Türkiye tek soruna odaklanmış. Hepimiz kendimize göre sorunun tanımını yapıyoruz. Benim ‘bölücülük sorunu’ olarak ifade ettiğim soruna, bir liberal, ‘insan hakları sorunu’ olarak yaklaşıyor. NATO, İsrail ve ABD’nin Soğuk Savaş’ın sona ermesinden sonra Büyük Kürdistan’ın kurulacağını deklare ettiklerini biliyoruz. NATO’cu Alparslan Türkeş’in ölümünden hemen önceki dönemde NATO karşıtlığına dönüşünden bunu görebiliyoruz. Durum ciddi! Eski ittifaklar dağılmış…
(Bu yazıyı Mustafa Küçük türküleri eşliğinde okuyabilirsiniz. Çünkü ben yazarken onun türkülerini dinliyorum ve sonuç alıyorum. Mustafa Küçük şimdi yazacağım ‘Doğu-İç Anadolu’nun adamı…)
1.Akıl tasnif edebilmektir
Tabii Büyük Kürdistan bir süreç işi. Aklımın bir köşesinde hep Büyük Kürdistan var. Belki bu bir paranoya… Kerbela yıldönümünde Hazreti Hüseyin’in şahadetiyle birlikte İmamı Azam’ın mahpusluğunu da düşünüyorum. Emevi zihniyetini tekrar hatırlıyorum. Sürekli çözümsüzlük üreten ‘Bürokratik Yönetim Geleneği’ ile Emevilik arasında bir bağ kuruyorum. İmamı Azam, büyük adam. “Akıl tasnif edebilmektir” buyuruyor, ferahlıyorum.
Sorunlarımızı kaosa düşmeden anlamaya yani tasnif etmeye çalışıyorum.
Parçaları yorumluyorum. İmamı Azam’ın himmetiyle bilgileri tasnif ediyorum. Gazete haberlerinden öğreniyoruz. Bingöl’de son zamanlarda meydana gelen PKK saldırılarının temelinde Bitlis, Diyarbakır, Muş ve Bingöl arasında bulunan Şenyayla Kampı var. Türkiye gazetesi ve Kanal D konuyla ilgili özel haber yapmış. Basına sızan güvenlik raporlarına göre Şenyayla Kampı’nda 250 PKK’lı bulunuyor. Bitlis, Diyarbakır, Muş ve Bingöl kırsalında düzenlenen saldırılar burada planlanıyor. Bölgede bulunan Şenyayla Kampı sayesinde PKK Bingöl eylemlerini kolayca gerçekleştiriyor. Çok sayıda mağaranın bulunduğu Şenyayla’da teröristlerin barınması oldukça kolay. Ağır silahlarını ve patlayıcılarını da bu mağaralarda saklıyorlar. Asker kampları biliyor ama arazini avantajından yararlanan PKK'lıları bulmakta zorlanıyor.
En son eylemlerinden biri, hastane dönüşü 10 eri şehit etmeleri var.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel olayların farkında. Özel, yardımcısı Kıvrıkoğlu ve Jandarma Komutanı Bekir Kalyoncu terör bölgelerini karış karış dolanıyor. Masabaşı paşası olmadıklarını görüyoruz, seviniyoruz.
Bu bölge; Sivas’tan Erzurum’a, Karadeniz’den Malatya’ya, PKK’nın Alevilere rağmen ‘Alevistan’ olarak tanımlamak istediği bir bölge…
3.İbrahim Şahin avcı değil, avdır!
Ergenekon’da en garip suçlamalardan biri İbrahim Şahin’e yapıldı. Sanılanın aksine İbrahim Şahin avcı değil, avdır. Abdullah Çatlı, Susurluk Katliamı’yla yok edildi. Ardından gelen tasfiyede Mehmet Ağar, Korkut Eken ve İbrahim Şahin de Ergenekon tarafından tasfiye edildi. Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Bekir Aksoy MHP’ye sığındı. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller artık bir ‘babaanne’ pozisyonunda meclisin meraklı milletvekillerine hatıralarını anlatıyor.
Alevistan yapılmak istenen bölgede durum kötü!
Gelelim İbrahim Şahin’e yapılan suçlamaya. Bekir Paşa, Şahin’i yanına çağırıyor. “Acele bir takım kur! Yeniden terörle mücadele edeceğiz Sen de müsteşar olacaksın” diyor.
Şahin terörle mücadele için eski takımı toplamaya başlıyor.
Ergenekon savcıları o zaman hareket geçip Şahin’i hapse atıyorlar. Şahin rahatsız, geçirdiği trafik kazasından dolayı bunama yaşıyor. Mahkeme yapılıyor. Şahin soruları cevaplarken önce “Bekir Paşa’ya sorun” diyor. Bekir Paşa’ya soruyorlar. Paşa böyle bir görüşmeyi hatırlamıyor. Bundan sonrasını da İbrahim Şahin hatırlamıyor. Tarihe, topluma, kendisini düşmanıyla aynı yapı içinde gören hukuka kahrediyor. O da hiçbir şey hatırlamıyor, lisan-ı hal ile ‘ne haliniz varsa görün’ diyor.
Onun hatırlamamasıyla Türkiye çok şey kaybediyor. PKK adım adım Büyük Kürdistan’ın parçası Alevistan’ı inşa ediyor. Bingöl başta olmak üzere bölgede dinmeyen PKK terörünün sebebi bu. Şenyayla’dan hareketle PKK yaygınlaşıyor. Giresun ve Ordu kırsalında bile TİKKO’cular dolanıyor.
4.Alevistan’daki Ermeniler
Bölgede Alevi Zaza, Alevi Türkmen ve Ermeni Aleviler var. Ayrıca Sünni Türk görünen kripto Ermeniler var. İbrahim Şahin’i dinliyoruz… “Kayseri’de Asena lakabı ile tanınan Fatma Cengiz’i tanırım. Gittiğimde zaman zaman evlerinde misafir olurum. Benim Ermeni konusuyla ilgilendiğimi bildiği için beni bir yazarla tanıştırdı. Bu yazarla yaptığım konuşmada, Kayseri’nin Tomarza ilçesinde Ermenilerin aylık toplandığını, bunların sorumlusunun Sivas’ta kuyumculuk yapan birisi olduğunu öğrendim. Ayrıca bana DTP içinde 520 kişinin Ermeni olduğunu ve bunların isimlerini bildiğini söyledi.”
İbrahim Şahin bölgede kripto Ermeniler’in varlığından bahsediyor. Bu bilgiyi Yusuf Halaçoğlu’nun “Kürt Aleviler Ermenidir” çıkışıyla birleştiriyoruz. Aklımıza Zaman gazetesi eski şairi Bejan Matur geliyor. Kürt Alevi Matur’un abisi de linç edilen Ali Kemal’in torunu Boris Johnson’un belediye başkanı olduğu Londra’da Sebze Hali toptancısı. Toptan alıp toptan satıyor. Lüzumsuz bilgiler bunlar… Halaçoğlu kendi çıkışı olmasa, Alevi Zaza görünen bir kısım vatandaşın kilise talebiyle ortaya çıkacağını söylüyor. Ben yine de Yusuf Halaçoğlu’nun “Kürt Aleviler Ermenidir” çıkışını, genelleme nedeniyle sağlıklı bulmuyorum.
TKP-ML/TİKKO, Dev-Sol, TDKP, MLKP vs. bölgede PKK dışında örgütlenen sol fraksiyonlar. PKK ve Öcalan, Dersim’e ve Alevistan bölgesine silahlarla diz çöktürme stratejisi uyguluyor. Bu strateji diğer sol örgütlere de uygulanıyor.
‘Alişer Koçgiri’ kod adlı Yücel Halis’in ile eski bakan Ziya Halis’in yeğeni olduğunu daha önce yazdık. Öcalan, Yücel Halis için ‘Koşgiri Eyaleti’ni kurmuştu. Tesadüf geçen hafta Dağlıca’nın mahkeme kararları da açıklandı. ‘Alişer Koçgiri’, Dağlıca’da kaçırılan 8 askeri, DTP’li vekillere Kuzey Irak'ta tutanakla teslim etmişti. Sonra çatışmada öldürüldü.
5.Hatime: Türkiye’nin omurgası çöküyor!
Türkiye’nin omurgası Doğu Beyazıt’tan Erzurum’dan Afyon’a uzanan ulusal bütünlük eksenidir. Bu eksen bugün göçük altında. Doğu Beyazıt’ı burada özellikle belirttim. Osmanlı, İshak Paşa Sarayı’nın simgeleşen yapısı içinde Erzurum’u arkasına alan iç bölgelere uzanan bir milli bütünlük omurgası oluşturmuştu. İran, Anadolu’dan gelen Alevi göçleriyle Fars emperyalizmini teçhiz etti. Osmanlı da İran’dan Anadolu’ya gelen Akkoyunlu bakiyesinin Sünni göçünü, milli bir eksen içinde yönlendirdi. Türkiye’nin omurgasında bu göçlerin önemli bir yeri var.
Köyden şehre göçle ıssızlaşan omurga bugün sahipsiz. Köyler bomboş. PKK da bu sahipsizlikten faydalanarak Kürtlerin yoğun olmadığı bu bölgede bile Kürtçülük yapıyor. Bölgede önemli bir Alevi nüfus var. PKK Alevilere rağmen Alevicilik yapıyor. Hozat İlçe Emniyet Amiri Çağlar San’ın intiharı basit bir zaafın eseri değil. Derdini kimseye anlatamayan sorumluluk sahibi bir insanın Çağlar San’ın işgal medyasına isyanıdır bu.
Doğu Beyazıt’tan Erzurum’dan Erzincan’a, Tokat’a, Sivas’a, uzanan ulusal bütünlük omurgası, yeni planlar ışığında yeni misyon tanımlarıyla ayakta tutulmak zorunda. Fakat kimsenin bu tarakta bezi yok. Hemşolar, İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin rantıyla sarhoş olmuş durumda. Kimsenin geri dönüp, kendi memleketinin ahvaliyle ilgilenecek hali yok. Artık bu bölgede yeni Başbağlar katliamları beklemek kehanet değil. Çünkü omurgada nüfus yok. Ve kalan nüfusun ‘ortak asabiye’si yok. Kurbanlık koyunlar gibi ölümü bekliyorlar.
Mustafa Küçük dinlemeyi unutmayın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder