Osman Bölükbaşı, İç Anadolu için ayrı bir mana ve önemi vardır… Bir Ankaralı olarak benim ailemin siyasi hafızasında Bölükbaşı’nın ayrı bir yeri vardır. Babam Menderes’i önemsemesine rağmen Bölükbaşı-Türkeş ittifakının kurumsal yapısı CKMP’de karar kılmıştı. Amcam Nazım Çetin’in lakabı ise Millet Partisi’nin ambleminden dolayı ‘Kartal’ idi. Bu yazı politik bir İç Anadolu portresi olan Osman Bölükbaşı’nı anlatma çabasıdır.
1.Milli Mücadele’nin üç öncüsü İnönü, Bayar ve Çakmak
Milli Mücadele’nin Atatürk’ten sonraki üç öncüsü İsmet İnönü, Celal Bayar ve Fevzi Çakmak, siyasette üç akımın kurucusu oldular...
İsmet İnönü; Atatürk’ten sonra CHP’yi kendini merkeze alarak yeniden tasarladı, adeta partiyi yeniden kurdu. Celal Bayar Demokrat Parti’nin, Fevzi Çakmak ise Millet Partisi’nin kurucusu oldu. Hikmet Bayur, Millet Partisi’nin genel başkanı oldu. Ancak toplum, Bayur’u değil Mareşal Çakmak’ı tanıyordu. Millet Partisi’ni kitlelere taşıyan ise Osman Bölükbaşı oldu.
Benzer bir şekilde Demokrat Parti’yi millete mal eden Bayar değil, Menderes oldu. CHP’nin kitlelerle buluşması ise 1973 sonrasında Bülent Ecevit’le gerçekleşti.
Osman Bölükbaşı Çok Partili siyasi hayat başlayınca Demokrat Parti’nin öncüleri arasına girdi. Fakat bir yıl sonra Hikmet Bayur, Mareşal Fevzi Çakmak ve muhalif gruptan diğer milletvekilleriyle DP’den istifa ederek 1946 yılında Millet Partisi’ni kurdular.
Mareşal Çakmak figürü, sonraki yıllarda da Millet Partisi’nin kurucusu olarak kongrelerde resimleri asılmak suretiyle devam ettirilmiştir.
2.Fransa’da okuyan bir Karacakurt Türkmeni
Bölükbaşı, 1913 yılında Kırşehir’in Mucur ilçesinde bağlı Hasanlar (Karahasanlı) Köyü’nde doğdu. Karacakurt adlı Türkmen aşiretine mensuptur.
Orta öğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde tamamladı. Yüksek öğrenimini Fransa’da Nancy Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü’nde yaptı. Buradan 1937 yılında mezun oldu.
1938 yılında Türkiye’ye dönerek Kandilli Rasathanesi’nde asistan olarak çalıştı. 1940 yılında Haydarpaşa Lisesi’nde astronomi ve matematik öğretmenliğine başladı. 1949 yılında İsmet İnönü ve Celal Bayar’a komplo düzenlemek iddiasıyla tutuklandı ama iddialar ispat edilemedi.
3.Bölükbaşı; Celal Bayar ve İsmet İnönü’ye suikasttan tutuklandı
Bölükbaşı ve arkadaşları, 1948 yılında Celal Bayar ve İsmet İnönü’ye suikast planladıkları gerekçesiyle tutuklanır.
Kütüphane ve arşiv sahibi lider
Bölükbaşı çok çalışkan ve sistemli bir siyaset adamıdır. İnanılmaz büyüklükte bir kütüphanesi vardır. Eşi Meliha Bölükbaşı, ‘asistan sekreter’ olarak onun en yakın yardımcısıdır. Kitaplarını, dosyalarını, konularını, kupür arşivini ve belgelerini eşi Meliha Bölükbaşı tasnif eder. Bölükbaşı bu arşive dayanarak, meydan ve meclis konuşmalarını belgeye dayandırır. Belgelerle dolu evrak çantaları ve teyp kasetlerini yanından ayırmaz.
Osman ve Meliha Bölükbaşı çiftinin iki çocukları olur… Osman Bölükbaşı’nın çocuklarına verdiği isimler ‘politik’ önermeler içerir.
Bölükbaşı’nın oğlu Deniz Bölükbaşı 21 günlüktür… Bölükbaşı, Celal Bayar ve İsmet İnönü’ye suikasttan tutuklanırken oğluyla şöyle vedalaşır: “Oğlum Deniz, baban gidiyor, belki gelmez. Bu memleketin pisliğini su temizlemez. Bu yüzden adını Deniz koydum. Şayet oğlum ben dönmezsem, bu pisliği sen temizle!”
Kızı Hürriyet Bölükbaşı da babası Osman Bölükbaşı hapisteyken doğar. Bölükbaşı koğuştaki arkadaşlarına müjde verirken “Hürriyet dünyaya geldi... İnşallah Türkiye’ye de gelir!” diye latife yapar.
4.CHP-DP ittifakı, Millet Partisi’ni ‘irticadan’ kapattı
1950 Genel Seçimleri’nde Millet Partisi’nin tek milletvekili olarak Kırşehir’den TBMM’ye girdi.
1952 yılında lise öğrencisi Hüseyin Üzmez, Vatan gazetesi başyazarı Ahmet Emin Yalman’a suikast teşebbüsünde bulunur. Üzmez’in bu girişiminden sonra CHP ve DP ‘irticaya karşı ittifak’ yaptı!
CHP ve DP yanlısı gazeteler, Millet Partisi’ni ‘irtica odağı’ olarak suçladı. Bunun üzerine başını Hikmet Bayur’un çektiği ‘Devrimciler’ Millet Partisi’nden istifa etti.
Hikmet Bayur, istifa ederken Millet Partisi’ni itham eden bir bildiri yayınladı.
Savcı, Bayur’un bildirisindeki ithamları ihbar kabul etti. Mahkeme ‘ihtiyati tedbirli’ olarak Millet Partisi’ni kapatma kararı aldı. Karar görülmemiş bir hızla yerine getirildi. 9 Temmuz 1953 tarihi gece yarısı Millet Partisi’nin iki bini aşkın şubesi mühürlendi ve partinin tüm mal varlığına el konuldu.
Millet Partisi, 27 Ocak 1954 tarihinde temelli kapatıldı.
Bunun üzerine Bölükbaşı Şubat 1954’te bir grup eski Millet Partisi üyesiyle birlikte Cumhuriyetçi Millet Partisi’ni kurdu. İrtica suçlamalarından korunmak için parti isminin başına ‘Cumhuriyetçi’ sıfatı özellikle eklendi.
5.Menderes, Bölükbaşı’na kızıp Kırşehir’i ilçe yaptı
Cumhuriyetçi Millet Partisi’nin genel başkanlığına getirilen Bölükbaşı, 1954 Genel Seçimleri’nde bu ilden tulum çıkardı. Yeniden Kırşehir milletvekili seçilince, Demokrat Parti hükümeti Kırşehir’i ilçe yaptı ve Nevşehir’e bağladı.
Kırşehir 3 yıl ilçe olarak kaldı.
Bu dönemde hükümete sert eleştiriler yönelten Bölükbaşı Temmuz 1957’de TBMM’ye hakaretten tutuklandı. Kırşehir, Haziran 1957’de yeniden il durumuna getirildi. Osman Bölükbaşı’nın köyü Hasanlar köyü ise Nevşehir’de bırakıldı.
Bu durumda, Ekim 1957 Genel Seçimleri’nde Bölükbaşı, Cumhuriyetçi Millet Partisi’nden seçilen 4 milletvekilinin arasında yer aldı. Seçim günü hapiste olduğu için milletvekili yeminini Ankara Merkez Cezaevi 10. Koğuşu’nda mahkumların önünde yaptı.
DP’ye karşı Sağ güç birliği: CKMP
1958’de DP’ye karşı güç birliği oluşturmak amacıyla CMP’nin Türkiye Köylü Partisi ile birleşmesiyle kurulan Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin (CKMP) genel başkanlığına getirilen Bölükbaşı, 1959 yılında 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
27 Mayıs Darbesi’nden sonra Kurucu Meclis’te bulunan CKMP milletvekilleri, 1961 Genel Seçimleri’nden sonra koalisyon hükümetine katılmayı reddetti. CKMP Haziran 1962’de, İsmet İnönü’nün kurduğu II. koalisyona katılınca, 28 milletvekiliyle birlikte partiden ayrılarak ikinci kez Millet Partisi’ni kurdu. Bölükbaşı, bu partinin genel başkanlığına getirildi.
Bölükbaşı, 1972 yılında Millet Partisi genel başkanlığından ayrıldı. 9 Eylül 1973 tarihinde milletvekilliğinden istifa ederek aktif siyasetten çekildi. 6 Şubat 2002 tarihinde Ankara’da vefat etti.
6.Meydanları dolduran nüktedan hatip
Bölükbaşı bir gün Meclis’te konuşurken DP’nin çatışmacı milletvekillerinden Murat Ali Ülgen ön sıralardan Bölükbaşı’na “Sen erkek misin?” diye laf atar. Bölükbaşı eliyle bu milletvekilini işaret ederek: “Bana bak Murat Ali eğer ben erkekliğimin zekatını versem senin gibi 40 tane daha çıkar” der.
Millet Partisi içinde güzel ve uzun konuşmalarıyla ile ün yapar. Mesela Düzce’de yaptığı bir konuşma 8 saat 35 dakika sürer.
Meydanlar Bölükbaşı’nı dinlemek isteyen vatandaşlarla dolup taşar. Bölükbaşı, kendisine ve partisine oy vermeyen vatandaşları, “alkışlar bize, oylar DP’ye” diye eleştirir. Kendisini dinlemeye gelen Kayserililer’e de “Ey, sapı uzun, danesi kıt Kayserililer” diye takılır.
7.Hatime: Siyasette Üçüncü Yol Millet Partisi
Millet Partisi’nin siyasi felsefesi tam olarak tanımlanmamıştı. Daha çok karşıtlıklar üzerine kurulmuş bir tepki partisi durumundaydı. Parti’den ayrılanlar bazen Sağ kitle partisi Adalet Partisi’ne bazen de umulmadık bir şekilde aşırı Solcu Türkiye İşçi Partisi’ne transfer olabiliyordu.
Bir dönem Millet Partisi milletvekili olan Niyazi Ağırnaslı, Türkiye İşçi Partisi’ne girdi.
Millet Partisi’nin dağınık yelpazesi içinde doğal olarak Kürt kökenliler de yer alıyordu. Kürt siyasi hareketinde ‘49’lar Olayı’ olarak adlandırılan kişiler arasında yer alanlar arasında bazı Millet Partisi taraftarları da vardır.
Bölükbaşı; demokrasi ve liberalizm’i sıkça telaffuz eder. Millet Partisi’nin hedefi ‘muhafazakar bir demokrasi’dir.
Parti’nin muhafazakarlığı çerçevesi tam belirlenmemiş bir Gelenekçilik’tir. Gelenekçilik’in baskın temalarından biri Ahlakçılık’tır. Ancak bu Ahlakçılık’ın bugünkü anlamda dincilikle bir ilgisi yoktur. Fakat yine de Millet Partisi ‘irtica’ ile suçlanıyordu.
Komünizmle mücadele, Parti’nin siyasi içeriği içinde önemli bir yer tutar. Meclis’te konuyla ilgili kanun teklifleri verilmiştir.
Siyasetin uzun yıllar iki parti ekseninde yürütülmesi Üçüncü Yol’un kenarda kalmasına yol açtı. Ancak Üçüncü Yol’un Fevzi Çakmak’tan sonraki lideri Bölükbaşı, ‘nev’i şahsına münhasır’ bir Anadolu politikacısıydı.
İktidarın kıyısına köşesine yaklaşamasa da Bölükbaşı, siyaset sahnesinde renkli izler bıraktı. Bölükbaşı’nın Millet Partisi, önce CKMP ve bilahare MHP’ye dönüşerek bugünlere ulaşan bir siyasi geleneğin temeli oldu.
Mahdumu Deniz Bölükbaşı, Ankara’da bir ‘Osman Bölükbaşı Müzesi’ni kurmalıdır. Böyle renkli bir portrenin sadece nükteleriyle anılması siyasi hafızamız için büyük bir eksikliktir. Bu eksiklik ancak işlevsel bir ‘Osman Bölükbaşı Müzesi’yle giderilebilir.
Medeniyet tarihçisi Will Durant’ın gelişmişlik tarifi konumuzla ilgilidir: “Gelişmişlik, tarihi mirası muhafaza etme, faydalanma ve daha zengin olarak gelecek nesle bırakmadır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder