15 Eylül 2015 Salı

Bir kültür adamı olarak Sefa Koyuncu

1.Türkiye gazetesi Kültür ve Sanat Eski Yönetmeni
Geçtiğimiz günlerde Türkiye gazetesi Kültür ve Sanat Eski Yönetmeni Sefa Koyuncu’yu kaybettik.
Koyuncu ile aynı dönemde Türkiye gazetesi çalışmadık. Bizim çalıştığımız dönemde, belki de daha öncesinde memleketinden gazeteye haber, yorum ve şiirleriyle katkı sunuyordu. Gazetenin Seydişehir temsilciliğini yapıyordu. Kendisiyle gıyaben tanışıklığımız vardı, Yıllar sonra o İstanbul’a taşındıktan sonra yüzyüze geldik. Ben TGRT’den ayrıldıktan sonra bizi Hüdavendigar Onur tanıştırmıştı.
Yümni Kitapçılar Çarşısı’ndaki Dokuz Tuğ Kitabevi’nin sahibi Bekir Dağdelen’in akrabası idi. Dağdelen’le Koyuncu’nun kulaklarını çınlatırdık. Konyalı olan Koyuncu ile Yazarlar Birliği,  Türk OcağıESKADER ve Yesevi Vakfı’nda karşılaşırdık. Hüdavendigar Onur, Muzaffer Doğan ve Sefa Koyuncu ile Abdülhakim ArvasiNecip FazılAhmet Arvasi ve Afet Ilgaz üzerine sohbet ederdik. Afet Ilgaz’ın son dönemi hakkında haberleri Sefa Koyuncu’dan alırdık.
2.Kısaca Sefa Koyuncu’nun hayat hikayesi
Sefa Koyuncu 1950 yılında Konya’nın Ilgın ilçesine bağlı Aşağıçiğil kasabasında doğdu. Konya Karatay Lisesi ve Ankara M. Rüştü Uzel Kimya Meslek Okulu’nu bitirdi. Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu.
Lisans tezini, Yeni Adam ve Yedi Tepe dergilerinin kurucusu, eleştirmen-yazar ‘Hüsamettin Bozok’un Edebi Makaleleri’ üzerine yaptı. Eğitim Fakültesi’nden pedagojik formasyon aldı. Askerliğini, Tekirdağ-Çorlu’da yaptı (1972).
Etibank Seydişehir Alüminyum Tesisleri Araştırma Laboratuvarları’nda laborant ve teknisyen olarak çalıştı.
Gazeteciliğe 1976 yılında Türkiye gazetesi Seydişehir temsilcisi ve muhabiri olarak başladı. Seydişehir Postası’nda yaklaşık sekiz yıl başyazarlık yaptı. Seydişehir Haber gazetesi ile Hilal dergisinde yazdı. Bu yıllarda şiirleri, İstanbul merkezli Türkiye’de ve dünyada Sabah gazetesinde yayınlandı. Türkiye gazetesinin haftalık eki Türkiye Pazar’da, ‘Pazar Muhabbeti’ sütun başlığıyla yazılar kaleme aldı (1992). Seydişehir Televizyonu’nda (SEY TV) programlar hazırladı ve sundu. İki dönem Seydişehir Gazeteciler Cemiyeti başkanlığı yaptı. Çeşitli ödüller aldı.
1995’de taşındığı Konya’da yaptığı haber ve röportajların Türkiye gazetesinde yayınlanmasının yanı sıra, bölge gazetesi Yeni Meram ile 7. Gün ve Heybe dergilerinde yazdı.
2000 yılı sonlarında İstanbul’a yerleşti. Babıali Kültür Yayıncılık’ta (BKY) editörlük ve yayın yönetmenliği yaptı. Makaleleri, Biyografi Analiz dergisinde yer aldı.
Musahhihlik, editörlük ve kültür sanat yönetmenliği yaptığı Türkiye gazetesinde, haber ve röportajlarının yayınlanmasının yanı sıra; ‘İğnelik’, ‘Üçüncü Yeni’, ‘Yaşadıkça’ sütun başlıklarıyla köşe yazıları yazdı (2001-2013).
3.Biyografi Analiz’de Sefa Koyuncu
2003 yılında çıkardığım Biyografi Analiz dergisinde Sefa Koyuncu’nun yazıları neşredildi. Derginin 10. sayısında ‘Irak’ta Kanlı Şafak’ kitabı tanıtılmıştı.
Biyografi Analiz’in 11. sayısında ‘Timothy J. Winter'den Abdülhakim Murad’a’, 12. sayısında ‘CIA'nın başbakanı Allavi’, 13. sayısında ‘Postmodern muhalif: Michael Moore’, 14. sayısında
ABD Anti-Emperyalist Birliği'nin öncüsü Mark Twain’ adlı yazıları yayınlandı.
4.Sefa Koyuncu’nun kitapları
Koyuncu’nun yayınlanmış kitapları vardı.
a.‘Irak’ta Kanlı Şafak’
Irak’ta Kanlı Şafak’ Mavi Web Yayınları tarafından 2004 yılında neşredildi. Irak’ın işgalini kınayan bir şiir kitabıydı. Ortadoğu’ya yapılan dış müdahalelerin bugünkü dehşet boyutuna ulaşacağını o günlerden işaret etmişti. Istırap dolu dizeler şiirine şöyle yansımıştı:
Irak’da Kanlı Şafak
Irak’da bir kanlı şafak...
İlk bombanın düştüğü an.
Gök simsiyah, kızıl toprak,
Durdu kalbim, durdu zaman.

