30 Ocak 2013 Çarşamba

Soyunu arayan adam TKP'li Ahmet Kardam

Benim ‘Kart Kurt Sesleri’ kitabım Bedirhan Bey ve ailesini anlatır. Ailenin Siyasi Kürtçülük içindeki yeri nesiller boyunca işlenir. TKP’li Ahmet Kardam da Bedirhan Ailesi mensuplarından bir isim…
 1.Soyunu arayan adam:
Ahmet Kardam 1992 yılında ablasından ilginç bir hediye alır. Hediye, elyazması bir defterdir. Kardam’ın babaannesinin babası, Sultan Abdülhamid’in paşalarından Ali Galip Paşa’dır. Defter, 1933 yılında Ali Galip Paşa tarafından, ölümünden kısa bir süre önce yazılmış.
Kardam defteri okuyunca ailesinin kökenine ilişkin o güne kadar hiç duymadığı şeyler öğrenir:
Babaannesinin babası Ali Galip Paşa’nın soyu Mihail Gazi (Mihael Kosses)’ye dayanır. Mihail GaziOsman Devleti kurulurken, Osman Bey’le işbirliği yapan, Bizans’ın Harmankaya tekfurudur.
Mihalzade Ali Galip Paşa, 1880 yılında o sırada Aydın Mutasarrıfı olan Necip Bedirhan Bey’in kızı Sariye ile evlenir. Bu evlilikten doğan üç kızdan biri Kardam’ın babaannesidir.
Kardam da aile köklerini tesadüfen öğrenen ünlüler kervanına katılır: “Yani ben Bedirhan Bey’in beşinci kuşak torunu oluyordum! Ben, kardeşlerim ve kuzenlerim kökenlerimiz konusunda hiçbir şey bilmiyorduk. Bizden gizlenmiş, açığa çıkartılmayı bekleyen bir ‘aile sırrı’yla karşı karşıyaydım.”

23 Ocak 2013 Çarşamba

Kayıp şehrin yazıcısı Metin Kaçan



1.Yeni şehrin içinde ama onun dışladığı adam
Şu sıralar dizilerden ‘Kayıp Şehir’i izliyorum… Belki yer yer kendi hikayemi bulduğum için seyrediyorum diziyi.
İstanbul’un hafızasında 1960’ların, 70’lerin, 80’lerin izleri var. Köyden şehre göçle oluşan bir İstanbul bu… İstanbul’da doğmayanların, doğamayanların İstanbul’u.
Yeni İstanbul çocuklarının hemen hiçbirinin iki ismi yoktur. Üç isimli seçkinlerden değildir onlar. Sadece bir adı bir de soyadı vardır bu adamların. ‘Kayıp Şehir’ bozuk para gibi harcar onları. ‘Kayıp Şehir, en son kendi yazıcısı Metin Kaçan’ı harcadı.

15 Ocak 2013 Salı

Fukuyama'yı döven sütçü!

1.‘Tarihin Sonu’ kimin sonu olacak?
Francis Fukuyama, Japon asıllı Amerikan devşirmesi… Hazret Sovyetler Birliği çözülünce zafer narası mahiyetinde bir tez ileri sürdü. Tezin adı: ‘Tarihin Sonu’…  Teze göre Sovyet sisteminin yıkılmasıyla liberal ekonominin alternatifsizliği perçinlenmiştir. Artık tarihin sonu gelmiştir. Kemal Sunal söylemiyle söylersek, “ağanın lafı üzerine artık söz söylemek mümkün değildir!”
Tarihin Sonu’ tezi dünyanın bir çok ülkesinden ziyade Türkiye’de etkili oldu. Türkiye küresel olayları içselleştirmesiyle ünlüdür. Can Yücel’in bu konuya örnek bir eleştirisi vardı. Çekoslavakya’nın Sovyetler tarafından işgaline karşı çıkmak, hiçbir ülkede sorun olmazken, Türk Solu’nda işgal yüzünden bölünmeler yaşandı.
Bunun üzerine Can Yücel, “Sovyetler, Türk Solu’nu bölmek için Çekoslavakya’yı işgal etti” vecizesini patlattı.
Sovyetler Birliği çözülünce, marksist bildiğimiz onlarca aydın, topluca kapitalizme biat etti, Fukuyamacı oldu… Altan Ailesi’nin, Özal döneminde başlayan değişimi, daha sonra ‘entelektüel bir salgın’ haline geldi. Biz bu değişimi yerliliğe, İslamiliğe doğru bir evrimle zannederken, değişin mimarlarının bizi dönüştürmek istediğini 10-15 yıl sonra anladık.

13 Ocak 2013 Pazar

Şehir düştü, demeden önce

Bizanslı tarihçi Yeorgios Francisİstanbul’un fethi için yazdığı kitabının adını ‘Şehir Düştü!’ koyar.  Bizans’ın son imparatoru Konstantin’in sadık adamı olan Francisİstanbul’un Fethi’ni, tarihin içinde yaşarken sağlıklı bir şekilde yorumlayabildiği için başarılı bir aydındır.
Biz bugün ne yapıyoruz? Sorusunu doğru cevaplamak da bizim imtihanımızın kritik dönemeci…
1.Aydın ne işe yarar?
Hilal TV’de Resul Tosun’un konuğu Sadettin Ökten… Resul Tosun soruyor, düşünür-mimar Sadettin Öktenİstanbul’u yorumluyor. Ökten’in sözlerinden anlıyorum ki, Francis’in İstanbul’un Fethi için kullandığı ‘Şehir Düştü’ ifadesi, bu gidişle doğrulanacak gibi.
Ökten’i dinlerken ‘Aydın ne işe yarar?’ sorusunu cevabını buluyorum. Sağın bu sorunun cevabına inanmadığını görüyorum. Onlar vasat adamı ve betonu seviyor.
Bu yüzden Turgut Cansever, Teoman Duralı, Durmuş Hocaoğlu ve Sadettin Ökten bu toplumun bilgeleri değil, meczupları yerine konuluyor. Mimar Mühendisler Grubu’nun değişim süresince ürettiği fikirler özellikle dikkate alınmıyor.  

9 Ocak 2013 Çarşamba

Kürt Hareketi ve passioner liderlik

1.Kürt Hareketi’nde iki kayıp Talabani ve Elçi
Yaşadığımız günler Kürt Siyasi Hareketi açısından sıcak günler… Abdullah Öcalan’la İmralı’da resmi görüşmelere başlandı. Yaşadığımız süreç, Öcalan’ın PKK ve uzanımları üzerindeki etkisini de gösterecek.
Görüşmelere katılan isimlerden Ahmet Türk DTP Eski Genel Başkanı ve şimdi Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı… Ahmet Türk, Kürt Siyasi Hareketi’nin ikincil liderlerinden bir isim…
Öte yandan Ak Parti’nin Erdoğan sonrası liderlik mücadelesinde Hakan Fidan ismi de bu süreçle alternatifler arasına girecek.
Kürt Siyasi Hareketi’nin ılımlı liderlerinden biri olduğu söylenen Şerafettin Elçi geçtiğimiz günlerde vefat etti. TBMM’deki Türk Bayrağı sarılı devlet törenin ardından Cizre’de Kürt Bayraklı törenler düzenlendi. Elçi, Milli Takımlar Eski Teknik Direktörü Mustafa Denizli’nin kayınpederi. DenizliŞerafettin Elçi’nin kızı Evin Elçi ile evli ve şimdi Rizespor’u çalıştırıyor.
Elçi’nin partisi KADEP’in Genel Başkan Yardımcısı da Hülya Avşar’ın kuzeni Yüksel Avşar… 
Kürt Siyasi Hareketi’nin Kuzey Irak’taki uzanımları da bizi ilgilendiriyor… Irak Cumhurbaşkanı ve KYP Eski Lideri Celal Talabani ölüm döşeğinde… Oğlu Kubat Talabani, Kuzey Irak Yönetimi’ni eklemlenmiş vaziyette… Ancak Bölgesel Kürt Yönetimi de homojen bir yapı değil. Talabani Bölgesi Sorani dil havzası, Barzani Bölgesi Kırmançı dil havzası… Uzmanlara göre Soranice ile Kırmançca arasındaki fark İngilizce ile Fransızca arasındaki fark gibiymiş…

2 Ocak 2013 Çarşamba

Yargının bakışı değişti Soner Yalçın çıktı

1.Aslında ne oldu?
Yıl 2009… Ahmet Altan’ın kızı Sanem Altan soruyor, amcası Mehmet Altan cevaplandırıyor:
“Bence AKP’ye kalsa Ergenekon kapanır bile. AKP’yi aşan bir irade Ergenekon’un peşinde… Dünya sistemi Ergenekon’u tasfiye ederek Türkiye’yi tedavi ediyor… Burası NATO ülkesi. Burada NATO’nun ve ABD’nin istemediği hiçbir darbe olmaz.”
Mehmet Altan’dan dinlediğimizi anlamaya çalışıyoruz:
1.Ergenekon’u iktidar değil, dünya sistemi NATO tasfiye ediyor.
2.Ergenekon’u tasfiye ederek, Türkiye’yi tedavi ediliyor.
Hasan Cemal, Cengiz ÇandarMehmet Altan… Bu isimler sıradan köşe yazarları değil… Resmi bir sıfatları yok ama görünmeyen protokollerde bir konumları var.
Bu yüzden Ergenekon Davası’yla ilgili olarak Mehmet Altan’ın yukarıdaki yorumu önemli…