26 Ağustos 2014 Salı

Yeni başbakan Ahmet Davutoğlu

1.Üç Dönem Seçilme Kuralı’ndan Davutoğlu tercihine Ak Parti
Ak Parti, siyasete yeni prensipler getiriyor… Üç Dönem Seçilme Kuralı, erki elinde tutan Erdoğan’ın uzun soluklu siyaseti amaçladığını gösteriyor.
Erdoğan ve merkez kliğin Davutoğlu tercihi, Türk Siyaseti’nin pragmatik-çıkarcı geleneğinin zıddına bir karar.
Ak Parti’de çok seslendirilen Abdullah Gül genel başkan, Bülent Arınç başbakan formülünün kabul görmediği anlaşılıyor. Erdoğan’ın en yakın kurmaylarından Binali Yıldırım’ın hüzünlü basın toplantısı artık bir dönemin kapanmak üzere olduğunu gösteriyor.
Bülent Arınç’ın Yalçın Akdoğan için söylediği ‘yeni yetme’ tabiri hayata geçiyor. Yeni dönemde tasfiye olacak kurmaylardan Arınç’ın yerine Akdoğan hükümet sözcüsü oluyor.  
Krizler bir yöneticinin devrini tamamladıktan sonra yerine gelecek ismin belirlenmemesiyle derinleşir. Erdoğan liderlik inisiyatifiyle böyle bir krizin çıkmasına müsaade etmiyor.
Erdoğan, kardeşim’ dediği Davutoğlu’nu yerine geçecek isim olarak işaret ederken yerine bir ‘emanetçi’ değil, yeni bir lider adayı bırakıyor. Bu durum Davutoğlu için şans, Erdoğan için ise meziyet.

20 Ağustos 2014 Çarşamba

BOP Tiyatrosu'nda IŞİD oyunu

1.IŞİD’ın yöntemleri birebir Taliban yöntemi
IŞİDSuriye ve Irak kaosundan ortaya çıktı. Kısa sürede umulmadık bir etkinlik kazanan örgütün yükselişini kolay kolay izah etmek mümkün değil.
IŞİD’in Suriye ve Irak’ta yaygınlaşmasıyla Taliban’ın Afganistan ve Pakistan’da yaygınlaşma şekli arasında birebir aynilikler var. Her iki coğrafyada da önce istikrarsız eylemce grupların yaygınlaşması daha sonra da bir örgüt vasıtasıyla süpürme harekatı söz konusu.
Şimdi IŞİD bir merkez adına süpürme harekatı yapıyor.
2.IŞİD’in katliamları
IŞİD sadece abartılı zaferleriyle değil, katliamlarıyla da gündemden düşmüyor. Örgüt kendi inancı dışında olan herkesi küfürle itham ediyor ve ayrı inançtaki herkesi İslam adı altında Vehhabiliğe geçmeye zorluyor.

12 Ağustos 2014 Salı

Seçimin asıl kazananları Erbakan ve Öcalan

1.Niçin Erbakan ve Öcalan kazandı?
Türkiye’nin zor seçiminin iki kazananı var…
İlk etapta kazananları Erdoğan ve Demirtaş olarak söylemek işin kolay tarafı.
Seçimin asıl kazananları ise Erbakan ve Öcalan.
Bu iki lider siyasi çizgilerini bir cemaati inşa eder gibi inşa etmişler. Siyasetteki bugünkü başarı aslında onlarca yıl geriye uzanan bir tercihin sonucu.
Siyaset cemaatleşiyor
Evet siyaset cemaatleşiyor… Bununla kast ettiğimiz cemaatlerin siyasette giderek etkinlik kazanması değil. Cemaatlerin siyasette etkinlik kazanması, durumun sadece bir yüzü.
Yaşadığımız süreçte iki cemaatin evrimi dikkate değer.
Fethullah Hoca Hareketi’nin devlet içinde kadrolaşarak operasyonel bir güç haline geldi. Menzil Hareketi ise heterojen bir muhip yönelişinden homojen bir yapı oluşturmayı başardı.

6 Ağustos 2014 Çarşamba

Cumhurbaşkanlığı gündeminde Başgil'i hatırlamak

1.Başgil’in hayatının satır başları
Ali Fuat BaşgilHafız Halis Şükrü Efendi ile Makbule Hanım’ın oğludur.
Başgil, 1893 yılında Samsun’un Çarşamba ilçesinde doğdu. Yedeksubay olarak Birinci Dünya Savaşı’na katıldı. 4 yıl Kafkasya Cephesi’nde görev yaptı. 1921 yılında Fransa’ya gitti.
Paris Siyasi Bilimler Yüksek Okulu ile Sorbon Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden diploma aldı.
Boğazlar Meselesi’ konulu teziyle doktor unvanını aldı.
Lahey Devletler Hukuku Akademisi’nin kurslarına katıldı. Burayı bitirip sertifikasını aldıktan sonra 1920 yılında Türkiye’ye döndü.
Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğretim Kurumu’na Genel Müdür Yardımcısı olarak tayin edildi. 1930 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’nde açılan imtihanı kazanarak doçent oldu. Bir yıl sonra profesörlüğe yükseldi. İstanbul Üniversitesi’nin kurulması üzerine Anayasa Hukuku derslerini okutmak üzere bu üniversiteye geldi. Bu görevi sırasında Mülkiye Mektebi’nde hocalık, İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi’nde müdürlük yaptı.