Tekbir, ezan, siren sesi...
Bir uğultu ufuklardan.
Bir bebeğin son nefesi,
Ve ardından bombardıman.

Bir güvercin dönüyordu,
Seher vakti yuvasına.
Ne ocaklar sönüyordu,
Yine petrol davasına.

Yavruları bir anneye,
Sarılmış da koklaşıyor.
Katil füze o haneye,
Kilitlenmiş yaklaşıyor...

Ah! Anneler... Anneler ah!
Çırpınıyor, dövünüyor.
Evladının kanlı sabah,
Kefenine bürünüyor.

Ya çocuklar? Korku dolu,
Gözler ile bakınıyor.
Ayak yitik, kopuk kolu,
İnleyerek yakınıyor.

Hane yıkık, baba şaşkın...
Enkazda can aranıyor.
Genç-ihtiyar, erkek-kadın,
Tomahawkla taranıyor.

Irak yakın, ırak değil!
Yağmalanan gönlüm, gözüm.
Irak ki, son durak değil,
Bombalanan aslım, özüm.

Tekmelendim, yağmalandım.
Dondu kanım, kesmez bıçak!
Can evimden bombalandım,
Irak’ta bir kanlı şafak!
b.‘Don Kişot Sendromu- Ermeni Soykırımı Komedyası’
Don Kişot Sendromu- Ermeni Soykırımı Komedyası’, 2001 yılında BKY tarafından neşredildi.
Kitabın sunumu şöyle: “Don Kişot'u bilirsiniz. Hani şu yel değirmenleri ile savaşan uçuk-kaçık adam! İşte bu komik adamla, Ermeni Soykırımı Komedyası'nı sahneye koyanlar arasında büyük benzerlikler var. Günkü bunlar da tıpkı Don Kişot gibi hayaletle uğraşıyor, yel değirmeni ile savaşıyorlar. Postmodern Don Kişot Jacques Chirac ile Paris şövalyeleri bir yasa çıkardı. Sonra bu yasaya kendileri de bir anlam veremedi. Bu hilkat garibesi yasa için Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Bernard Garcia "Birbuçuk satırlık garip yasa" dedi. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson UFO benzetmesi yaptı. Ben de bu ucubeye "Sanso Pansa Yasası" adını verdim...”
c.‘Sanatta Muhafazakar Yapılanma’
Sefa KoyuncuİLESAM İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen Çınaraltı Sohbetleri’nde 22 Kasım 2014 tarihinde Muhafazakarlık’ı anlatmıştı.
Son kitabı ‘Sanatta Muhafazakar Yapılanma’ adını taşıyordu. ACTA Medya tarafından 2014 yılında yayınlandı.
Sağ ve sanatın bir araya gelmesinde hala zorluklar yaşanıyor.
5.Hatime: Üçüncü Yeni, ölçülü şiir, kurallı nesir
Sefa Koyuncu, ‘Milliyetçi-Muhafazakarlık’ın belki de son temsilcilerindendi.
Mehmet Nuri YardımMilat gazetesindeki köşesinde onun edebiyatımıza katkısını şöyle işaret eder: “Sefa Bey, sadece şiir yazan, yazı yazan iyi bir edebiyatçı değildi, aynı zamanda bu mevzular hakkında düşünmeyi de severdi. ‘Üçüncü Yeni, ölçülü şiir, kurallı nesir’ adlı bir tezi vardı. Nazmın da, nesrin de kaidelere uygun yazılması gerektiğini söylerdi.”
Koyuncu, kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı. Kültür dünyamızın özgün renklerinden biri olarak basın ve edebiyat tarihimizdeki yerini aldı.
Hak Teala rahmet eylesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder