1.Evimizin balkonunda güvercin yuvası
Evimizin balkonuna bir çift yaban güvercini yuva yaptı. Güvercin hayatını fazla bilmiyoruz. Televizyonda belgesel seyredip, internetten güvercin bilgileri ediniyoruz. İmdadımıza dostum Eren Gündoğan’ın kızı genç veterinerimiz Tuğba yetişiyor. Ondan güvercin beslenmesi, ilaçları hakkında bilgiler alıyoruz.
İki yumurtadan iki güvercin yavrusu çıkıyor. İki yavru güvercinin büyümesini gözlemliyoruz. Yavruların biri hırçın, diğeri uysal. Törelerimizde olduğu gibi tabiatlarına göre isim veriyoruz. Birinin adı ‘Hırçın’ diğerinin adı ‘Uysal’ oluyor.
Doğada işler zor, can pazarı bir hayat… ‘Hırçın’ ve ‘Uysal’ın düşmanı çok. Kargalar ve martılar can düşmanı. Diğer güvercin aileleri de yuvayı kapmak için yarışıyor.
Derken yavrulardan ‘Uysal’ı kargalar öldürdü. Moralimiz bozuluyor. ‘Uysal’ı kargaların şerrinden koruyamadığımız için üzgünüz.
Üniversite sınavına hazırlanan kızım Fatmagül, ‘Hırçın’ı korumak için nöbette. ‘Hırçın’ın hem kargalar tarafından öldürülmemesini, hem de diğer güvercinler tarafından yuvasından atılmaması için teyakkuzda.
Fatmagül test çözerken hep ‘G’ şıkkını işaretliyor. ‘G’ şıkkı, ‘güvercin şıkkı’ demek. ‘Güvercin şıkkı’ bize insanlığımızı, beşer olduğumuzu hatırlatıyor.
Kurdun kuşun da yuvasının bozulmasını istemiyoruz. Bu yüzden nöbetteyiz.
2.Kırım Tatarları, Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘kültürel azınlığı’dır
Kırım Tatar Milli Meclisi önünde nöbet tutan kardeşlerimizin kaygısını yüreğimizde hissediyoruz.
Cemaat önderi Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çuparov’un çabalarını destekliyoruz.
İlber Ortaylı, NTV’de konuşuyor. Süleyman Demirel döneminde Ukrayna ile Türkiye arasında yapılan bir anlaşmayı hatırlatıyor. Anlaşmaya göre Kırım Tatarları, Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘kültürel azınlığı’… Yani Kırım’la ilgili tüzel bir muktesebatımız var.
Ortaylı, 300 küsur bin Tatar’dan başka iki misli daha Tatar’ın sürgünden Kırım’a geleceğini söylüyor. ‘Türkiye bunun yolunu açmalıdır’ diyor. Kırım’ın nüfus yapısı sadece Ruslar ve Ukraynalılar’dan oluşmuyor. Musevi kökenli Karay ve Kırımçak Türkleri ile kendilerine Rum denilen Ortodoks Kuman Türkleri’nin de burada varlığından söz ediyor. Hatta Bahçesaay Belediye Başkanı bu Kuman Türkleri’ndenmiş.
Kırım’da 7 bin Kürt var!
Kırım’da ayrıca Alman, Ermeni, Azeri, Yunan azınlıklar da var. Kırımlılar’ın Kalgay dergisinden Kırım’da 7 bin de Kürt kökenlinin varlığını öğreniyorum. Böylece Kırım’ın Türkiye’deki herkesi ilgilendirdiğini görüyoruz.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Arslan Ömer Kırımlı’nın Murat Bardakçı’nın ‘Tarihin Ara Odası’ programına çağrılması güzel oldu. Kırımlı programdan ayrılmadan önce sözlerini Kırım Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Numan Çelebi Cihan’ın yazdığı Kırım Milli Marşı çalındı. Kırımlı’nın Kırım Milli Marşı’nı ayakta esas duruşta dinlemesi gözlerimizi yaşartıyor.
Kırım Tatar Milli Meclisi; Birleşmiş Milletler’den Kırım’a asker göndermesini talep ediyor. ABD, uçak gemisinin Karadeniz’e ulaşıyor. Avrupa Birliği, her zamanki gibi bol bol toplantı yapıyor ve kınama dışında elinden bir şey gelmiyor.
Kırım’daki Rus çoğunluğun temsilcisi Kırım Hükümeti’nin Kırım Türkleri’ne ortaklık teklif etmesi ilginç bir gelişme.
Kırımoğlu, Putin görüşmesinden sonra Türkiye’ye geliyor. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşüyor. Kırımoğlu’nun müzakereci bir azınlık lideri olarak öne çıktığını görüyoruz. ‘Yeni bir Denktaş’ın politik doğumuna şahit oluyoruz.
Tuğrul Türkeş: NATO’nun Ukrayna Operasyonu’na Putin, Kırım’ın Bağımsızlığı ile cevap verdi
‘ABD ve AB’nin Kırım’da şahinleşmesini ciddiye almalı mıyız?’ diye düşünürken, Tuğrul Türkeş’in CNN’de Enver Aysever’in konuğu olduğu programdan sorumuzun cevabını alıyoruz. Tuğrul Türkeş, ‘NATO’nun Ukrayna Operasyonu’na Putin, Kırım’ın Bağımsızlığı ile cevap verdi’ diyor.
Türkeş’in sözlerinden Türkiye ve Kırım Tatar Milli Meclisi’nin daha dengeli bir politikadan yana olacağını anlayabiliyoruz. Başbakan Erdoğan ve Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun görüşmesi sonrasındaki sükut bize bunu söylüyor.
Rusya’nın milli bir devlet, Putin’in de o milli devletin beyni olduğunu Kırım hamlesinde tekrar görüyoruz.
Biz bürokratik devleti nasıl milli devlet’e dönüştüreceğiz sorunumuz bu.
3.Murat Ülker: Kırım'ı izliyorum, Altınordu Devleti geliyor aklıma
Ülker’in sahibi Murat Ülker, geçtiğimiz günlerde bir mesaj yayınladı. Ülker mesajında Ukrayna’da, Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in azledilmesine yol açan çatışmaların Kırım’a sıçramasından duyduğu kaygıyı dile getirdi. Rusya ve Ukrayna arasında kalan Kırım’la ilgili, babası Sabri Ülker ‘Kırımlı’ olan Murat Ülker dikkat çekici bir mesaj paylaştı.
Murat Ülker, twitter hesabında paylaştığı mesajında şu ifadelere yer verdi: “Kırım'ı, babamın memleketini izliyorum merakla ve hüzünle... Bugününü anlamak için dünü düşünüyorum; Altınordu Devleti geliyor aklıma.”
Murat Ülker, twitter hesabında paylaştığı mesajında şu ifadelere yer verdi: “Kırım'ı, babamın memleketini izliyorum merakla ve hüzünle... Bugününü anlamak için dünü düşünüyorum; Altınordu Devleti geliyor aklıma.”
Genelde kurucu işadamlarının mahdumları babalarının değerlerini unutur. Geride nostaljik bir unsur olarak kalır kurucu liderler. Sevindirici bir şekilde Murat Ülker, Kırım’a sadece babasının doğduğu topraklar olarak bakmıyor. “Bugününü anlamak için dünü düşünüyorum; Altınordu Devleti geliyor aklıma” cümlesi bizim için çok şey ifade ediyor.
Sabri Ülker, Kırım’da doğmuş, bilahare Türkiye’ye göç etmiştir.
Zannediyorum Ülker Ailesi’ne yönelik internet üzerinde dolaşan tezviratlara verilen en güzel cevaplardan biri bu mesaj oldu. Milli kimliğinin farkında olan herkese teşekkür borçluyuz.
Ülker Ailesi’yle ilgili tezvirata kaynak olarak gösterilen Refik Halit Karay’la ilgili olarak ‘Teyze ile Prenses’ kitabımda temel bilgiler vardır. Karay; Karaim musevisi değil, Kırım hanedanı ‘Giray’ ailesi mensuplarındandır. Refik Halit Karay’ın Bülent Ecevit ve Engin Noyan ile akrabalıkları var.
Sabri Ülker ve Ailesi’yle ilgili esaslı bir aile tarihi yazmak herhalde zorunluluk haline gelmiştir.
4.‘Onlar da İnsandı’dan ‘Yurdumda Ölmek İstiyorum’a TGRT
‘Onlar da İnsandı’ romanı, TGRT tarafından radyo oyunu olarak neşredilir. Zannediyorum romanın radyofonize edilmesini Tayfun Türkili yapmıştı.
‘Onlar da İnsandı’ romanı, ‘Yurdumda Ölmek İstiyorum’ adıyla dizi film olarak da çekildi. Eserin çekimleri, TGRT’nin yapımcı firması İFPAŞ vasıtasıyla, Mehmet Taşdiken yönetmenliğiyle Kazakistan’da gerçekleştirildi.
‘Yurdumda Ölmek İstiyorum’ dizi filmi 5 Bölüm halinde çekildi ve 1995 yılında TGRT ekranlarında yayınlandı.
‘Yurdumda Ölmek İstiyorum’ dizisi yerinden yurdundan edilip Kazakistan’a sürgün edilen ve Çimkent’te yaşayan Asiye Abdullahova’nın gerçek yaşam öykünden hazırlandı.
Mehmed Niyazi’nin Azerbaycan’ın işgalini anlatan ‘Ölüm Daha Güzeldi’ eseri, Üstün İnanç’ın senaryosunu yazdığı ve Yücel Çakmaklı’nın çektiği ‘Ah Bosna’ ve Erol Mermer’in yönettiği ‘Kıbrıs’,
Osman Çeviksoy’un hikayesinden Ermeni Mezalimi’nin anlatıldığı ‘Hasret’, günümüz Ermeni işgalciliğini anlatan ‘Laçin Koridoru’ önemli milli yapımlardı.
Şimdi Kırım gündemi, ‘Yurdumda Ölmek İstiyorum’un yeniden yayınlanma zamanı.
‘Yurdumda Ölmek İstiyorum’un yeniden yayınına bir televizyon kanalı arıyorum. Bilen varsa söylesin.
5.Göçmen Tatarlar ve Stalin’in Tavuğu olmamalı!
Stalin kurmaylarına iktidar dersi vermek için bir tavuğunu tüylerini canlı canlı yolar. Sonra serbest bırakır. Üşüyen tavuk ısınmak için ocağa koşar, çıplak gövdesi yanar. Pencereye koşar üşür. Tavuk çaresiz ısınmak için yine Stalin’in kucağına gelir.
Stalin kurmaylarına seslenir: ‘halk dediğiniz topluluk bu tavuk gibidir.’
Üçü de birbirinden kötü örnek! Behice Boran, Çetin Altan ve Aziz Nesin üçü de Kırımlı. Üçlü TİP ve Barış Derneği üzerinden Rus işbirlikçisi.
Bu isimler dünde kaldı. Bugün KESK’te sendikacılık yapan birkaç Tatar isme rastlıyorum. Üzülüyorum. Ne işiniz var ‘PKK muhipleri’nin yanında.
Kırım Türkleri, yabancılaşmaya düşerek, Stalin’in tavuğuna dönmemeli.
Bütün Tatarları olumsuz gördüğüm yok.
Tarihçilerimiz Halil İnalcık, Kemal Karpat ve İlber Ortaylı Kırım kökenli.
Zeki Velidi Togan, Sadri Maksudi Arsal, Reşit Rahmeti Arat, Mehmet Ali Kılıçbay, Kadir Cangızbay,Tatar kökenli aydınlarımız.
Şarkıcı Mithat Körler, futbolcu İlhan Mansız Kırımlı…
Dünyayı kurtaran adam Malkoçoğlu Fahrettin Cüreklibatur yani Cüneyt Arkın Kırımlı.
6.Hatime: Kırım, Anadolu’nun parçasıdır
Türk Yurdu dergisi genel yönetmeni Fahri Atasoy’la telefonlaşıyoruz. Söz Kırım’a geliyor. Fahri Bey, Kızılcahamamlı bir hemşehrimin Altınordu hakkında tez yaptığını söylüyor. Tabii dünyalar benim oluyor. Kütüphanemden Yakubovskiy’in ‘Altınordu ve Çöküşü’ kitabını alıp yeniden sayfalarını karıştırıyorum.
Ebubekir Kurban’ın ‘Türkiye Sevgisi İmandandır’ kitabını hatırlıyorum.
Ankara’yı İstanbul’u korumanın yolu, parçadan bütüne vatan kavramını anlamadan ve savunma hattını Kırım’dan, Bosna’dan başlatmaktan geçiyor. Onun için Murat Ülker’in Altınordu’yu hatırlaması önemli. Altınordu’yu hatırlamak imana taalluk ediyor.
Hepimizi bekleyen tehlike politik olarak Stalin’in Tavuğu’na dönüşme tehlikesi…
Savaş aydınlar savaşı… Savaş, Kırım üzerinden bugün de devam ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder