31 Temmuz 2013 Çarşamba

Cenaze yaka fotoğrafları koleksiyoncusu Mustafa Sarıgül

1.Türkiye’de siyaset düğün ve cenaze etkinlikleriyle hayat buluyor
İnternetin komik haber sitesi ZaytungMustafa Sarıgül’ü anlatırken, onun ‘cenaze yaka fotoğrafları koleksiyonu’ yaptığını söyler. Türkiye’de siyaset düğün ve cenaze etkinlikleriyle realize oluyor. Sağda bu işin piri Başbakan Erdoğan, solda ise Mustafa Sarıgül… Sarıgül’ün kolay kolay cenaze töreni kaçırdığı görülmemiştir. Tabii burada saha avantajı da önemli. Üstseçkinlerin cenaze mahfili Teşvikiye Camii, Şişli’de Sarıgül’ün sınırları içinde. Sarıgül saha avantajını hep değerlendirmiştir. 
2.Aylin Kotil niçin yürüyor?
Seçim barajının düşürülmesi öncelikli olarak BDP’nin sorunu. Eli silahlı PKK’nın elde ettiği kazanımları, sivil siyaset bir türlü artıya çeviremiyor.
Aylin Kotil, Mustafa Sarıgül’ün eski eşi ve İstanbul Eski Belediye Başkanı Aytekin Kotil’in yeğeni. İstanbul’dan Ankara’ya yürüdü. Yürüyüş gerekçesi seçim barajının düşürülmesi.
Aylin Kotil’in yürüyüş gerekçesini düşünüyorum. Somut bir neden bulamıyorum. CHP Genel Merkezi’nin Aylin Kotil’in yürüyüşüne destek vermesinden, eylemin Sarıgül karşıtı cephenin bir hamlesi olduğunu anlıyorum.
Mustafa Sarıgül, sürekli gündemde olan bir siyasi aktör… Öyleyse Sarıgül’ü yakından tanımamız şart olmuştur.

24 Temmuz 2013 Çarşamba

Yeniden 'Biz ve Onlar' yalanı

1.‘Biz’ kim ‘Onlar’ kim?
Bugün batıcı cephenin karargahı ne CHP ne de ordu… Batıcı cephenin karargahı artık TÜSİAD’tır. Yakın zamana kadar Ak Parti iktidarının yanında olan TÜSİAD şimdi karşısında. Taksim Gezi Parkı eylemleri TÜSİAD koordinatörlüğünde yürütülüyor. Eylemler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na odaklanmış vaziyette.
Tabii TÜSİAD deyince gariban sütçü Muharrem Yılmaz’ı değil, asıl babaları hatırlamak gerekir: Koç, Sabancı, Eczacıbaşı…
Bu sıralamayı görünce Türk Siyaseti’nin ‘Biz ve Onlar’ denkleminin nasıl bir yalan üzerine oturduğunu görürüz. Tarihe dikkatle bakınca önce biz’den olanların zamanla nasıl onlar’a dönüştüğünü görürüz.
2.Geçmişe bakalım, geleceği görelim
Pratikten hareket edelim. Atatürk döneminde Ankara’nın orta boy bir bakkalı olan Koç, devlet eliyle işbirlikçi İstanbul sermayesine karşı biz’den bir işadamı haline getirildi.
Aynı şekilde Eczacıbaşı, ecnebi liman burjuvazisine karşı yerlici bir sermaye olarak de let tarafından desteklendi.
DP ve AP iktidarları, Koç ve Eczacıbaşı’na karşı Sabancı’yı, Boyner’i destekledi.
Özal, Sabancı desteği yanında kendi dar sermaye grubunu yarattı.
Eczacıbaşı’na karşı Özal’ın has adamı Halis Toprak’tı.
Korkut Özal’ın ortağı Hüseyin Bayraktar ve Kentbank’ın sahibi Mustafa Süzer diğer adamlarıydı.
28 Şubat 1997 süreciyle görüldü ki, ‘bizim sermayemiz’ diye milletin imkanlarını hizmetine sunduğumuz sermaye grupları onlar’ın safında yer aldı. 1997’de Refah Partisi, 2002’de MHP tasfiye edilirken bu sermaye grupları onlar’ın finansörlüğünü yaptılar.

17 Temmuz 2013 Çarşamba

Hüsamettin'in koordinatları

Türkiye yeni bir konsepte geçiyor. Yaşadıklarımız bu değişimin sancıları. Lozan ve NATO’dan sonra Baldıran Konsepti’ne geçiyoruz. Artık Leyla Zana’nın “Silah Kürdün sigortasıdır” sözünü hepimiz kabul ettik.
Değişim bununla sınırlı değil. İstanbul başta olmak üzere medyanın ve finansın da yeniden tasarımı yapılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi yeni değişimin anahtarı.
Siyaset, Gezi Parkı odaklı olarak bunun için gergin.
Artık batıcı muhalefetin merkezi ne CHP ne de ordu… Yeni merkez TÜSİAD…
TÜSİAD’ın menajeri ise Hüsamettin Özkan…
Biz bu yazıda Hüsamettin Özkan’ın koordinatlarını çözmeye çalışacağız. 
1.Önce ağabey Necdet Özkan’dan başlayalım
Hüsamettin Özkan iş hayatına ağabeyi Necdet Özkan’ın yanında başlar. Uzun süre yap-satçılıkla uğraşır. Bir müteahhit olarak İstanbul’un çeşitli semtlerinde binalar yapar. Ağabeyi, 1983’te, Bayrampaşa ilçesinde belediye başkanı olunca şirketteki işlerin ağırlığı Hüsamettin Özkan’ın üzerine kalır.
Necdet Özkan, 1977’de İstanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil’in yardımcısıdır. Necdet Özkan, CHP saflarında aktif politika yaparken, Hüsamettin Özkan, politikanın dışında kalır. Sadece bir kez 1970 yılında İstanbul delegesi olur. Ağabeyiyle aralarında sessiz bir anlaşma vardır, Hüsamettin Özkan’a düşen ticarettir.
Hüsamettin Özkan, işten arta kalan zamanını futbolla doldurur. Dansın yerini futbol almıştır artık. Beşiktaş tutkunu olan Hüsamettin, hemen her cumartesi, arkadaşlarıyla futbol oynar.

10 Temmuz 2013 Çarşamba

İki komplo bir suikast!

1.Giriş: Paranoyak olmayan şerefsizdir!
Bir gazeteci, düşünürümüz İsmet Özel’le söyleşi yapıyor… Özel’in sözleri karşısında gazeteci panikliyor: “Ama bu sözleriniz bir paranoya! Siz paranoyak mısınız?
Özel’in sözleri tarihi öneme sahip: “Bu şartlarda paranoyak olmayan şerefsizdir!
Hala o şartlardayız. Paranoyak ithamının ilk belirtisi şüpheyi kaybedersek, kimliğimizi ve kişiliğimizi kaybedeceğiz.
Bilgi bombardımanı bizi bilgisizleştirmek için yapılıyor. Eğer hafızaya, arşive yaslanmazsak, medya bizi nesneleştirecek. 
2.Hüsamettin Özkan’ın dayısı Necati Kurmel
Necati Kurmel, Kayseri’deki Saray Halı fabrikasının sahibi… Kurmel’in öne çıkan özelliği, iktidar arayışlarında organizatör bir kişilik olması. Bu özelliği ile eski merkez sol ile eski merkez sağın ortak paydası gibi bir isim.
Kurmel de Süleyman Demirel’den Rahmi Koç’a oyun kurucu ‘derin siyaset’in aktörlerinden biri. Yeni siyaset tasarımlarında Kurmel’in adı hep geçmiştir.
Proje adamı Necati Kurmel’in belki de ilk somut eseri yeğeni Hüsamettin Özkan’ın politik bir tasarım olarak varlığı. 
Önce iki komployu hatırlayalım
Siyasi projelerle siyasi komplolar tarih boyunca iç içe olmuştur.

3 Temmuz 2013 Çarşamba

İkinci Hüsamettin Vak'ası

1.Şeref Malkoç: Bugün Erdoğan’a yapılan daha önce Bahçeli’ye yapılmıştı
Şeref Malkoç, Saadet ve Has Parti’de görev alan bir siyasetçi. Şimdi Has Parti’nin katılımı dolayısıyla Ak Parti’de. Gezi Parkı olayları üzerine başlayan turuncu eylemler üzerine, “Bugün Erdoğan’a yapılan daha önce Bahçeli’ye yapılmıştı” dedi.
Bu millici bakış, Türkiye’nin ecnebi medyası tarafından doğal olarak es geçildi. Şaşırmıyoruz. Çünkü bu medya tasarımı bugünler için oluşturulmuş.
Gezi Parkı olaylarından önce yazdık. Türk Siyaseti’nde dananın kuyruğu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde kopacak. Bunu biz biliyorsak siyasetin duayenleri de her halde biliyordur.
Siyasetin yeni denklemi İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu Mustafa Sarıgül’ün CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığına Hüsamettin Özkan ikna ediyor.
Hüsamettin Özkan dışında Kılıçdaroğlu’nu ikna etme konusunda Cemaat’in de devreye sokulduğu iddia ediliyor.
Ve buna göre de Mustafa Sarıgül’ün CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığına kesin gözüyle bakılıyor.