20 Haziran 2015 Cumartesi

Demirel buralıydı, bizdendi

1.Demirel buralıydı, bizdendi

Abdülhamit Han, kararlarını alırken daima Rus Büyükelçisi Kont İgnatief’in temayüllerini yoklar. Kararlarını onun bakış açısının tersine verir.
Cemil Meriç’in Abdülbaki Gölpınarlı için söylediği ‘neyi yıkacağını biliyordu’ yargısı Kont İgnatief için de geçerlidir.
Ben de kararlarımı alırken Abdülhamit yaklaşımıyla hareket eder, Cemil Meriç’in yargısına ulaşırım.
Süleyman Demirel olgusuna bu bakış açısıyla yaklaşınca tabii ki genel Sağ’dan farklı sonuçlara ulaşıyorum. Tıpkı pozitivist Atatürk gibi, sosyalist Attila İlhan’ın ve mason Süleyman Demirel’in de Tevhid’e, Nizamı Alem fikrine, ‘devlet-i ebed müddet’ idealine hizmet ettiğini görüyorum.

17 Haziran 2015 Çarşamba

Tanpınar'dan Mehmet Kaplan'a siyasi nasihatler

1.Menderes, Millet Partisi’ni ‘gericilik’le itham ederek kapatır
Millet PartisiCHP ve Demokrat Parti’den farklı bir siyasi çizgi olarak Mareşal Fevzi Çakmak öncülüğünde kurulmuştur. Partinin Genel Başkanı bilahare Osman Bölükbaşı olmuştur.
CHP’ye karşı büyük bir zaferle iktidara gelen Demokrat Parti’nin milliyetçi muhalefete hiç tahammülü olmamıştır. MenderesMilliyetçiler Derneği ve Millet Partisi’ni ‘gericilik’le itham etmiştir.
Millet Partisi, ‘dini esasa dayanan ve gayesini saklayan bir cemiyet olduğu’ iddiasıyla yani ‘gericilik’le itham edilerek 1954 yılında kapatılmıştır.
2.Yahya Kemal DP, Tanpınar CHP, Kaplan Millet Partisi taraftarı
Mehmet Kaplan; Yahya Kemal’den Tanpınar’a uzanan Muhafazarkar Düşünce’nin ‘santral kişilik’lerinden biri.
Yahya Kemal ve Tanpınar, Tek Parti dönemi CHP’sinden milletvekili seçilirler. 1950’den sonra Yahya Kemal, Menderes’e yakın durur. Tanpınar ise sıkı bir CHP’lidir. İsmet İnönü’nün yakın dostları arasındadır.
Yahya Kemal DPTanpınar CHPMehmet Kaplan Millet Partisi taraftarıdır.
Her üç aydın da Batılı anlamda Muhafazakar’dır.

9 Haziran 2015 Salı

Seçimin asıl galibi: TÜSİAD

1.Seçimin iki kaybedeni: Ak Parti ve MHP
Seçim öncesi siyasi hiçbir yazı yazmadım… Bu benim apolitikleşmem anlamına gelmiyordu. İki Sağ parti Ak Parti ve MHP’nin özgür düşünceye tahammülsüzlüğünden kaynaklanıyordu.
Bu yüzden siyasi yazı yazamadım.
Vasat adamı ve betonu sevenler, özgür düşünceden nefret eder.
Özgürlük olmayınca, bilim olmaz!
Halay Motifi’ni MHP keşfetti, Ak Parti filmini çekti, HDP yeniden yorumladı, yaşadı ve kazandı.
MHP’nin siyasal olarak söylemek istediği ‘Halay Motif’li ‘birlik’ dilini, Ak Parti ‘Ötekileştirme’ ile kaybetti, HDP daha iyi bir yorumla görselleştirdi ve ‘Türkiye Partisi’ oldu.

3 Haziran 2015 Çarşamba

Usta'sız olmaz!

1.Ustanın çırak için önemi: yolları kısaltmak
TanpınarYahya Kemal’i anlatırken, onun kendi hayatını kolaylaştırdığını söyler. Ustanın çırak için önemi buradadır: ‘yolları kısaltmak’…
Yaşayarak öğrenmek, insanın ömrünü çürütür, verimsizleştirir.
Yaşarak öğrenen, sürekli deneme yanılmayla vakit kaybeden insanın yaşama sevinciyle hayata bakması mümkün değil.
2.Miyasoğlu tecrübesini gözlemek
Yahya Kemal, Tanpınar’ın hayatını kolaylaştırdı.
TanpınarMehmet Kaplan’ın hayatını, Mehmet KaplanOrhan Okay’dan Mustafa Miyasoğlu’na genişçe bir kuşağın hayatını kolaylaştırdı.
Miyasoğlu’nun üretkenliği ve geniş ufkunda Mehmet Kaplan’ın derin izleri vardır.
Hilmi Yavuzİkinci Yeni etkisinde gelişen Entelektüel İslamcı Edebiyat’ın Müslüman şair Ziya Osman Saba’ya bile ulaş-ma-dığına dikkat çeker.
İkinci YeniEdebiyat-ı Cedide’ye benzer… İkisi de ecnebidir. Meraklısı Hikmet Kıvılcımlı’nın ‘Edebiyat-ı Cedide’nin Otopsisi’ adlı eleştirisine bakmalı. Attila İlhan ve Yusuf Kaplan’ın İkinci Yeni eleştirilerine ayrıca önemli.
Miyasoğlu, ‘Edebiyat Geleneği’ adlı eserinde Ahmet Mithat Efendi’den Muallim Naci’den başlayarak Türk Edebiyatı’nın sonsuz bir derya oluşuna dikkat çeker. Ziya Osman Saba ve Asaf Halet Çelebi hakkında müstakil eserler yazarak çok geniş bir çerçevenin uyanmasını sağlar.
Benim yazma serüvenimin ip uçlarında Miyasoğlu’nun Mehmet Kaplan’dan naklettiği ‘yazar gibi yaşamak’ nasihati etkili olmuştur. Mehmet Kaplan’ın öğrencisi Orhan Okay’ın vasat da olsa bir talebesi olmak ise ayrı bir şeref…
Kaya Bilgegil, Fahrettin Kırzıoğlu, Türükoğlu Gökalp, Kemal Yavuz, Saim Sakaoğlu, Şerif Aktaş, Bilge Seyidoğlu, Ali Berat Alptekin Erzurum Edebiyat Fakültesi’ndeki hocalarımızdı.
Bana Yahya Kemal’in önemini anlatan tez hocam Kemal Yavuz olmuştur. Tanpınar gibi bir dehanın yollarını kısaltan Yahya Kemal’i ‘Eski Şiirin Rüzgarıyla İndeks-Sözlük’ adlı mezuniyet tezimle tanımak şüphesiz benim hayatımı da kolaylaştırmıştır.