3 Kasım 2015 Salı

Göbeğini Kaşıyan Adam'ın zaferi

1.Göbeğini Kaşıyan Adam kimdir?
Finansbank’ın enpara.com reklamını hatırlayalım. Reklam yüzü altı pijamalı, üstü atletli, Göbeğini Kaşıyan Adam
Aslında Göbeğini Kaşıyan Adam Yabancılaşmış Aydın’ın halka bakışı. Yabancılaşmış Aydın, Reaya’yı yani halkı hiçbir zaman özne olarak görememiştir. Onu düşünmeden mahrum bir yığın olarak görür.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun ‘Yaban’ romanına bir bakın. İşgal İstanbul'una giremeyen paşazade Ahmet Celal, emir eri Mehmet Ali’nin davetine uyarak onun EskişehirPorsuk Çayı kıyısındaki köye yerleşir. Köye sığınmak zorunda kalan Ahmet Celal köyü ‘Yaban’ olarak görür ve halka hakaretler yağdırır.
100 yıl öncesine göre bugün de fazla bir şey değişmedi. Yabancılaşmış Aydın için parkları mangal partilerine çeviren köylülerin prototipi Göbeğini Kaşıyan Adam Yabancılaşmış Aydın Reaya'yı şehirde yaşayan ama köylü bir yığın olarak görüyor.
Onlara göre Reaya, ‘Yaban’daki Ahmet Celal’in hakaretleriyle yine hödük, yine angut…
Göbeğini Kaşıyan Adam, eski bakışın yeni yorumu. Değişen hiçbir şey yok.
2.Kaos x düzen çatışması
Aslında seçim değil referandum yapıyoruz. 7 Haziran 2015 seçimleri Başkanlık Sistemi’ni, 1 Kasım 2015 seçimleri ‘koalisyon’ yöntemini oyladı.
7 Haziran 2015’te Başkanlık Sistemi’ne ‘hayır’ diyen seçmen, 1 Kasım 2015’te Tek Başına İktidar’a ‘evet’ dedi.
Bunun kültürümüzdeki açılımı kaos’tan kaçış, düzen’i inşa anlamına geliyor.
NATO işbirlikçileri Bürokratik Yönetim Geleneği ile Paralel YapıTürkiye’de bir iç savaş oyunu oynadı. PKK’nın ülkenin yarısında alan hakimiyeti sağlaması algılanamadı.
Ak Parti; bu süreçte Paralel Yapı’nın oyuncağı oldu. Bütün Devlet kurumları tahrip edildi. 13 yılın sonunda ‘kumpasa geldik’ diyerek bu işin içinden çıkmak mümkün değil.
TürkiyeBürokratik Yönetim Geleneği’ni Milli Demokratik Yönetim’e çevirme zorluklarını yaşıyor.
Bülent Arınç’ın yerine Tuğrul Türkeş’i monte edince milli bir değişim gerçekleştirmiş olmuyoruz.
Bunun için Batı’nın birikiminden istifade etmemiz zorunlu. Muhafazakar Demokrasi prensipsizliğine son verip Muhafazakarlık’ın evrensel birikiminden yararlanmamız gerekiyor.
Dünya görüşümüzü Muhafazakarlık olarak işaret edince Ali Fuat Başgil’den Mümtaz Turhan’a Peyami Safa’dan Necip Fazıl’a, Yahya Kemal’den Tanpınar’a yerli bir içerik bize yol göstermek için bekliyor.
Davutoğlu; seçim öncesi gençlerle hitap ederken benzer bir yaklaşımı seslendirdi. Nurettin Topçu’dan, İdris Küçükömer’e Necip Fazıl’a atıflarda bulundu. Ancak İktidar medyası’nın Erdoğan ve Davutoğlu’nun yerliliğe doğru her adım atışını mevzuya Fransız bir duyarsızlıkla geçiştirdiğini görüyoruz.
İnşa fikrinden uzak, Türk Devlet Geleneği’nin düzen fikrini anlamayan, 20 yılını Sol-liberyenler peşinde harcayan İktidar medyası artık iktidarın en büyük ayak bağı.
Mehmed Niyazi, ‘Türk Devlet Geleneği’ adlı eserinde Türk Devletinin en önemli amacının iç ve dış barışı sağlamak olduğunu işaret eder.
Muharrem Ergin, ‘Türk Münevverinin Fikir ve İman zemininde ‘Türk Dünya Görüşü’ başlıklı konuşmasında, Türk Dünya Görüşü’nün birinci temel unsurunun Nizam fikri olduğunu söyler. Nizam yani düzen
3.Obama’nın danışmanlarına rağmen seçim kazanmak mı?
Cumhurbaşkanı ErdoğanABD Başkanı Barak Obama’nın danışmanlarının HDP’nin genel stratejisini çizdiğini söyledi.
Rojava’da PYD-PKK’yı İncirlik’ten kalkan uçaklarıyla koruyan ve kollayan ABD’nin Türkiye içinde HDP’yi müttefik olarak görmesi şaşırtıcı değil.
Şaşırtıcı olan Erdoğan’ın seçim başarısını Küresel Sistem’e rağmen kazandığını ima etmesi.
Bence bu bir marifet değil.
Aslolan Küresel Sistem’le uyumlu olmak.
Zaten böyle bir durum borsa ve döviz enstrümanlarıyla Küresel Sistem’le bu kadar içli dışlı bir ülkenin harcı da değil.
Arap medyasını mutlu etmek için Küresel Sistem’le çatışma görüntüsüne gerek yok.
Tekrar edelim aslolan Küresel Sistem’le uyumlu olmaktır.
4.Barış Süreci zorunluluktur!
Seçimden başarıyla çıkan Erdoğan ve Davutoğlu’nun en büyük görevi Barış Süreci’ni yeniden inşa etmektir.
Barış Süreci’nde temel perspektif en geniş kültürel hakların ve demokratik katılımın sağlanması olmalı.
Kırım’da, Batı Trakya’da, Bulgaristan’da Türk Azınlık’a hangi insani hakları talep ediyorsak, Kürt Halkı’nın insani taleplerini de aynı şekilde kabul edeceğiz.
HDP’nin Barış Süreci içine katılması gerekiyor. Öbür türlü Öcalan ve Kandil’le doğrudan muhatap olmanın Devlet açısından sakıncaları var. Oslo Görüşmeleri’nin başarısızlığı ortada.
5.Hatime: Yeter ki, kaos olmasın, sistem işlesin!
Göbeğini Kaşıyan AdamOsmanlı döneminde asker ve vergi yığını olarak görüldü. Cumhuriyet döneminde ise asker ve vergi yükleri devam etmekle birlikte ‘oy’ gibi bir nimetle karşılaşıldı. Yabancılaşmış Aydın’ın halka erkini onaylatma gibi bir yaklaşımı olmasa da demokrasi diye bir aygıt var ve bundan dönüş yok.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan Cumhurbaşkanlığı’na 20 yıllık Recep Tayyip Erdoğan iktidarını yaşıyoruz. Yeni bir yerli içerik üretildiğini söylemek mümkün değil. Her iktidar partisi gibi Ak Parti de kendi Yeni Sınıf’ının yanlışları peşinden milleti sürüklüyor.
Türkiye’nin bütün kaynaklarını İstanbul ve Marmara Bölgesi’ne yığmanın vebali vardır. Bu haliyle İstanbulTürkiye’nin yumuşak karnı olmuştur.
MenderesKüresel Sistem’in İstanbul için Beyrut gibi  ‘serbest şehir’ dayatmasını gecekondu yöntemiyle, göç ve nüfus yoğunlaştırmasıyla aştı.
Rahmetli Çelik Gülersoy’un işaret ettiği gibi şimdi aynı İstanbul’u nüfusla kaybettiriyorlar bize.
Ve İstanbul’a hakim olmak artık o kadar kolay değil.
Seçimden çıkaracağımız sonuçlar var. Yeni Sınıf’ın proto tipi Binali Yıldırım’ın umut olabilmesi koalisyon görüşmelerinin Göbeğini Kaşıyan Adam’ı çıldırttığını gösteriyor.
Göbeğini Kaşıyan Adam’ın işaret ettiği asıl şey ‘ülkem kaos’a düşmesin yeter’.
İşim devam etsin,
çocuklarım okusun, evlensin,
çocuklarım askere ölmek için değil vatani görev için gitsinler,
sosyal güvenlik sistemi içinde olayım,
ezanım dinmesin, bayrağım inmesin,
Fatih de Atatürk de iyi adamdı,
ben kredi kartı taksitlerimi ödeyebileyim,
yeniden borçlanabileyim,
ben 75 yaşımda öldüğümde mezarımın yeri belli olsun,
86 yaşında ölecek olan karım evlilik programlarını seyretsin ama oraya çıkmasın,
karıma emekli maaşım bağlansın,
bana mevlit okutsunlar,
bayramlarda torunlarım mezarıma gelsinler.
Yani yeter ki kaos olmasın, sistem işlesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder