21 Ekim 2014 Salı

Sen ki Françe vilayetisin!

1.Sen ki Françe vilayetisin!
Fransa başta Kürt Enstitüsü başta olmak üzere bütün imkanlarıyla Kürtçülük’ü destekler. Fransız Cumhurbaşkanı HollandeParis’te iç çatışma sebebiyle öldürülen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez adlı PKK’lıları tanıdığını söylemekten çekinmez.
Kürtçe’nin Grameri Fransız yapımıdır
Fransa 1945 yılında Yaşayan Doğu Dilleri Ulusal Okulu’nda bir Kürdoloji Kürsüsü kurar. Okul bünyesinde yapılan yapı değişiklikleri sonucunda Sorbon Üniversitesi’ne bağlı olarak kurulan Doğu Dilleri ve Uygarlıkları Ulusal Enstitüsü kurulur. Bu kurum, Avrupa’da kurulan ilk Kürdoloji kurumudur. 1945 yılında kurulan kürsünün başkanlığına Roger Lescot getirilir.
Roger Lescot’un 1946 yılında Şam’a görevli olarak gidişinden sonra Kürdoloji Kürsüsü başkanlığına Kamuran Bedirhan getirilir.
Kürtçe’nin gramerini Celadet Bedirhan ile birlikte Fransız dilbilimci Roger Lescot hazırlar.
Kürt müziğini Ermeni Aram Haçaturyan, Garapete Haço ve Kaviz Aksa derleyip yorumlar.
Diğer bir örnek de Ağrı İsyanı’nı örgütleyen Hoybun Cemiyeti’nin bir kanadının Ermeniler’den oluşması ve Başkanının Ermeni Papazyan olmasıdır.
Kürtçülük sorunuyla Fransızlar ve avaneleri Ermeniler bu kadar yakından ilgilenmektedir. Bizim de Fransızlar’ın etnik yapısını insan hakları temelinde bilmemiz gerekmektedir. Diplomatik Gözlem Masası, Taner Timur ve Türkkaya Atöv’ün yazılarından yararlandığımız Fransa’nın etnik farklılıklarını aşağıda kısaca özetlemeye çalıştık.
2.Alsaslılar ve Lothringerliler
Alsas, önemli ölçüde Alman’dır. Ticari ilişkileri bugün bile Fransa’dan ziyade Almanya ile yürütülmektedir. Fransa’da AlsasBreton ve Korsika açıkça geri bırakılmıştır.
LothringceLüksemburgca, Moselfrança ve Renfrankça da yine Fransız Yönetimi’nin yok saydığı yerel diller. Bugün bu diller Moselle’in kuzeyinde konuşuluyor.
En son 1962 yılında derlenen verilere göre Fransa’da 400 bin kişi Lohtringce ve anılan diğer Frank dillerini konuşuyordu. Baskılara rağmen Lothringce bugün hala ayakta.
Alsasca ve Lothringce Fransa’da Bas-Rhin, Haut-Rhin ve Moselle’de konuşuluyor. Almanca’nın farklı şiveleri olan ve farklı etnik azınlık kimliklerine denk gelen bu diller Orbey, Montreux ve Courtavon-Levoncourt dışında bütün Alsas’ta konuşuluyor.
Her iki dil bugün Fransızca’nın baskısı altında. Alsas’ın Dili ve Kültürü Bürosu (OLCA) adlı kuruluşun 2005 yılı verilerine göre Alsas’ın nüfusu 1 milyon 700 bin kişi. Bu nüfusunun sadece %30’u Alsasca biliyor. 2001 yılında bu oran %61 seviyesindeydi. Aynı oranın 1945’te %90’ın üzerinde olduğu biliniyor.
Fransa’nın politikaları sonucu Alsasca bilen Alsaslılar’ın sayısının ve oranının yaş gruplarına bağlı bir şekilde çok ciddi bir düşüş gösterdiğini ortaya koyuyor;
60 yaş üzeri; %86, 50-60; 77%, 40-50; %70, 30-40: %60, 20-30: 38%, 10-20: %25 ve 10 yaş altı: %10.
Fransa’nın Alsaslılar’a verdiği haklar, okullarda Almanca’nın yabancı dil olarak okutulması ve trafik tabelalarının büyük ölçüde iki dilde hazırlanması ile sınırlı.
3.Bretonlar
Bretonlar, aslen Britanya adasından gelip Fransa’ya yerleşmiştir. Velş diline yakın bir dil kullanırlar. Fransız DevletiBretonlar’ı sürekli baskı altında tutmuştur. Onların yerel meclislerini oluşturmasına asla izin vermemiştir.
Kelt kökenli Bretonlar Fransa’daki Bretagne bölgesine 1.500 yıl önce İngiliz adalarından geldiler. Bugün Fransa’da 2 milyon 500 bin Breton var, ama sadece 300 bini Bretonca biliyor.
Bretonca bugün Fransa’da Bretonlar’ın Penn ar Bed, Aodou-an-Arvor ve Mor-bihan adını verdiği, ama Fransız Yönetimi’nin Finistere, Cotres-d’Amor ve Morbihan adını vererek Fransızlaştırdığı bölgelerde konuşuluyor.
Bugün Bretonlar’ın yaşadığı bölgeler şöyle; Treguier (Tregor) de Saint Tugdual, Saint Pol de Leon de Saint Paul Aurélien, Quimper (Cornouaille) de Saint Corentin, Vannes (Vannetais) du Gallo Saint Patern, Dol (Pays de la Rance) de Saint SamsonSaint-Malo (en Pays de la Rance) de Saint Malo, Saint Brieuc de Saint Brioc, Rennes ve Nantes...
Bretonca bilen Bretonlar’ın üçte ikisi 60 yaşının üzerinde. 15 yaşından genç olanlar arasında Bretonca bilenler sadece %5 seviyesinde.
Birinci Dünya Savaşı öncesinde Bretonlar’ın en az %90’ının Bretonca bildiği ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra da bu oranın %75 olduğu düşünüldüğünde, Breton dili ve kültürünün 19. Yüzyıl’dan bu yana yaşadığı baskının boyutu daha iyi anlaşılıyor.
Breton direniş örgütleri
Bretonlar19. Yüzyıl’da Breton Rejyonalist Birliği (Union Regionaliste Bretonne) ve Bretonya Bölgesel Federasyonu (Federation Regionaliste de Bretagne) adında direniş örgütleri kurdu. Daha sonra Fransız Yönetimi’ne karşı akraba azınlıklarla birlikte kültürel haklar için mücadele verdiler. Bu tutumları Fransız Yönetimi’nin olumsuz tepkisine yol açtı.
Bretonlar’da Fransız asimilasyonuna karşı direniş damarı vardır. Yer yer direniş eylemleri görülmektedir.  Ekonomik olarak bölge özellikle geri bırakılmıştır.
Bretonca üzerinde baskılar
Bretonlar, 1950’li ve 1960’lı yıllarda Bretonca bildiklerini saklamaya mecbur kaldı. Bretonca bilmenin toplumun en alt tabakası anlamına geldiği izlenimi oluşturuldu. Bretonlar, bu psikolojik baskıyı henüz atlatamadılar. O nedenle bugün sadece 10-15 bin Breton ana dilinde eğitim görürken, 360-500 bin Breton Fransızca eğitim alıyor.
4.Korsikalılar
FransaKorsika’yı şimdi bir İtalyan şehri, o dönem bağımsız olan Cenova’dan satın almıştır. Ada halkının konuştuğu Korsu dilidir. Adanın ekonomisi Korsikalılar’ın değil Fransızlar’ın elindedir. Sömürgeci Fransızlar işçi olarak genellikle Faslı ve Cezayirli göçmenleri tercih etmektedir ve yerli halka iş vermemektedir. Korsikalılar’ın direnci işsizlikle kırılmak istenmektedir. 1976 yılında kurulan Korsika Ulusal Cephesi ada için bağımsızlık talep etmektedir. Cephe’nin ikinci önemli talebi de adaya yerleştirilen sömürgeci Fransız göçmenlerin adadan çıkarılmasıdır.
Akdeniz’de bir ada olan Korsika’nın halkı “Korsikalılar” ya da “Korslar” kendi diline sahip. Korsikalılar’ın sayısı çok daha yüksek olsa da ana dilini bilen Korsikalılar’ın sayısı 100.000’i geçmiyor. Fransa’nın sürgün bölgesi olan ve “sistemli yatay nüfus hareketleri” sonucu “en fazla %50’si Korsikalılar’dan oluşan Korsika’da ‘Frontu di Liberazione Naziunalista Corsu’ (FLNC) adında bağımsızlık yanlısı bir örgüt de var.
FLNC bugüne kadar bazı bombalama ve suikast eylemlerine imza attı. Paris hiçbir zaman FLNC ile masaya oturup, soruna demokratik çözüm bulma çabasına girmedi. Fransa’nın özel statüye sahip tek azınlık bölgesi olan Korsika daha fazla otonomi istiyor. 2003 yılında yapılan bir araştırma Korsikalılar’ın %51’inin bu yönde düşündüğünü gösteriyor. Ancak Fransa bu talepleri duymamayı yeğliyor. İşin en dikkat çekici yönü ise Korsikalılar’ın taleplerinin siyasi değil, sadece kültürel olması.
5.Oksidanlar
Oksidanlar Fransa’nın üçte birini teşkil eden bütün Güney Fransa’da yaşıyorlar. Fransa’nın güneyindeki Provence, Drome-Vivarais, Auvergne, Limousin, Guyenne, Gascogne ve Languedoc’ta yoğunluğa sahipler.
Oksidanca, eski Galce ile Latin etkisinin karışımı bir dildir. Oksidanca bu bölgelerin dışında İtalya sınırında ve ‘Val d’Aran’ diye de anılan Katalon bölgesinde de konuşuluyor. Bugün Fransa sınırlar içinde kalan Oksidanya’da 13 milyon insan yaşıyor. Ancak Fransa’nın politikaları sonucunda Oksidanca’yı bugün sadece 1-3 milyon kişi biliyor.
Fransa’da Oksidanca’yı kaç kişinin bildiği konusunda net bir bilgi dahi bulunmuyor.
11. Yüzyıl ile 14. Yüzyıl arasında yaşayan ve daha sonra Fransızlar’ın yok ettiği dini Katarer hareketinin bitişinden bu yana Oksidanca peş peşe darbeler aldı. Özellikle 14. Louis döneminde yasaklanan Oksidanca Fransız Devrimi’nden sonra kaybolma noktasına geldi.
Günümüzde Oksidan kültüründe hareketlilik göze çarpıyor. Gelişimi engellenen Oksidanca bugün sadece birkaç okulda ve bazı bölgelerde trafik tabelalarında kullanılıyor. Bu dil kamusal alanda yok sayılmaktadır.
6.Flamanlar
Fransa’nın Belçika’ya yakın Westhock şehrinde Flamanlar yaşamaktadır. Westhock Flamanları, kültürlerini ve dillerini yaşatmak için mücadele etmektedir.
Flamanca konusunda yapılan araştırmalar da Flamanca’nın diğer azınlık dilleri gibi yoğun bir şekilde baskı altına girdiğini ve kullanımının seyreldiğini gösteriyor. Özellikle 1874 ve 1972 arasında ciddi anlamda darbe alan Flamanca, çoğunlukla Dünkirchen’de ve sadece 170 bin kişi tarafından biliniyor. Ana dilini okulda ‘yabancı dil’ statüsünde öğrenen Flamanlar’ın sayısı giderek düşüyor.
 7.İtalyanlar
Fransa’daki İtalyanlar’ın sayısı 300 bin civarında. İtalyanlar ağırlıklı olarak Alpler’de, İtalya sınırında ve Fransız Rivierası’nda yaşıyor.
8.Katalonlar
Fransız topraklarında yaşayan Katalonlar’ın sayısı 2005 yılı verilerine göre 200 ile 300 bin arasında tahmin ediliyor. Katalonlar yaşadıkları bölgeye ‘Kuzey Katalonya’ diyorlar. Ama Fransa’ya göre bu bölgenin adı ‘Departement Pyrenees Orientales’. 1659’da Fransa’nın egemenliğine giren Pirenler’de bugün sadece Fransızca resmi dil statüsüne sahip. Katalonca yine diğer azınlık dillerinde olduğu gibi Fransızca’nın baskısı altında. Birkaç okulda sınırlı kullanımda.
9.Basklılar
Fransa’nın ‘Pyrenees Atlantique’ adını verdiği Bask Bölgesi’nde 200 bin ile 300 bin arasında Basklı yaşıyor. Bugün Basklılar’ın sadece dörtte biri Baskça biliyor. Fransa’daki Basklılar’ın İspanya’da sayısı bir milyonu geçen ve çok geniş haklara sahip olan Baskılar ile ilişkisi tarihin akışı içinde sınırlandı. Geçen sürede ParisMadrid’in aksine kendi Basklılar’ını uysallaştırdı.
10.Hatime: Fransa’da 50 etnik unsur!
Fransa’nın Bask Bölgesi’nde BasklarBretagne’de BretonlarAlsas’ta AlsaslılarLothringen’de LothringenlilerDünkirchen’de FlamanlarAlpler’de İtalyanlarRoussillon’da KatalanlarKorsika’da Korsikalılar, bütün Güney Fransa’da Oksidanlar, ayrıca Yahudiler, Sintiler ve Romanlar var.
Fransa’daki azınlıklar konusunda yapılan bütün araştırmalar, Fransa’nın azınlıklarına ait dilleri yok etmek için elinden geleni yaptığını gösteriyor.
Fransa, Fransız yazar Jean Finot’un ‘ilk akla gelenler diye saydığı’ 50’den fazla etnik unsurdan oluşuyor.

Fransa bugün ne Breton realitesi’ni ne de Katalonlar’ın gerçekliğini tanıyor. Fransa’da azınlıkların korunması gibi bir kavram da yok.
Fransa, Avrupa Birliği üyesi olmasına rağmen, Avrupa müktesebatının azınlıklarla ilgili düzenlemelerini de reddediyor.
Aynı FransaAfrika’daki bütün sömürgelerinde yerel dilleri yok eder. Artık Afrikalılar’ın anadili bile yok. Cezayir’de Fransızca’yı eğitim dili yaparak Arapça’yı katleder.  Cezayir ulusal birliğine karşı da Berberi Enstitüsü ile Cezayir’de de bölücülere lojistik destek sağlar.
Fransa’nın Türkiye’ye etnik farklılıklar konusunda söyleyebilecek hiç bir şeyi yok. Türkiye’ye akıl vermeye kalkan Fransa’nın öncelikle aynaya bakması gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder