10 Temmuz 2013 Çarşamba

İki komplo bir suikast!

1.Giriş: Paranoyak olmayan şerefsizdir!
Bir gazeteci, düşünürümüz İsmet Özel’le söyleşi yapıyor… Özel’in sözleri karşısında gazeteci panikliyor: “Ama bu sözleriniz bir paranoya! Siz paranoyak mısınız?
Özel’in sözleri tarihi öneme sahip: “Bu şartlarda paranoyak olmayan şerefsizdir!
Hala o şartlardayız. Paranoyak ithamının ilk belirtisi şüpheyi kaybedersek, kimliğimizi ve kişiliğimizi kaybedeceğiz.
Bilgi bombardımanı bizi bilgisizleştirmek için yapılıyor. Eğer hafızaya, arşive yaslanmazsak, medya bizi nesneleştirecek. 
2.Hüsamettin Özkan’ın dayısı Necati Kurmel
Necati Kurmel, Kayseri’deki Saray Halı fabrikasının sahibi… Kurmel’in öne çıkan özelliği, iktidar arayışlarında organizatör bir kişilik olması. Bu özelliği ile eski merkez sol ile eski merkez sağın ortak paydası gibi bir isim.
Kurmel de Süleyman Demirel’den Rahmi Koç’a oyun kurucu ‘derin siyaset’in aktörlerinden biri. Yeni siyaset tasarımlarında Kurmel’in adı hep geçmiştir.
Proje adamı Necati Kurmel’in belki de ilk somut eseri yeğeni Hüsamettin Özkan’ın politik bir tasarım olarak varlığı. 
Önce iki komployu hatırlayalım
Siyasi projelerle siyasi komplolar tarih boyunca iç içe olmuştur.
Hüsamettin Özkan’ın 2002’de Bülent Ecevit’e yapılan operasyonda dahli malum.
Aynı kişinin 2013 Türkiyesi’nde Başbakan Erdoğan tasfiyesinin miladı İstanbul seçiminde organizatör olması tesadüf değil. Başbakan Erdoğan kitleleri harekete geçirerek, Hüsamettin Özkan ise büyük satrancın denklemlerini çözerek ilerliyor.
Özkan en son Mustafa Sarıgül’ün, CHP adaylığını kesinleştirdi.
Özkan, Sarıgül’ün yabancısı değil, ortam beraberlikleri vardır. 1980 öncesi Aytekin Kotil CHP’den İstanbul Belediye Başkanı’dır. Yardımcısı Hüsamettin Özkan’ın ağabeyi Necdet Özkan’dır. Mustafa Sarıgül’ün eski eşi Aylin Kotil de Aytekin Kotil’in yeğenidir.
2.Derin devletin ötesinde derin siyaset var!
Türkiye’de bir ‘derin siyaset’ var… Bunun çok tekrarlanan Ergenekon mekanizmasıyla ‘derin devlet’ le ilgisi yok.
Derin Siyaset’ e mensup kişiler, partiler üstü bir yaklaşım içindedir. Hangi partiye ait oldukları fark etmez, yolları ve amaçları birdir. Partileri kavga edebilir ama onlar birbirine daima dost kalır. Birbirleriyle görüşmekten hoşlanırlar, birbirlerine sempati duyarlar. Onlar bütün günlük siyasi anlayışların üstünde stratejik mülahazalarla davranırlar. Birbirlerini dinlerler, asla aralarında parti münakaşalarına girmezler.
İşte Hüsamettin Özkan bu yapının bir eseri.
3.Kudret simsarı
Kendisi, “Zihnim bulanmasın diye gazete okumam” diye övünse de, Hüsamettin Özkan’ın medya ile ilişkileri iyidir… Onun ülkemizin gelmiş geçmiş en büyük kudret simsarlarından biri olduğu iddia ediliyor. Aslında o, ülkemizi yöneten gizli gücün, mutlu azınlık’ın bir lejyoneri. Onun pratikteki gücü, çatışma alanlarını uzlaştırmaktan geçiyor.
O bir pratisyen
Hüsamettin Özkan’ı kameralar karşısındaki meşhur duruşundan tanıyoruz. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit mikrofonların önünde konuşuyor, o bir adım arkada yüzünde değişmeyen gülümsemesiyle bekliyor. Üstelik bu resmi yıllarca gördük. Hiç öne çıkmak istemeyen, mümkünse fotoğrafının bile yayımlanmamasından yana bir politikacı. Görünüş itibariyle her şeyiyle Bülent Ecevit’e adanmış bir kişilik!
Doğrusunu söylemek gerekirse Hüsamettin Özkan, 2002 öncesindeki DSP-MHP-ANAP hükümetinin önemli bir ismiydi. İkinci adam olarak da başarılıydı. Ancak bizim altını çizdiğimiz şey, onun lideri tasfiye operasyonu içinde yer alarak tarihi sadrazam Mahmut Şevket Paşa suikastına dayanan bir komplo genetiğini ortaya çıkarması.
Hüsamettin Özkan, politik hayatı boyunca klasik siyasetçilerin yaptıklarının hiçbirini yapmadı. Ne seçim bölgesinde hafta sonu turuna çıkıp nabız tuttu ne de açılışlarda temel atmalarda boy gösterip nutuk attı. Ama hükümetin giriştiği bütün siyasi manevraların başbakan adına uygulayıcısı oldu.
4.Bana arkadaşını söyle…
Aslında onun unvanları ve özellikleri saymakla bitmez... Türkiye’nin gizli Başbakanı, kamu bankalarının patronu ve Ecevit’in manevi oğlu,  Demirel’in manevi oğulları Cavit Çağlar ve Kamuran Çörtük’ün yakın arkadaşı, Turgut Yılmaz’ın çok yakını. 
Hüsamettin Özkan, 1991 yılından bu yana aktif politika yapıyor. 10 yıl gibi kısa bir sürede bulunduğu kulvarın en tepesine çıkmak azımsanmayacak bir başarı. Belli ki, gayet örgütçü ve planlı hareket ediyor, ne istediğini çok iyi bilip, hedefe kilitli ilerliyor...
Ancak kendisine 2002 yılında havale edilen DSP’yi ele geçirme operasyonunu başaramamıştır. Çünkü Türkiye genelinde politika yapmak, Tekelci Sermaye nüfuzu ile Ankara’da kulis yapmaya pek benzemiyor.
Mesut Yılmaz’la paralellik
DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetinin Başbakan Yardımcıları Hüsamettin Özkan ve Mesut Yılmaz, birbirlerine ilk isimleriyle hitap edecek kadar yakın insanlardı. Aralarındaki dostluk, 90’lı yıllarda Türkiye’deki siyasi gelişmelerin girdiği doğrultuyu şekillendiren önemli bir stratejik eksen olur. ANAP lideri Mesut YılmazDYP’ye karşı yürüttüğü stratejide DSP’yi yanında alıp, bu partiden güç alır.
DSP ise CHP’ye karşı güçlü olmalıydı. Bu da DSP’yi ANAP’a yönelmeye itti. DSP Lideri Bülent Ecevit’in, Yılmaz’ı dürüst ve inandırıcılığa sahip bir lider olarak görmesi işleri kolaylaştırdı. İşte bu zeminde Özkan ile Yılmaz pek çok siyasi manevrayı yakın bir işbirliği içinde yürüttüler.
5.Büyük dayı: Mahmut Şevket Paşa suikastçısı
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları bir eser yayınlanmış. Eski TSİP-TKP’li Oya Baydar tarafından hazırlanan ‘Cumhuriyet Aileleri’ albümünün yapraklarını çeviriyoruz. Bu eser, Osmanlı coğrafyasından Cumhuriyet Türkiyesi’ne, aramıza gelen 17 ailenin soyağacını ve anılarını yansıtıyor. Kimi Kafkaslar’dan, kimi Karadağ’dan, kimi Rusçuk’tan, kimi ise Tuna boylarından göçüp gelmiş Cumhuriyet Türkiyesi’ne. Bu kişiler yerleştikleri yörenin ileri gelenleri olmuşlar! İşte bu ailelerden birisi de Adil Odak (Vedih) ve Kutat (Hutat) ailesi...
Adil Odak ve ailesi Kafkasya’dan, Kuban nehri boylarında Nalçik’ten kopup geliyor ve Kayseri’de iskan ediliyorlar. Çarlık Rusyası’nda göçe zorlanan Çerkesler’in Kabartay kolundan Vedih’lerle Hutat’ların yolları 1913’te İstanbul’da kurulan darağaçlarının altında birleşir.
Adil Odak, bir savaşta İngilizlere esir düşer. Adil Odak tam 8 yıl, Britanya’da İngiliz esir kampında kalır.

Adil Odak İngiliz esir kampından döner, Cumhuriyet’in ilanından sonra da askerlikten ayrılmaz. Ancak ailesinin yaşadığı Kayseri’nin Develi ilçesi İnderesi köyüne tayinini ister. Kızkardeşi ela gözlü Nazife Özlem, henüz genç bir kızdır. Bu yorgun subayın kızkardeşi Nazife Özlem, bir süre sonra Zileli zengin bir celep ile evlenip Zile’ye gelin gider. Evet, bu subay Adil OdakHüsamettin Özkan’ın büyük dayısı, güzel gözlü Nazife Özlem de anneannesidir.
Çünkü Vedih’lerden Yüzbaşı Adil OdakMahmut Şevket Paşa suikastine katıldığı gerekçesiyle memleketlisi Miralay Çerkez Fuat Bey’le birlikte Divan-ı Harb’te yargılanır. Zanlılardan Fuat Bey asılır.
Hüsamettin Özkan’ın büyük dayısı Adil Odak iyi hali görülen bir teröristtir. Hafifletici sebeplerden dolayı idamdan kurtulur.
6.Hatime: iki komplo bir suikast bugün de devam ediyor!
“Hüsamettin Özkan’ın komploculuğu genetiğinden geliyor” diyebilirsiniz. Uzmanlar komploculukta genetik iddiasını kabul etmiyor. Ama suikast ve komplonun genetiği olmasa bile bir zihniyetin eseri olduğu da kesin.
Ve yüzyıl öncesinde dönemin başbakanı Mahmut Şevket Paşa’ya suikast yapan büyük dayı Yüzbaşı Adil Odak.
2001’de Bülent Ecevit-Devlet Bahçeli milli cephesine komplo, dayı Kurmel’in siyasette bitmez tükenmez oyun kurma arayışları, 2013’te İstanbul Büyükşehir adaylığında Mustafa Sarıgül organizatörlüğü ve ardından Taksim Gezi Parkı olaylarının başlaması.
(Taksim Platformu Sözcüsü de bir Çerkes: Doktor Ali Çerkezoğlu.)
Bütün bunlar belki de tesadüf. İhanetten şüpheleniyorum. Ve yeniden İsmet Özel’in sözlerini hatırlıyorum: “Bu şartlarda paranoyak olmayan şerefsizdir!
Evet Hüsamettin’in genetiği: iki komplo bir suikast bugün de devam ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder