak da olmadığına göre içerden bilgi sızdıran kimdir?

11 Eylül 2012 Salı

Ahmet Türk, Yezidi aşiretlerinin ileri gelenlerindendir

Geçen hafta sondevir.com’da ‘PKK'dan Yezidileştirme projesi’ adlı bir araştırma yayınlandı. Araştırma ilginçti! Araştırmada Apo’nun İslam fetihlerini suçlayan, Yezidileri öven görüşleri aktarılıyordu. Yazıda Ahmet Türk’ün de Yezidi kökenli olduğu da ileri sürülüyordu.
Bu iddiaya çok şaşırdım. Çünkü 2011 genel seçimlerinde Ahmet Türk’ün Adıyaman’da yaptığı konuşmayı hatırladım. Konuşmasında Said-i Nursi’nin Kürtlerin gururu olduğunu dile getiren Türk, “Başbakan şunu iyi bilsin, Kürtler dünyanın en dindar halkıdır. Büyük alimler yetiştirmiş bir halktır. Said-i Nursi hazretleri Kürtlerin gururudur” demişti. Özel hayatında İslam’ın hiçbir yönüne yaklaşmayan Türk’ün bu açıklamasının politik olduğu biliniyordu. Geçtiğimiz günlerde Türk’ün eş başkanı olduğu Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Diyarbakır’da bir konferans düzenledi.
Ahmet Türk DTK’nın İslam Konferansı’nın açılışını yaptı
DTK İnanç Komisyonu tarafından organize edilen 1. Kürdistan İslam Konferansı Diyarbakır’da yapıldı. Konferansa, DTK Eş Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, DTK Daimi Meclis Üyesi Altan Tan, Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, DİAYDER Başkanı Zahit Çiftkuran ve Şeyh Muhammed Seyri Can, Hafız İsa, Hafız Selahaddin ile birlikte çok sayıda hafız, şeyh ve din adamı katıldı.
Konferansta konuşan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk Kürt halkının esir durumda olduğu söyleyerek, “Allah mazlumların yanındadır. Biz çalışırsak bunu başarabiliriz ve tüm Kürtler olarak özgürlüğümüze kavuşabiliriz” diye devam etti.

5 Eylül 2012 Çarşamba

Erdoğan-Bahçeli İttifakı

Türkiye’nin en temel sorunu terör… Ne yazık ki, bu sorunu içerdeki aktörlerle çözme imkanımız yok! Bunun için yeni arayışlar içindeyiz. Arayışlarımızın istikameti dışa açılmak… Özal dönemiyle ekonomik anlamda başlayan dışa açılım, bugün siyasi interlandımızı genişletmek şeklinde kendini gösteriyor.
Başbakan Erdoğan önce Gazze, şimdi de Arakan üzerinden Türkiye’nin etki alanını tıpkı Enver Paşa gibi İslam Dünyası eksenine yaymak istiyor.  Bu projenin bonusu ise Suriye gerçeği olarak yanı başımızda beliriyor.
I. Bahçeli’nin açılım denemeleri
MHP lideri Devlet Bahçeli de terör sorununun içerden çözülemeyeceğinin farkında. Bahçeli Türk Federasyon kurultayları haricinde Batı ülkelerine adım atmıyor. Türkmenistan, Kazakistan ve Çin resmi ziyaretleri dışında yurt dışı ile ilgilenmiyor. Bahçeli, Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Bosna Hersek ve Kosova’yı kapsayan Balkan gezisiyle açılım denemeleri yapıyor.
Bahçeli’nin riskli ‘Kerkük’te Bayram Namazı’ açılımının Maliki’nin aforozuna uğraması bir geri adım olarak görülmemeli. Kerkük interlandımızda unutulmaması gereken bir halka…