1.Pınar Selek, HDP sürecinin deneği
Pınar Selek, Kozmopolitizm ittifakının simgelerinden biri haline getirilmiştir. Çekirdekten yetiştirilmiştir. Ortaöğretimi Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nde tamamlar.
Kozmopolitizm’in yeni yüzlerinden Pınar Selek’e göre ‘PKK’nın talepleri aslında Türkiye’nin demokrasi talepleri’dir.
Selek, kendisi için simge ifadesini kullanan yandaşlarına itiraf gibi bir tespitle bilinir: “Simge bir iktidar konumudur ve çok tehlikelidir.”
Simgeleştirilen Selek’in PKK içindeki buyurgan tavrı, KCK tutanaklarına kadar yansımıştır.
2.Pınar Selek’in atölyesi: Amargi Derneği
Selek, sokak çocukları, eşcinseller ve travestilerle ilgilenir. Genelevlerde kadınlarla yaşar ve PKK’lılarla görüşür. Transseksüeller, sokak çocukları ve seks işçileri hakkında araştırmalar yapar. Romanlar’la da diyalog kurmaya çalışır. 730 sayfalık bir araştırma hazırlar. Bu çalışmalarından dolayı Fransa’dan akademisyenlik teklifi alır.
Pınar Selek, sokak çocukları için bir atölye kurar. Zamanını tinerci çocuklara ayırır. Militan feminist kimliğiyle Amargi Derneği’ne öncülük eder.
Babası Alp Selek, coşku içindedir: ‘‘Nerede dışlanmışlar, hor görülenler varsa, Pınar onların yanında oldu.’’
Amargi Derneği’ndeki atölyeye 50 çocuk devam eder. Çocuklar, standlar açıp atölyede yaptıklarını satmaya başlar. Selek’in öncülüğünde bir sokak gazetesi çıkarırlar. Dağıtımını sokak çocukları yapar. Böylece sokak çocukları adım adım militanlaştırılır.
Sokak çocuklarıyla ilgilenmenin Pınar Selek’e kalması, büyük bütçeli Sağ kuruluşların üzerinde düşünmesi gereken bir durumdur.
Dostları ironik bir bakışla Pınar Selek’in iflah olmaz bir genetik bozukluğu olduğunu söyler. Dedesi TİP’li Cemal Hakkı Selek’ten babası TİP’li ve ÖDP’li Alp Selek’ten miras muhalif bir durumdur bu. Selek Ailesi tarihleri boyunca ötekilerin yanında gözükür.
Ötekilerin Postası gazetesi Pınar Selek’e Nar Çiçeği Ödülü verir.
Amargi Derneği’ndeki bomba malzemeleri
Pınar Selek’i hapse götüren süreç Amargi Derneği’nde bulunan bir çantayla başlar. Çantada bomba yapımında kullanılan bir takım maddeler vardır.
Babası avukat Alp Selek, polisin iddialarını gerçek dışı bulur. Onlarca çocuğun ve travestinin anonim kullandığı bir atölyede bomba bulundurmanın mümkün olmadığını söyler. Ama ortada bomba yapımında kullanılan maddeler gerçeği vardır.
3.Selek’in Abdullah Öcalan’la ilişkileri
Pınar Selek 1997 yılında ‘Kürt Sorunu’ üzerine çalışmaya başlar. Savaşın koşullarını araştırdığını söyler. ‘Kürt Sorunu’ hakkında konunun muhataplarıyla görüşmeler yapmak ister. Bir kısım PKK’lılarla görüşmeye başlar.
Selek, Abdullah Öcalan’la görüşme talebinde bulunur. Öcalan bu isteği kabul eder. Suriye’ye davet edilir. Pınar Selek yüksek lisansını bitirdikten sonra gidebileceğini söyler. Bu sırada Selek’in ilginç ilişkileri Fransa’da polisin dikkatini çeker. Türkiye’ye döner, takip edildiğini babasına söyler.
Polis, sorguda Pınar Selek’ten tanıdığı PKK’lıların ismini ister. Selek, “Kod adlarını bilmiyorum. Tariflerini yapabilirim. Bunun dışında bir şey bilmiyorum” der.
4.Pınar Selek Mısır Çarşısı bombacısı mı?
1998 yılında Mısır Çarşısı’nın girişinde bir bomba patlar.
PKK’lı Abdülmecit Öztürk polisteki ifadesinde “Evet, Pınar Selek’le ben bombayı birlikte hazırladık ve Mısır Çarşısı’na yerleştirdik” der.
Savcı, tutuklama talebinde bulunurken, ‘Bir takım PKK’lılarla ilişki kurmasını’ gerekçe olarak gösterir.
Alp Selek, ‘Kızım PKK’yı araştırırken biraz ileri gitmiş’
Mısır Çarşısı’nın bombalanması olayına karıştığı iddiasıyla tutuklanan Pınar Selek’in babası avukat Alp Selek, “Kızım suçsuz. PKK’yı araştırırken biraz ileri gitmiş” der.
4.PKK’nın iç sorunu olarak Pınar Selek
Terör örgütü PKK’nın KCK yapılanmasının iddianamesinde yer alan bilgilere göre Pınar Selek’in PKK ile ilgisi sıradan bir gazeteci ya da sosyolog ilgisinin çok ötesindedir. Verilerde Murat Karayılan’ın söylediğine göre Selek, bizzat Öcalan tarafından görevlendirilmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 2. KCK İddianamesi’nin ek klasörlerinde yer alan ve sanık Cengiz Kapmaz’ın evinden çıkan ‘Rapor-1’ adlı dosyada Pınar Selek’ten uzun uzun bahsedilir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 2. KCK İddianamesi’nin ek klasörlerinde yer alan ve sanık Cengiz Kapmaz’ın evinden çıkan ‘Rapor-1’ adlı dosyada Pınar Selek’ten uzun uzun bahsedilir.
Pınar Selek PKK’yı bile karıştırır: ‘Pınar sağa çekti’
KCK yapılanmasının gerçekleştirdiği bir toplantıda ‘Pınar sağa çekti’ başlıklı rapor düzenlenir.
‘Rapor-1’de Selek’in kendisine uyanı doğru, uymayanı ise çeteci olarak tanımladığını, Selek’te ‘Türk egemen bakış açısı’ olduğu ve sıkıya gelince “bırakır giderim” restini çektiği belirtilir.
Selek, ‘Rapor-1’de, ‘Pınar süreci sorgulanmalı’ başlıklı dokümanda ise ameliyatta makas unutan doktora benzetilir.
Koçer kod adlı Serbestin zeminine gelen Pınar Selek, eski yöneticileri provokatif olmakla suçlar. Selek’in yazarlık yaptığı Özgür Gündem gazetesinde Türk-Yunan gerginliği benzeri gerginlik bulunduğu söylenir. İddiaya göre Selek, gazetedeki PKK’lılara daha önce madde bağımlılarına uyguladığı terbiye edici tarzda buyurgan bir üslupla davranmıştır.
Murat Karayılan, örgüte karşı Selek’i savunur: “Pınar’ı önderlik düzenledi”
Sanık Kapmaz’ın evinde ele geçirilen ‘Rapor-2’de ise Murat Karayılan’ın yaptığı bir konuşmaya yer verilir. ‘Rapor-2’den anlaşılan Pınar Selek, PKK’nın bir iç sorunu haline gelmiştir.
Karayılan’ın Selek’le ilgili sözleri şöyle: “Kişiye dayalı tartışma olmamalı. Pınar’ı önderlik düzenledi. Eski yönetim çalışkandı ama tarzı tartışma götürür. Herkes Pınar’ı destekleyecek, eski yönetim de dahil. Hatalı yaklaşım tek taraflı değil. Pınar taraflaşmamalı idi. Tarafları eleştiriyoruz. ‘Örgüt arkasında durmadı, destek vermedi’ dedi arkadaş. Örgüt destek verdi. Ben birini tasvip etmesem önderliğe önerir alırım. Pınar’ı da alabilirim. Pınar’ı biz destekledik. Ne kimseyi atarız, ne de kimseyi tutarız. Örgüt size çalış diyor başkada bir şey demiyor” ifadelerini kullanıyor.
5.Selek: İçin rahat olsun Aysel Tuğluk, kendimi hiç yalnız hissetmedim
Selek, Aysel Tuğluk’un destek mesajını şöyle cevaplandırır: “İçin rahat olsun Aysel. Ben kendimi hiç yalnız hissetmedim. Çevremdeki dayanışma çemberi beni çok heyecanlandırıyor. Toplumun her kesiminden, farklı politik, kültürel, etnik kimliklerden insanlar, adalet için, yan yana geliyor. Türk, Kürt, Ermeni, Alman, Fransız, lezbiyen, gay, heteroseksüel, transeksüel... Üstelik benim aracılığımla buluşuyor ve yeni yollar açıyorlar birlikte. Ama söylemeliyim ki, bu uluslararası dayanışma çemberinin öncüsü feminist kadınlar.”
Sezen Aksu da Pınar Selek’e gülücük gönderenlerdendir: “Sevgili Pınar ümidini hiç kaybetmeyişin, yaşanan süreç kadar sarsıcı ve şaşırtıcı.”
Batı’dan gelen malum destekler
Selek’in Batı ile ilişkileri hep iyi olmuştur. 2009 yılında Almanya’ya mülteci olarak sığınan Selek, daha sonra dilini daha iyi bildiği Fransa’ya yerleşir.
Türkiye’deki hiçbir soruna duyarlı olmayan uluslararası kuruluşlar Pınar Selek Olayı’na el atar.
Avrupa Parlamentosu başta olmak üzere, İsveç’li parlamenterler, Fransa’da Musevi kökenli Alain Beretz’in rektörü olduğu Siyonizm’in güdümündeki Strasbourg Üniversitesi ve Berlin’deki Überleben İşkence Kurbanları İçin Tedavi Merkezi Selek için çağrıda bulunur.
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ve Dünya İşkence Karşıtı Örgütü’nün (OMCT) ortak programı olan İnsan Hakları Savunucularını Koruma Gözlemevi, Pınar Selek’in Mısır Çarşısı Bombalama Davası’na ait gözlem raporuyla omuz verir.
6.Hatime: olguya karşı algı seferberliği
Pınar Selek, BDP’den HDP’ye geçiş sürecinin simgelerinden biridir…
PKK; BDP süreciyle sıradan Kürtçülük yaparken HDP süreciyle bütün etnik, dini ve toplumsal azınlıkları kapsayacak bir cephe örgütüne dönüşüyor.
Evet HDP travestilerin, eşcinsellerin ve bütün ötekilerin temsilcisi olmak istiyor. Bunun ideoloji tarihimizdeki adı Kozmopolitizm’dir.
HDP kongresine eşcinsellerin damgasını vurduğunu hatırlayalım.
Selek’e göre ‘Demokratik Açılım’ ancak özgürlük perspektifiyle, ilerici bir anlayışla, Sol bir toplumsal dinamikle gerçekleştirilebilir.
Kozmopolitlere göre terör hak arama yolu olduğu için masumdur. Yerli olan her şey ise militarizm’dir ve bu yüzden suçludur.
Bu ülkede algı operasyonları ustalıkla yapılır.
Simge bir karakter olarak sunulan katliam zanlısı Pınar Selek meşrulaştırılırken, Mısır Çarşısı’nda ölen 7 kişinin adını hatırlayan bile yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder