Geçen hafta sondevir.com’da ‘PKK'dan Yezidileştirme projesi’ adlı bir araştırma yayınlandı. Araştırma ilginçti! Araştırmada Apo’nun İslam fetihlerini suçlayan, Yezidileri öven görüşleri aktarılıyordu. Yazıda Ahmet Türk’ün de Yezidi kökenli olduğu da ileri sürülüyordu.
Bu iddiaya çok şaşırdım. Çünkü 2011 genel seçimlerinde Ahmet Türk’ün Adıyaman’da yaptığı konuşmayı hatırladım. Konuşmasında Said-i Nursi’nin Kürtlerin gururu olduğunu dile getiren Türk, “Başbakan şunu iyi bilsin, Kürtler dünyanın en dindar halkıdır. Büyük alimler yetiştirmiş bir halktır. Said-i Nursi hazretleri Kürtlerin gururudur” demişti. Özel hayatında İslam’ın hiçbir yönüne yaklaşmayan Türk’ün bu açıklamasının politik olduğu biliniyordu. Geçtiğimiz günlerde Türk’ün eş başkanı olduğu Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Diyarbakır’da bir konferans düzenledi.
Ahmet Türk DTK’nın İslam Konferansı’nın açılışını yaptı
DTK İnanç Komisyonu tarafından organize edilen 1. Kürdistan İslam Konferansı Diyarbakır’da yapıldı. Konferansa, DTK Eş Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, DTK Daimi Meclis Üyesi Altan Tan, Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, DİAYDER Başkanı Zahit Çiftkuran ve Şeyh Muhammed Seyri Can, Hafız İsa, Hafız Selahaddin ile birlikte çok sayıda hafız, şeyh ve din adamı katıldı.
Konferansta konuşan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk Kürt halkının esir durumda olduğu söyleyerek, “Allah mazlumların yanındadır. Biz çalışırsak bunu başarabiliriz ve tüm Kürtler olarak özgürlüğümüze kavuşabiliriz” diye devam etti.
Gözüme ilk takılan DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan…
DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan yezidi kökenli
Tuncer Bakırhan 1989’dan itibaren, HEP çizgisindeki partilerin değişik kademelerinde görev aldı. DEHAP genel başkanlığı yaptı. Bu sırada, hakkında davalar açılan partiyi feshedip, ekibiyle birlikte DTP çatısı altına girdi. Sonraki kongresinde genel başkanlık yarışını kazanamadı. Tuncer Bakırhan kendini şöyle anlatıyor: “Ailem Urfa Viranşehir’den göçmüş. Aslen Yezidi bir aileye mensubum. 1800’lerde bazı sorunlardan Kars’a göç etmişler. Bu göçle birlikte inançları da genele uymuş ve bir değişim geçirmiş. Ben kendimi Müslüman olmuş Yezidi bir ailenin çocuğu olarak görüyorum.”
Bakırhan, Kürt siyasi hareketinin içinde Yezidiliğin yeri nedir? Sorusunu da şöyle cevaplandırıyor “Bireyin etkin kimliği ve inancı çok etkili olmuyor. Birikimi, aktif hareketliliği, emeğe dayalı bir çaba önemli. Bende öyle oldu. Yezidilik, benim bildiğim, bir yere gelmem için önemli bir kimlik değil. Dedemden beri gelen bir değişim bu. Ama Kürt siyasi hareketinde Yezidiler başından beri varlar ve halen de aktif şekilde içindeler. Onların Yezidi olmaktan çok kendilerini Kürt olarak görmelerinden kaynaklanan bir durum bu.”
Yezidi Derneği Başkanı Veysi Bulut
2005 yılında Zeytinburnu Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Göç Sempozyumu’nun danışmanları arasında idim. Sempozyuma özellikle davet ettiğimiz isimlerden biri Beşiri Yezidileri Derneği Başkanı Veysi Bulut idi. Bulut sempozyumda “Bir Göç Hikayesi : Türkiye’de Azınlık Olmak / Yerli Olmak” adlı bildirisini sundu. Bulut, ilk defa bir Yezidinin kendi kimliği ile bir resmi toplantıya çağrıldığını açıklamıştı. Ben özellikle insanların gerçek kimliğini açıklaması taraftarıyım. Kripto kimlikler ne kimliğini saklayan azınlık mensubuna ne de millet bütününe bir fayda sağlıyor. Açıklık herkes için güzel.
‘Evet Ben Selanikliyim’ kitabın yazarı Ilgaz Zorlu
‘Evet Ben Selanikliyim’ kitabın yazarı Ilgaz Zorlu’nun kriptoluktan vazgeçerek gerçek kimliğine yani Yahudiliğe yönelmesi de benim için doğru bir davranış idi. Bu yüzden Zorlu ile tanıştım. Tarih ve Düşünce dergisinde önemli bir söyleşi yaptım kendisiyle. O gün bugündür dostluğumuz devam ediyor.
Ape Musa da Yezidi kökenli, Bedirhan Bey de
Hayatını Kürtçü bölücülüğe adayan Musa Anter de annesinin İslamiyet’i sonradan kabul eden Yezidi Binyatki aşiretinden Husene’nin kızıdır. Baba tarafından Temikan aşiretine mensuptur.
Musa Anter’in kayınpederi Abdurrahim Zapsu seyyiddir. Zapsu’nun eşi Bedirhan’dır.
Bedirhanlar’la ilgili ilk bilgilerden birine Şeref Han’ın Şerefname’sinde rastlarız. Şeref Han, Bedirhanlar’ın Yezidi kökenli ‘khaldi’ olduğunu söyler.
Bedirhanlar’dan Mehmet Salih Bedirhan ‘Defter-i Amalim’ adlı hatıratında Bedirhan Bey’in evlilikleriyle ilgili şu bilgileri verir: “Esasen Bedirhan Bey, 16 kadın almış. Bunlardan yalnız Hamit Bey’in validesi, amcası kızı olup menkühadır. Diğerleri de keafetten bilhasbi, emare Yezidiler üzerine yürüdükçe ve onları mağlup ettikçe, aldığı sebaladan istifraş eylediği müsteşrifeleridir. Kürdistan’daki bütün Yezidi aşayirinden denecek kadar derece de müstefrişeleri vardır. Bunların her birisi hala aşiret münasebetlerini görüyor. Bu evlatlarına da sirayet etmiştir.”
Bedirhanlar’la ilgili bilgiler bitmez… ANAP’ın Van Eski Milletvekili Şerif Bedirhanoğlu ilk aklıma gelenlerden. Mesela şimdiki Hakkari Belediye Başkanı bir Bedirhan’dır: Fadıl Bedirhanoğlu… Güneydoğu İşadamları Derneği Başkanı da bir Bedirhan: Şah İsmail Bedirhan. Kürt Bedirhan ve şii Şah İsmail isimlerinin aynı bedende buluşması Kürt hareketinin aydın yabancılaşmasıyla ulaştığı senkretizmin bir sonucu. Farklı, birbirine zıt unsurlar ana düşman Türk devletine ve kimliğine karşı ortak bir zeminde sentezleniyor. Senkretizm yani bağdaştırma!
Avrupa Parlamentosu’nun Yezidi Üyesi Feleknas Uca
Metin Uca bir televizyon sunucusu… Şeyh Said ailesinin damadı Hakkarili Yılmaz Erdoğan’ın kuzeni. Avrupa Parlamentosu Üyesi Feleknas Uca ile soyadı benzerliği taşıyor. Feleknas Uca 1976 yılında Celle (Niedersachsen)'de doğdu. Aslen Türkiye'nin Güneydoğu bölgesinden. Yezidi dinine mensup.
Hatime: Ziya Gökalp’ten Kasrı Kanco’lu Ahmet Türk’e mesaj var!
Köşe yazarı olunca insan bir başka oluyor! Elini attığı yerden belge fışkırıyor. Benim için de öyle oldu… Öğle namazının farzını kılıyorum. Aklıma Şevket Eygi Bey’in daha önce Milli Gazete’de yayınladığı Ziya Gökalp şiirleri geliyor. Ramazan geçse de dini şiirler okumak istiyorum. Ama Gökalp’in ‘Minareler Süngü’ şiirinden özellikle uzak duruyorum. Sadece oruç ve namaz şiiri değil, bir destan okuyorum Gökalp’ten: ‘Şaki İbrahim Destanı’
Gözlerime inanamıyorum. Ziya Gökalp 100 yıl öncesinden bugüne mesaj veriyor. Ahmet Türk’ün dedesinin kimliğini açıklıyor bizlere…
Ahmet Türk köken olarak Bizol aşiretine mensup. Aşiret sonradan aşireti simgeleyen malikane Kasrı Kanco’dan hareketle Kanco adıyla anılır. Ziya Gökalp’in ‘Şaki İbrahim Destanı’nın beşinci üçlüğü şöyledir: “Berho-Ağa iki alay yazarak/ Padişah’tan aldı ferman ve bayrak/ Hain Kanco oldu ona sancaktar.”
Gökalp’in şiirini Şevket Beysanoğlu notlarla açıklamış. ‘Hain Kanco’yu 8 numaralı dip notla şerh etmiş: “Öz adı Hüseyin’dir. Mardin ilinin Derik ilçesine bağlı Atlı Köyü’nde Kasrı Kanco denilen savunma tertibatlı kocaman kagir bir köşkte otururdu. Buralardaki Yezidi aşiretlerinin ileri gelenlerindendir.”
Diyarbakır’da İslam Konferansı düzenleyen Ahmet Türk’ün dedesinin dinini Ziya Gökalp’ten ve Şevket Beysanoğlu’ndan öğreniyoruz: “Yezidi aşiretlerinin ileri gelenlerindendir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder