20 Ocak 2016 Çarşamba

PKK, Kürt Hareketi değil, Şirk Hareketi'dir!

1.Öteki’nin inşası olarak Kürtçülük
Kürt müziğini, Kürtler’den önce  Ermeni Aram HaçaturyanGarapete Haço ve Kaviz Aksa derleyip yorumlar.
Kürtçe’nin gramerini Fransız dilbilimci Roger Lescot hazırlar.
Kürtçe için ilk Latin alfabeyi hazırlayan İsahak Marogulov, aslen Asuri’dir.  Marogulov’un babası 19. yüzyılda İran’dan Ermenistan’a göç edip, Erivan’ın Dıvin köyüne yerleşir. MarogulovErmenistan’da doğar.
Roger Lescot’in tasarımına göre Kürtçe yazı dilini kurma çabasına girişen Celadet Bedirhan’ın Havar dergisinin kadrosunda Asuri kökenli Yusuf Malik aktif rol alır.
Ağrı İsyanı’nı örgütleyen Hoybun Cemiyeti’ni bir kanadı Ermeniler’den oluşur ve Hoybun Cemiyeti’nin başkanı Ermeni Vahan Papazyan’dır.
Kürt Dili Edebiyatı Antolojisi’ni Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Kültür Bakanı Talat Sait Halman yazar. Yine Kürtçe’nin ilk müzikalini Haldun Dormen sahneye koyar.
2.Ötekileştirilmek istenen Karakeçili Aşireti ve PKK
Kimlik, değişmez sabit bir olgu değildir… Kimlikler psiko-sosyal ve tarihsel süreçler içinde tekrar tekrar inşa edilir.
Kimlik inşası, farklı etkenler, koşullar ve bağlamlardan etkilenir.
Karakeçili AşiretiOsmanlı İmparatorluğu’nu kuran Kayı boyuna bağlı bir aşiret… Aşiret’in Bilecik’ten Şanlıurfa’ya kolları var.
Şanlıurfa merkezli Karageçili AşiretiOsmanlı’nın kurucu aşiretinin bugünkü akrabaları… Aşiret üyelerinin bir kısmı zaman içinde Kürtçe konuşmaya başlamış.
Güneydoğu’da Cizre ve Diyarbakır merkezli terör eylemleri devam ediyor… Geçen gün Mardin’de eylem hazırlığındaki üç terörist öldürüldü. Öldürülenlerden birinin adı Mizgin Karageçili idi…
Karageçili Aşireti, mensupları içinde Kürtçülük’le ilgili ilk örnek Mizgin Karageçili değil. 1990’lı yıllarda Eyüp Karageçili de Siyasi Bölücülük’ün ikinci partisi HADEP’te genel başkan yardımcılığı yapmıştı.
Karageçili Aşireti genelinin PKK ile alakası yok. Aradan böyle aykırı tipler türemiş… Benzer bir şekilde Badıllı, Türkan, Karahan gibi Türk aşiret yapıları içinde genel bir Milli Birlik düşüncesi var istisna olarak ‘Kürtçü’ tipler çıkabiliyor.
Sorun Güneydoğu’daki Türk aşiretleriyle sınırlı değil. Batı bölgelerdeki Alevi-Türkmenler’de önce TİKKO ve DHKP-C şimdi ise PKK-HDP sempatisi var. CHP ancak yaşlı ve orta kuşak Aleviler’in partisi. Sünni-Türkmen yapılardan da PKK’lı çıkabiliyor.
Türkiye’deki Tatar ve Çerkes etnoslarının bazı fertleri bile bu yabancılaşmadan kendini kurtaramıyor. Mesela Eskişehirli bir Tatar olan Canan Kurtyılmaz da PKK’lı bir teröristtir. Murat Karayılan’a yakınlığıyla bilinen ‘Asya’ kod adlı Canan Kurtyılmaz, örgüt kamuoyunda ‘Tatar Canan’ olarak biliniyor.
3.Osman Öcalan: PKK kurmayları 35 yıldır Kürtçe öğrenemediler!
PKK içinde Türkler önemli bir damar…
Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan daha önce PKK kurmayları arasında idi, sonra tasfiye edildi. Osman Öcalan şimdi Kuzey Irak’ta yaşıyor.
Osman ÖcalanPKK kurmayları hakkında açıklamalar yaptı. Osman Öcalan’a göre terör örgütü liderlerinden Cemil Bayık’ın Kürtçesi zayıf, Duran Kalkan Kürtçe bir toplantı düzenleyemez sadece Kürtçe yemeğini ve suyunu isteyebilirMustafa Karasu’nun da aynı şekilde olduğunu söyleyen Osman ÖcalanPKK kurmayları 35 yıldır hala Kürtçe öğrenmiş değiller der. Bu isimlere ilaveten PKK’nın kurucu kadrosundan Kemal Pir de Kürt değildir.
PKK’da Kürtçe konuşanlara ilkel denirdi
PKK’nın resmi dilinin Türkçe olduğunu söyleyen Osman ÖcalanPKK, Kürtçe konuşanlar için ‘ilkel milliyetçi’ tabirini kullanırdı diyor.
4.Kimlik inşasının senkretik yapısı
Senkretizm, kelime anlamı olarak ‘bağdaştırmacılık’ demek... Senkretizm, kendisinde olanı atmayıp yeni durumlarla bağdaştırarak gelişir. Kimlik inşa sürecinin dayandığı temelleri ve ilerlediği basamakları ortaya koymak gerekir.
Özcan YeniçeriMelvin Seman’dan hareketle yabancılaşma’nın monoton bir tecrübe olmadığını söyler. Buna göre yabancılaşma-ötekileşme aşamalı olarak gerçekleşmektedir. Güçsüzlük, anlamsızlık, normsuzluk, tecrit edilme ve bireyin kendisine yabancılaşması şeklinde anlaşılabileceğini tespit etmiştir. (Türkiye Günlüğü, Kış 1993, s.25)
5.Şirk İtikadı’ndan Yabancılaşma İttifakı’na PKK-HDP
Yukarıda örneklerle anlatmak istediğimiz husus, meselenin artık Kürtçülük olmaktan çıkmış olduğudur.
Örneklerimizi zenginleştirelim…
HDP’ye “Mahir Çayan’ın emanetini teslim ediyorum” mesajını gönderen ÖcalanÇayan kuşağının devletle mücadele ettiğini PKK’nın müzakere aşamasına geldiğini söyler.
HDP’nin yedeği DBP (Demokratik Bölgeler Partisi)’nin Eş Başkanı Emine Ayna, 12 Mart 1971 dönemi THKO (Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu) üyesi teröristlerinden Ömer Ayna’nın yeğenidir. Emine Ayna, doğrudan Cemil Bayık’a bağlı çalışır.
Eski TKP’li Veysi SarısözenTİP’li Filiz KoçaliHalkın Kurtuluşu-EMEP’ten Levent TüzelAnadolu Kültür Derneği Başkanı işadamı Osman Kavala’nın selamıyla Apo’ya giden ‘Beynelmilel’ci Sırrı Süreyya Önder HDP’nin savaşçıları arasında.
Çerkes Deniz Akkaya’nın Kürtçe öğrenmesi, Çerkes-Arnavut Nur Sürer’in PKK’yı açlık greviyle desteklemesi boşuna değil. İslam karşıtı Takva filminin senaristi Önder Çakar Kobani’de PKK için savaşırken yaralanması ve THKO’lu eylemci Deniz Gezmiş’in avukatı TİP’li Niyazi Ağırnaslı’nın torunu Boğaziçili Nejat Ağırnaslı’nın Kobani’de ölmesi benzer örnekler.
6.Kimlik inşasının alt süreçleri
S.Ahmet Arvasikavramların insan zihninde geçmişten geleceğe, somuttan soyuta, maddeden manaya, objeden süjeye doğru bir veya çok yönlü bir gelişim geçirdiğini söyler. (Kendini Arayan İnsan, Bilgeoğuz Y.)
Kavramsallaştırma sağlanmadan olguları idrak etmemiz mümkün değildir. Kavramlar ve kavramsallaştırma (tasavvur), duyularımızı biçimlendirmek suretiyle dünyayı akıcı ve sistematik bir biçimde anlamamızı sağlamanın imkanını arar. Duyular, kavramlarla düzenlenmedikleri sürece kelimenin en düz anlamıyla anlamsız ya da Kant’ın deyimiyle kördür.  (İslam Estetiğine Giriş, Oliver Leaman, Küre Y.)
Elif Şafak’ın babası sosyolog Nuri Bilgin, “Kimlikler İnşa Ürünüdür” başlıklı söyleşisinde önemli tespitler yapar. (Türkiye Günlüğü, Yaz 2007, s.89) Aşağıda bu söyleşiden kısa bir özet yayınlıyoruz.
Kategorilendirme, sosyal karşılaştırma, ötekinin icadı ve kolektif belleğin inşası süreçleridir.
Bu süreçlerin ilkinden sonuncusuna doğru gittikçe, kimlik inşasında duygusal ve motivasyonel yanların payı artmaktadır. Bir başka deyişle kimlikler, motivasyonlara hizmet ettikçe, araçsallaşmaktadır.
Bunun için öncelikle bir ‘biz’ ile ‘onlar’ kategorilerinin, aidiyet grubumuz olan iç grup ile başkalarının aidiyet grubu olan dış grupların belirlenmesi, hatta yaratılmaları yoluna gidilir.
Bundan sonraki aşama öz-saygımızın, öz-değerlik duygumuzun yüceltilmesidir. Pozitif bir kimlik duygusu kazanmanın en yaygın yollarından birisi, diğer grupların statüsünü alçaltarak kendisininkini yükseltmekten geçmektedir.
Yani her grup, kendi inanç ve değerlerini, yetenek ve özelliklerini yüceltme, diğer gruplarınkileri ise değersizleştirme eğilimindedir.
Başlangıçta dünyayı kavrama, aşina kılma, zihnen evcilleştirme ve hakim olma ihtiyacıyla oluşturulan kişi, grup, durum veya nesne kategorileri, daha sonra bu kategorilere dahil olup olmamamıza göre duygusal olarak yükleniyor.
İlişkilerimizin niteliğine göre dost, müttefik, nötr, rakip veya düşman sayılıyor.
Çatışma halinde bulunan gruplar, genellikle olumsuz özellikler yüklenerek öteki’leştiriliyor. Ve ‘öteki’ kılınan gruplar kendi grup kimliklerimizin tesisinde işlevsel bir rol oynuyor. Kendimizi tanımlamak, ötekini tanımlamaktan geçiyor; ‘biz’, onlardan olmayan olarak inşa ediliyor.
Buna paralel olarak işleyen bir süreç de kolektif bellek oluşturmaktır. Grup kimliğinin inşasında, ortak bir geçmişin vurgulanması ve bunun belirli bir tarzda kurgulanması yoluna gidilir. Bu esas itibariyle kolektif kimliğin gereklerine uygun bir geçmiş icat etme, bir kolektif bellek yaratma, bir tarih yazma etkinliğidir. Veya daha genel bir deyişle, çeşitli amaçlar yolunda, tarihin araçsallaştırılmasıdır.
Aidiyet duygusuna bir anlam ve derinlik verilerek, kolektif kimlik inşası sağlanır.
Topluluk temel bir çekirdekten itibaren yani merkezden çevreye doğru piramit tarzında örgütlenir ve belirgin bir hiyerarşik yapı içinde, koloniler kurarak yani başka çekirdekler etrafında odaklaşarak genişler.
7.Hatime: Artık ‘Milli birliğimiz dini birliğimiz’dir
Mirzabeyoğlu, müşriklerin tersine iman sahibi olduğunu söyler. Anti-tez Kürtçülük, sadece bölünmenin değil, Şirk’in temsilcisidir. Şeyh Sait’in özel kalem müdürü Liceli Fehmi’nin oğluna Zerdüşt ismini vermesi boşuna değil.
İmamı Maturidi Hazretleri’nin kelam şaheseri ‘Tevhid Kitabı’, eser ismiyle bile bize çok şey söyler.
Dinlerarası Diyalog’tan Sentetik Tek Dünya Dini tasarımına Tevhid’e inanmayanların akıbeti ‘etnik Türk’ olsalar bile Senkretik Kürtçülük’e, Şirk Hareketi’ne boyun eğmektir.
Yalçın Koç hocamız, ‘etnik kimlik bölünük bir kimliktir’ buyurur. İnsanlığı kurtaracak yegane terkip Anadolu Mayası’dır, ‘Ali-Osman Terkibi’dir.
Yukarıda sıraladığımız PKK işbirlikçisi Türkler’in yabancılaşma gerekçelerinin temelinde Şirk var.
Rahmetli Nuri Bilgin’in sözleri önemli: “Kendimizi tanımlamak, ötekini tanımlamaktan geçiyor; ‘biz’, onlardan olmayan olarak inşa ediliyor.”
Toplamayan dağıtır, bütün fikre inanmayan parçalar.
Evet artık ‘Milli birliğimiz dini birliğimiz’dir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder