Bugün PKK tarafından isyancı bir merkez olarak Cizre’nin seçilmesinde tarihsel bir misyon vardır.
Bedirhan ailesinden öne çıkan bir kısım isimler, Osmanlı Devleti tarafından tasfiye edilen Cizre Beyliği’ne yeniden sahip olma gayelerini Kürt milliyetçiliğine döndürerek, bu gayeye ulaşmak için Kürt halkını da kullanmışlardır. Bunu yaparken Türk düşmanı her oluşumla, işbirlikçilik bazında diyaloğa girebilmeleri ise ayrıca dikkat çekicidir.
2.Bedirhanlar İstanbul Belediye Başkanı Rıdvan Paşa’yı öldürttü
Bedirhanlar, Abdürrezzak Bedirhan’ın Nişantaşı’na yaptırdığı konağın yol meselesi yüzünden İstanbul Belediye Başkanı Rıdvan Paşa’yı öldürtmüştür. Bedirhanlar, bu ölüm olayını bile siyasi gayeleri için kullanmışlardır.
Abdürrezzak Bedirhan işbirlikçilik yaptığı Ruslar’a yazdığı bir raporda, Rıdvan Paşa’yı öldürtmelerine siyasi bir gerekçe sunar : “Rıdvan Paşa’nın ortadan kaldırılmasının asıl nedeni İstanbul’daki kaos ortamını genişletmek ve onu bahane ederek Sultan’ı almak içindi.”
Bedirhanlar, her vesileyle Osmanlı’ya isyan etmiştir.
Bedirhanlar’ın diğer bir suiistimali aileden Hüseyin Kenan Paşa’ya kolağası rütbesi verilmesi olmuştur.
Hüseyin Kenan Paşa 1879 yılında Cizre bölgesine gider ve kardeşi Osman Paşa ile isyan başlatır. Osmanlı-Rus Savaşı’nda yararlılıklar gösteren Hüseyin Kenan Paşa’ya savaş sırasında kolağalığı rütbesi vaad edilir.
Savaşın bitiminde Hüseyin Kenan Paşa’ya bu rütbe verilmemiş, ‘hatta müdahale maaşlarını da vermemişler.’ Bunun üzerine hiddetlenen Hüseyin Kenan Paşa, kardeşi Osman Nuri Paşa’yı da ayartarak Cizre’ye gitmiş ve isyan başlatmışlardır.
4.Bedirhaniler’in Fransız yanlısı
Osmanlı Dönemi’nde Bedirhanlar, Cizre Beyliği’ni yeniden elde edebilmek gayesine ulaşamayınca, bu gayelerini Kürtçülük’e dönüştürerek sürdürmüşlerdir.
Bedirhanlar İngiliz, Rus, Yunan, Fransız, Ermeni ve Amerikan devletlerinin istihbaratçılarıyla ilişkileri olmuştur.
PKK eski kurmaylarından Nizamettin Taş Bedirhaniler’i Fransız yanlısı olarak nitelendirir: “Bu noktada ayrıca bir Bedirhaniler vardır ve kesin Fransız yanlısıdır. Ve hâlâ Kürt Enstitüsü'nün mirası da Bedirhaniler’le, Kendal Nezan'e devredilmiştir. Yani bugüne kadar da Bedirhaniler’in ilişkisi anladığım kadarıyla ağırlıklı olarak Fransızlarladır.”
Yalçın Küçük de Bedirhaniler’in Fransa’ya bağlılıklarına dikkat çeker. Ancak onların sadece Fransız işbirlikçisi olduklarını sanmak yanlıştır. Dönemin özelliğine göre Bedirhanlar, Fransız ve İngiliz işbirlikçiliği arasında gidip gelmişlerdir.
5.Bedirhan Bey’in oğlu Kızıl Profesör Kamil Bedirhan
Kamil Bedirhan, Bedirhan Bey’in oğludur. Öğrenimini Cenevre ve Fransa’da tamamlar.
1899’da Bedirhanlar’ın yazıp imzaladıkları bir kağıt devlet yetkililerinin eline geçince Kamil, Ali Şamil, Emin Ali, Hasan ve Murat Beyler tutuklanırlar.
Gözaltına alınma gerekçeleri olan tutanakta, ‘Kürdistan’da maarifi yaymak’ kılıflı bölücülük çabası gizlidir. Haklarını savunması için bir yabancıyı, Kont Ostrorof’u avukat olarak tutarlar. ‘Bir ecnebinin davaya girişi’nden çekinen yönetim, mahkeme günü onları mahkemeye göndermez. Mahkeme günü akşamı Sadrazam yaveri onları, Sadaret konağına götürür ve Padişah tarafından affedildikleri kendilerine bildirilir.
1906 yılında Rıdvan Paşa’nın Bedirhaniler tarafından öldürtülmesi üzerine Hayfa kaymakamı Kamil Bedirhan, Rodos’a sürgün edilir. Kamil Bedirhan’in o tarihte bir oğlu bir kızı vardır. 1910’da İstanbul’a dönen Kamil Bedirhan, Kürt Neşr-i Maarif Cemiyeti’nin kurucuları arasında görülür.
6.Kamil Bedirhan Fransız gemisine sığınır
Yeğeni Abdürrezzak Bedirhan ile birlikte Kamil Bedirhan, 1914’te meydana gelen Bitlis Ayaklanması’nın hazırlanmasında önemli bir rol oynar.
Bitlis Ayaklanması’nın ardından Osmanlı yetkilileri, Mayıs 1914’te on üç kişiyle birlikte Kamil Bedirhan’ı doğuda esir alıp İstanbul’a gönderirler. Kamil Bedirhan, burada fırsatını bulup bir Fransız gemisine sığınır ve Birinci Dünya Savaşı başlayınca Tiflis’e iltica eder.
Rusya’ya muhbir seçer
1914 Haziranı sonlarında İstanbul’da, Rusya Büyükelçiliği yardımcılarından Yakuşev, Rusya’ya yollanan Kamil Bedirhan’la görüşür.
Kamil Bedirhan, Yakuşev’e İstanbul’da oturan ve elçiliğe muhbir olarak ‘değerli bilgiler’ verebilecek işbirlikçi Kürtlerin adreslerini temin etmiştir.
7.Boris Şağovski’nin öncülüğünde Cizre’de isyan
Kamil Bedirhan, Osmanlı İmparatorluğu’nu terk ettikten sonra, Çarlık Rusyası yöneticileriyle ilişki kurar. Birinci Dünya Savaşı sırasında “Kör Hüseyin Paşa gibi Kürtlere, cephe hattını geçme ve silahlarını Türkiye’ye karşı çevirme çağrısında” bulunur. Hamidiye Alayları’nın onun çabaları sayesinde Ruslara teslim olduğu söylenir. “1916’da Tiflis’te, Çar’ın Kafkasya Genel Valisi ve Türk Cephesi Başkomutanı Grandük Nikola nezdinde ‘Kürt ulusal davasını’ anlatmak için uğraşır ve ‘Kürt devleti kurulması planını sunar.’
Kamil Bedirhan 1917 baharına doğru Rusya’nın Kafkasya’daki askeri bölge karargahının Kürtlerle İlişki Bölümü Başkanı Boris Şağovski’nin faaliyetleri sayesinde Cizre yöresinde bazı Kürtleri isyana hazırlar.
Kamil Bedirhan, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Gürcistan’daki Trans-Kafkas Üniversitesi Türkçe Bölümü rektörü olarak görev yapar. Bu sırada Gürcistan’da bulunan sınırlı sayıda Kürdün eğitimi ile de ilgilenir.
Türkçe, Kürtçe ve Fransızca bilen Kamil Bedirhan, 1917 Ekim Devrimi’nden sonra da Tiflis’te üniversitede kalarak, Kürtçülük çalışmalarına ilmi bir kılıf bulmuştur.
Kamil Bedirhan Margarete Hanım ile evlenir
Kamil Bedirhan, İstanbul’u terk etmeden önce Dilber Hanım’la evlidir ve üç çocuğu vardır: Selahattin, Nedime, Nimet. İstanbul’dan kaçınca Alman Margarete Hanım ile evlenir.
İngilizlere İsyan Teklifi
Kamil Bedirhan, Ocak 1918’de İngilizlere yaptığı teklifte, müttefiklerin kendi planını onaylaması halinde ‘İran sınırından Diyarbakır’a kadar bütün Kürdistan’da’ büyük bir ayaklanma başlatabileceğini belirtir.
8.Fransız öncülüğünde Ermeni İşbirlikçiliği
28 Ocak 1918 tarihinde ise Kafkasya’daki Fransız Askeri Ataşesi Albay Chargny’nin himayesinde, Kamil Bedirhan ile Tiflis Ulusal Ermeni Komitesi Başkanı Ahoranyan arasında bir anlaşma yapılır.
Anlaşma “Kürt ve Ermeni halkları arasında Türk hücumlarına karşı bir savunma ittifakı”nı amaçlar. Bu anlaşma, Kamil Bedirhan’ın kağıt üstünden öteye gitmeyen konumu nedeniyle, herhangi bir sonuç vermemiştir.
Daniel Methy, bu anlaşmayla ilk defa bir Kürt ileri geleninin ‘Kürtlerin temsilcisi’ sıfatıyla ortaya çıkıp kendini büyük devletlerin gözünde değerlendirmeye çalıştığını yazar.
9.Kamil Bedirhan Yezidi Mezarlığı’na gömüldü
Rusların ‘Kızıl Profesör’ adını verdikleri Kamil Bedirhan, 1934’te ölünce vasiyeti üzerine Tiflis’te Yezidilerin mezarlığına gömülür. Yezidi inancına göre, Yezidi olmayanların Yezidi Mezarlığı’na gömülmesine izin verilmez.
Kamil Bedirhan sağlığında, “benim için bir istisna yapın, Çünkü ben ulusal kimlik ve duygularımı dinden daha yüksek tuttum” der. İsteği kabul edilen Kamil Bedirhan, ‘istisna’ sayılarak Yezidi Mezarlığı’na gömülür.
10.Yeğen Süleyman Bedirhan Cizre İsyanı’nda öldü
Halit Seyfullah Bey’in oğlu Süleyman Bedirhan, 1890 yılında doğar. Babasının kaymakam olarak bulunduğu Lübnan’ın güneyindeki Hasbiye’de doğmuştur. Mehmet Salih Bedirhan’ın söylediğine göre, Halit Seyfullah Bey kardeşi Mustafa Paşa’dan Gülizar adlı bir cariye satın alır. Süleyman Bedirhan, bu Gülizar Hanım’dan doğmuştur.
Galatasaray Lisesi’nde okuyan Süleyman Bedirhan, 1906’da Mekke Vapuruyla Trablusgarp’a sürgüne gönderilmiştir. Trablusgarp’tan doğu’ya giden Süleyman Bedirhan, burada gençleri kışkırtmış ve 1912’de Cizre’de çıkan ayaklanma sırasında yirmi iki yaşındayken ölmüştür.
Celile Celil’in Rus kaynaklarına dayanarak yazdığına göre, 1912’de Güneydoğu’da İrşad adlı gizli bir örgüt vardır. Bu “İrşad’’ın yetkilileri, Siirt civarında para toplamaya başlar. Bazı Kürtler, Osmanlı devletinin kendilerinden alacağı vergileri ödemez ve bunu Hasan ve Süleyman Bedirhan’a vermeye başlar. Bu açıklamadan Süleyman Bedirhan’ın söz konusu örgütün yöneticilerinden olduğu anlaşılıyor.
Ölümünden kısa süre önce Süleyman Bedirhan ve amcası Kamil Bedirhan, Kürdistan’ın Osmanlı egemenliğinden kurtarılması için propaganda yapmış, Rusya’dan politik ve maddi yardım sağlamaya çalışmışlardır.
Kamil Bedirhan ve Süleyman Bedirhan, Rusya’nın Van’daki konsolos yardımcısına, Kürdistan’ı Rusya’ya katmak amacıyla bütün Kürt aşiretlerinin Osmanlılara karşı isyan etmek üzere anlaştıklarını bildirerek Rusya’nın yardımını alıp almayacaklarını sormuşlardır.
11.Hatime: Kamil Bedirhan Rus İşgali’nin Kürdistan Valisi
Bazı kaynaklara göre Ruslar, Birinci Dünya Savaşı sırasında Erzurum ve Bitlis’i alınca, Kamil Bedirhan’i bu vilayetlerde vali olarak tayin eder. Bazı kaynaklar ise, Ruslar’ın onu 1919’da Erzurum Valisi yaptığını iddia eder.
Kamil Bedirhan’ın Rus Ordusu’nda subay olarak çalıştığını belirtenler de vardır. Bitlis yöresi halkı arasında o dönemle ilgili anlatılan bazı olaylar, bu iddiayı doğrular niteliktedir.
Vali veya yüksek rütbeli bir subay olarak Rus işgali sırasında yönetici konumunda görev alan Kamil Bedirhan, Kürt aşiretlerini kendi liderliği etrafında birleştirmek istemişse de bunda başarılı olamamıştır.
Kamil Bedirhan’ın bu çalışmaları İstanbul tarafından tehlikeli bulunur ve gıyabında idama mahkum edilir.
Ekim Devrimi’nden sonra çekilen Rus orduları Bedirhaniler’i da doğal olarak boşlukta bırakır.
Bugün Ruslar’ın PKK muhabbetini ve Cizre’nin isyan merkezi olarak seçilme gerekçesini anlayabilmek için meselenin tarihi boyutunu araştırmak lazım.
İşbu yazı Cizre’nin anlaşılmasına bir küçük katkı olarak kaleme alındı.
Dilaver Cebeci’nin buyurduğu gibi ‘Bu kör acuna inat’ lütfedip bize sondevir ceridesinin sayfalarını açan dostlara ve göz atan sevgili okurlarımıza teşekkür borçluyuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder