Oktay Sinanoğlu, fen bilimlerinde dünyaca ünlü bir bilim adamı. Ama o bilimsel çalışmaları yanında düşünceleriyle de ülkesine katkı sunan bir fikir adamıydı.
Buralıydı, yerliydi, bizdendi.
Sinanoğlu’nun görüşlerini Kemal Çiftçi, Coşkun Yılmaz ve Dilek Uğuz’un söyleşilerinden özetledim.
1.Türkçe, başka dillerde olmayan bir matematik yapıya sahip
Her milletin kendi kültürüne ve geçmişine bağlı bir ekolü var.
Bizim kimyacı, fizikçi başarılı Türk bilim adamları sadece matematik yapıyorlar. Yani kimyanın, fiziğin matematiğini… Bence bu bizim kültürümüzden geliyor. Çünkü Türkçe, başka dillerde olmayan bir matematik yapıya sahip. Türklerin yaptığı matematikte belli bir stil var.
Bakın sanatımızda bile geometri var.
2.Yabancı Dil’le Eğitim ihanettir
Alman Üniversitesi Almanca, Japon Üniversitesi Japonca eğitim yapar.
Dünyada eğitim dilini İngilizce yaparak yabancı dil öğretme yöntemi diye bir yöntem yoktur! Sömürgeler hariç dünyada hiçbir ülkede böyle bir yabancı dil öğrenme yöntemi yoktur!
Dili İngilizce olan üniversite Türk Üniversitesi değildir.
Yabancı Dil anaokuluna indiği zaman ne Türk, çocuğuyla Türkçe konuşabilecek, ne Kürt, çocuğu ile Kürtçe konuşabilecek.
Fransızlar, Cezayir’de aynısını yaptı, Arapça bitti. Cezayir’de gazeteler bile Fransızca çıkıyor.
İngilizce şiir, bir şeye benzemez
Ben Yabancı Dil öğrenmeyi çok severim. Her gittiğim ülkenin dilini öğrenmeye çalışırım. Öğrendiğim zaman insanlarla çok daha yakın ilişki kurabiliyorum.
Çeşitli dillerin olması insanlık için bir kazanç. Her çeşit dil, her çeşit kültür olacak. Yoksa her taraf hamburgerci, benzin istasyonu olurdu. Bundan insanlık kaybeder. İngilizce şiir, bir şeye benzemez. Araba parçası kılavuzları Amerikanca’da iyi olur.
3.Türkler’in başarısı tasavvuf teşkilatından geliyor
İnsanlar büyük bir gayeyle, imanla, azimle, inançla bir taraflara yöneliyorlar. Büyük işler başarıyorlar. Bunlar olmadığı zaman insanlar kendi dertlerine düşüp birbirlerinin gırtlağına yöneliyorlar. Biz de büyük devletler kuran milletiz.
Devleti de emperyalist duygular için değil, insanlara hizmet etmek için kurmuş bir milletiz.
İngilizler sahte mezhepler, tarikatlar kurar
İngilizler 1700’lerde, ‘Bir avuç Türk bir sürü işler yapıyor, büyük devletler kuruyor. Bunun sırrı nedir?’ Demişler. Ve araştırmaları neticesinde ‘Haa bu Türklerin sırrı tasavvuf teşkilatından geliyor” demişler.
Bu tespiti yaptıktan sonra bu gücü yıkmak için ellerinden gelen her şeyi yapmışlar. Bir defa İslam ülkelerinde sahte mezhepler üretmişler.
Ondan sonra tekkelerin kaldırılmasını çok istemişler. Bundan şüphe yok. Kendi kitapları söylüyor.
Dolayısıyla bu işler karışıktır.
Transtandal meditasyon aslında tasavvufun kopyası
1970’li yıllarda transtandal meditasyon moda oldu... Şimdi bunlara tarikat-tasavvuf desen ‘laiklik elden gidiyor’ diye ayağa kalkarlar. Halbuki bunlar uydurma şeyler.
Tasavvufun aslı astarı bizde varken, tutup da kopyasını Amerika’dan almanın ne manası var.
4.‘İlim ile gönlü’ yeniden birleştireceğiz
Biz dört sene Davos Konferansları’na katıldık. Orda gençliğin çok kötü duruma düştüğü, şehirlerin yaşanmaz hale geldiğinden bahsediyorlar.
Biz ‘bir şeyler söylemek istiyoruz’ dedik. Ben İmamı Gazali’nin eserlerinden ve Mevlana’nın eserlerinden iki hikaye anlattım, bir takım kavramlar söyledim. İnsanların hem dünyevi hem manevi konularda gelişmesi gerektiğini anlattık.
Sadece maddi ilerleme insanları mesut etmeye yetmiyor. Amerika’da görüyoruz. Zengini, fakiri yüzde 90’ı mesut değil ve üstelik bunun sebebini de bilmiyor.
Onlara biraz maneviyattan bahsedince hayretler içinde kalıyorlar.
İmamı Gazali
İmamı Gazali hazretlerinin Kimya-yı Saadet’inin okuduğum zaman, demek ki dedim o zaman biz ruhsal-toplumsal konularda şimdiki Batı’nın 500 sene ilerisindeymişiz.
Oxford ve Cambridge üniversiteleri bizim Karatay Medresesi’ni örnek almıştır.
5.Belli konularda uzmanlaşmalıyız
Türkiye olarak her konuda bir numara olamayız. Buna gücümüz, kaynağımız ve insanımız yetmez. Ama belli konular tespit edilir ve o konularda dünyada bir numara olmaya azmedilirse, bunu başarabiliriz.
ABD, kendini Harp Sanayi’ne göre yönlendirmiştir. Harp Sanayi için lüzumlu olan bütün bilim dallarına öncelik veriyorlar.
Bu kadar bilim adamıyla, mevcut kaynaklarımızla Türkiye dünyada hatırı sayılır bir ülke olabilirdi.
Tabii bu, millet olarak kendimize güven duymamızı gerektirir.
Sanki başkalarını taklit etmek zorundaymışız gibi bir düşünce var.
İşimizi zorlaştıran acente kafalar
Bir ülkeyi doğrudan maddi sömürgeleştirme yapsan, millet uyanır sömürgecileri sepetler. Ama insanların kafasını acente kafa yaptın mı iş daha zor.
Bir ülkeyi ilelebet müstemleke yapmak istiyorsanız eğitimini yabancılaştıracaksınız.
Bunu kırmak için planlama ile sanayi arasında bir irtibat olmalıdır.
TÜBİTAK’ın kuruşu sırasında biz de görev aldık. Başlangıçta çizdiğimiz perspektiften uzaklaşıldığını gördük. Baktık devreye Ford Vakfı girmiş.
6.Batı ancak bizim gibi ülkeleri sömürerek yaşıyor
Türkiye tarihte birçok şey yapmış. Ayrıca genç bir nüfusu var. Batı, ‘Bunlar bir uyanırsa kendi durumumuz yok olur’ diyor. Çünkü onların ülkeleri içerden çökmüş. İstanbul’daki kültürel faaliyeti dünyanın hiçbir yerinde bulamazsın.
Şimdi bir de Türk Dünyası’nın Müslüman dünyasıyla bütünleşmesi var. Onların ülkesi Konya kadar.
Bu ülkeler ancak bizim gibi ülkeleri sömürerek yaşıyor.
Kaynaklar buralarda, pazarlar buralarda.
Bu kaynakları bir kessen, Batı ülkelerinin hepsi perişan olur.
7.Hatime: Bilinçsiz hain insanlara Türkiye’yi bırakamayız!
Türkiye bir takım dönüm noktalarında, buralarda bizim bir katkımızın olması lazım.
Bu atalarımıza borcumuzdur.
Dünyada iddialı, kendini bilen bir Türkiye istenmiyor.
Türkiye’nin azametli bir devlet olmasından korkuyorlar. Üstelik böyle bir potansiyel olduğunu da çok iyi biliyorlar. Bu korkular gayet normal.
Biz de herkesle dost geçineceğiz, gerektiğinde işbirliği yapacağız. Ama haysiyetli olmak zorundayız. Kendi kültürümüzü de bileceğiz, başkalarının kültürünü de bileceğiz.
Burası bizim kendi memleketimiz
1970’lerde Türkiye’nin hayrına çalışmayan bir iki bakana ‘Siz bizi kapıdan kovsanız biz bacadan gireceğiz, bu memleket bizim, siz nereden geldiniz’ diye tavır aldım.
Türkiye’yi uçurumlara götürecek bilinçsiz hatta hain insanlara bırakamayız. Burası bizim kendi memleketimiz.
Biraz da iddia sahibi olabilseydik
Her gelişimde Türkiye’yi daha gelişmiş görüyorum. Gerçekten büyük bir ilerleme var. Bununla iftihar ediyoruz.
Biraz da iddia sahibi olabilseydik meseleleri kolayca çözerdik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder