25 Mart 2014 Salı

Kurt Seyit ile Münevver Hanım ekseninde siyaset

1.Nermin Bezmen’in dedesi Kurt Seyit
Kurt Seyit ve Şura’ Nermin Bezmen’in romanı… Şu anda dizi olarak televizyonda devam ediyor. ‘Kurt Seyit ve Şura’ dizisi laf ola beri gele bir dizi değil.
İşbu yazı ‘Kurt Seyit ve Şura’dan ziyade Nermin Bezmen’in ‘Kurt Seyit ve Murka’ romanından hareketle bir gündem okuma denemesidir.
Kurt Seyit ve Murka’nın Türk Siyaseti’nde ve ticari hayatında uzanımları var.
Nermin BezmenKurt Seyit’in torunudur… Kurt SeyitRusya’da monarşi döneminde Çar Nikola’nın muhafız alayında görevli Kırımlı Türk asıllı bir Rus subayıdır.
* Kurt Seyit’in babası Mirza Mehmet Eminof’tur. St. Petersburg’da askeri akademiyi bitirmiştir. EminofRusya’da Lenin’in öncülük ettiği Ekim Devrimi’ne tanıklık eder. Kurt Seyit’in kardeşleri Osman, Havva ve Mahmut, Ekim Devrimi sırasında Ruslar tarafından Kırım’da öldürülür. Dedesinin köklerini araştırırken gazetelere ilan vererek Kırım’da Eminof’ soyadlı kişiler arayan Nermin Bezmen, bu arayışına da cevap bulur. Büyükbabası Mirza Mehmet Eminof’un kardeşinin torunlarının izine rastlar.

19 Mart 2014 Çarşamba

Stalin'in Tavuğu ve Kırım

1.Evimizin balkonunda güvercin yuvası
Evimizin balkonuna bir çift yaban güvercini yuva yaptı. Güvercin hayatını fazla bilmiyoruz. Televizyonda belgesel seyredip, internetten güvercin bilgileri ediniyoruz. İmdadımıza dostum Eren Gündoğan’ın kızı genç veterinerimiz Tuğba yetişiyor. Ondan güvercin beslenmesi, ilaçları hakkında bilgiler alıyoruz.
İki yumurtadan iki güvercin yavrusu çıkıyor. İki yavru güvercinin büyümesini gözlemliyoruz. Yavruların biri hırçın, diğeri uysal. Törelerimizde olduğu gibi tabiatlarına göre isim veriyoruz. Birinin adı ‘Hırçın’ diğerinin adı ‘Uysal’ oluyor.
Doğada işler zor, can pazarı bir hayat… ‘Hırçın’ ve ‘Uysal’ın düşmanı çok. Kargalar ve martılar can düşmanı. Diğer güvercin aileleri de yuvayı kapmak için yarışıyor.
Derken yavrulardan ‘Uysal’ı kargalar öldürdü. Moralimiz bozuluyor. ‘Uysal’ı kargaların şerrinden koruyamadığımız için üzgünüz.
Üniversite sınavına hazırlanan kızım Fatmagül, ‘Hırçın’ı korumak için nöbette. ‘Hırçın’ın hem kargalar tarafından öldürülmemesini, hem de diğer güvercinler tarafından yuvasından atılmaması için teyakkuzda.

11 Mart 2014 Salı

Kırım gündeminde bir düşünce fırtınası: Cengiz Dağcı Paneli

1.Kırım gündemini yakalayan bir panel
Annem, dünya gündeminin Müslüman’ı üzen akışına bakıp, “Bağdat’ta köpek kudursa bizi bulur” der.
Ukrayna’daki iç karışıklıkları sıradan bir ‘dış mesele’ olarak izlerken, olaylar Kırım’a sıçrayınca bu meselenin bizim için bir ‘iç mesele’ olduğu anlaşıldı.
Ukrayna gündemi artık Kırım gündemine döndü... Bu süreçte 7 Mart 2014 tarihinde İpek Üniversitesi’nce düzenlenen ‘Cengiz Dağcı Paneli’ zamanlama açısından kültür dünyamıza olumlu bir katkı sundu.
Toplantı vesilesiyle kıymetli dostlarım Dr.Yılmaz Cebecioğlu, Yazarlar Birliği İstanbul Başkanı Hüseyin Emiroğlu ve yönetmen Nihat Çeliker’le de görüşmüş olduk. Yılmaz Bey’in mahdumu genç Türkolog Abdülkerim Satuk Buğra ile sohbet etmek, onun heyecanlarını hissetmek ayrıca güzeldi.
Doğumunun 95. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen Cengiz Dağcı Paneli’ne Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çetin (İpek Üniversitesi Film Tasarımı Bölümü), Prof. Dr. İbrahim Şahin  (Osmangazi Üniversitesi TDE), Öğr. Gör. İsa Kocakaplan (İstanbul Kültür Üniversitesi TDE) ve Prof. Dr. Orhan Söylemez (Ardahan Üniversitesi Rektör Yardımcısı) konuşmacı olarak katıldı.
Panelin video kaydını yapanlardan biriydim. Görüntüleri seyredip notlar aldım. Cengiz Dağcı Paneli’nin bence önemli akışından notlar aşağıda. 

5 Mart 2014 Çarşamba

Siyasette Üçüncü Yol'un temsilcisi Osman Bölükbaşı

Osman Bölükbaşıİç Anadolu için ayrı bir mana ve önemi vardır… Bir Ankaralı olarak benim ailemin siyasi hafızasında Bölükbaşı’nın ayrı bir yeri vardır. Babam Menderes’i önemsemesine rağmen Bölükbaşı-Türkeş ittifakının kurumsal yapısı CKMP’de karar kılmıştı. Amcam Nazım Çetin’in lakabı ise Millet Partisi’nin ambleminden dolayı ‘Kartal’ idi. Bu yazı politik bir İç Anadolu portresi olan Osman Bölükbaşı’nı anlatma çabasıdır.
1.Milli Mücadele’nin üç öncüsü İnönü, Bayar ve Çakmak
Milli Mücadele’nin Atatürk’ten sonraki üç öncüsü İsmet İnönü, Celal Bayar ve Fevzi Çakmak, siyasette üç akımın kurucusu oldular...
İsmet İnönüAtatürk’ten sonra CHP’yi kendini merkeze alarak yeniden tasarladı, adeta partiyi yeniden kurdu. Celal Bayar Demokrat Parti’nin, Fevzi Çakmak ise Millet Partisi’nin kurucusu oldu. Hikmet BayurMillet Partisi’nin genel başkanı oldu. Ancak toplum, Bayur’u değil Mareşal Çakmak’ı tanıyordu. Millet Partisi’ni kitlelere taşıyan ise Osman Bölükbaşı oldu.
Benzer bir şekilde Demokrat Parti’yi millete mal eden Bayar değil, Menderes oldu. CHP’nin kitlelerle buluşması ise 1973 sonrasında Bülent Ecevit’le gerçekleşti.