14 Ekim 2014 Salı

İskoçya'nın bağımsızlık mücadelesi

1.Etnik farklılıklara bakışta çifte standart
Çoğunluk-azınlık ilişkilerindeki temel önermemiz azınlık’ın kültürel özerkliğinin ve demokratik katılımı gözetilmesi, çoğunluk’un ise ülke bütünlüğünün sağlanması tezine dayanıyor. Bu bakışımız, Doğu Türkistan’dan İran Türklüğü’ne, Batı Trakya’dan Başkırdistan özerkliğine kadar bütün Türk Dünyası toplulukları için geçerlidir.
Kimliketnisite, etnos algılarında çifte standartçı düşünme kısır bir düşüncedir ve sürekli çözümsüzlük üretir. Türkiye’de ‘Kürtçülük Sorunu’na odaklanmadan sorunun dışımızdaki yansımalarını Avrupa ölçeğinde bir dizi yazıyla anlamak istiyoruz.
Çünkü ‘Kürtçülük Sorunu’na odaklanmak bizi güncel düşünmeye zorlamaktadır. Güncel düşünce tabiyatı gereği duyguların önde olduğu aklı öteleyen bir bakış açısı sergiliyor.


2.Herkes kendi azınlığına baksın
Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne azınlıklar temel sorunlarımızdan biri olmuştur. Önce Hıristiyan daha sonra da Müslüman azınlıklar ayrılık rüzgarına kapılmıştır.
İngiltereİsrail, Fransa, Almanya, İtalya, İsveç, Norveç, ABD ve Rusya başta olmak üzere bütün hemen bütün Batılı ülkeler Türkiye’nin azınlık sorunlarıyla birinci elden ilgilenmektedir.
Türkiye’ye akıl vermeye çalışan emperyalist devletlerin öncelikle kendi jenositçi, asimilasyoncu kirli tarihlerine bakması gerekiyor. Biz bu yazıyla başlayan bir diziyle Avrupa kıtasının azınlık sorunlarını ele almak istiyoruz.
Bu yazı geçtiğimiz ay bir referandumla bağımsızlık oylaması yapan İskoç ulusunun özgürlük mücadelesini ele almaktadır. İngiltere’nin asimile ettiği, ana dilini konuşamaz hale getirdiği bir halkın özgürlük mücadelesi her türlü saygıyı hak etmektedir.
Dünyanın bir çok ülkesindeki bölücülük olaylarıyla birinci derecede ilgili olan İngiltere bugün İskoçya, Galler ve İrlanda’nın ayrılık talepleriyle karşı karışadır. İskoçya Özerk Meclisi’nden sonra Galler Meclisi de daha geniş özerklik taleplerini deklare etmektedir. İngiltere; İskoç, Gall ve İrlandalı azınlık sorunları dışında bu soruna yakın göçmen sorunları da yaşamaktadır.

3.Mel Gibson, Cesur Yürek ve unutulmaz sloganı: “İskoçya özgürdür”
Sanat eserlerinin siyasi mücadelede yadsınamaz bir işlevi vardır. Mel Gibson’ın oynadığı ‘Cesur Yürek’ filmi de İskoç ulusunun milli kimlik inşasında önemli bir yere sahiptir.
1997 yılında Tom Church adlı heykeltıraş tarafından‘Cesur Yürek’ filminde İskoç kahraman William Wallace’ı canlandıran Mel Gibson’ın bir heykeli yapılmıştır.
Lin Anderson’ın ‘Cesur Yürek’ filminden etkilenerek yazdığı ‘Braveheart: From Hollywood To Holyrood’ kitabı, İskoçların politik görüşlerini önemli ölçüde etkilemiştir.

4.İskoçya’daki bağımsızlık oylaması başarısızlık değildir
İskoçya, 5,5 milyon nüfusa, 77.900 km² yüzölçüme sahip bir ülke. 18 Eylül 2014 tarihinde İskoçya’da yapılan bağımsızlık oylaması yüzde 85 katılımla gerçekleşti. 4 milyon seçmen oy kullandı. Halk oylaması sonucunda katılanların yüzde 55’i hayır, yüzde 45’i evet oyu verdi.
Halk oylamasıyla İskoçya, 1707 yılında birleştiği ve 307 yıldır bağımlı olduğu İngiliz hakimiyetini sorgulamış oldu. İskoçya toprakları İngiltere topraklarının yaklaşık üçte birini oluşturuyor.
Bağımsızlık yanlılarının liderliğini İskoçya Başbakanı ve İskoç Ulusal Partisi Genel Başkanı Alex Salmond yaptı. Salmondİskoçya’nın kendi kaderini kendisinin tayin etmesi ve İngiltere’nin zincirlerinden kurtulması gerektiğini belirtti.
Anadilini unutturulup asimilasyonlar sonucu İngilizce konuşan İskoçyalılar’ın halk oylamasında bağımsızlık için yüzde 45 oy vermesi bile büyük başarı.
Referandumdan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İskoçya Özerk Meclisi federatif taleplerle daha fazla öne çıkacak. Önümüzdeki iki yılın ulaşım, eğitim, sağlık, vergilendirme ve belediye hizmetleri gibi alanlarda müzakerelerle geçmesi bekleniyor. İngiltere Başbakanı David Cameron’un bu konuda verilmiş vaatlerinin ne kadarını yerine getireceği merak konusu.
Sonucun olumsuz olması İskoçya’nın bağımsızlık düşüncesinin rafa kalkması anlamına gelmiyor. Yüzde 55’lik hayır oyu İngiltere Başbakanı David Cameron’un İskoçya Özerk Meclisi’nin yetkileri arttırma vaadiyle sağlandı.
İskoçya Özerk Meclisi (Holyrood), 1997 yılında kurulmuştu. İngiltere 1997 yılında bölgelere eğitim, sağlık, tarım gibi alanlarda yetki devri yapmıştı. Ekonomi, dış politika, enerji ve savunma gibi konularda İngiliz Hükümeti’ne bağlı bulunuyor. Enerji konusunda İngiliz Hükümeti’ne bağlı olmak İskoçya’nın kıta sahanlığında bulunan Kuzey Denizi petrollerini kullanma hakkını İngiliz Hükümeti’nin tek başına kullanması anlamına geliyor.
Özgürlük talepleri, İngiltere’yi öncelikle federatif yapıya zorluyor.
İskoçya Ulusal Partisi (SNP)’nin daha önceki başkanı Bayan Margaret Ewing idi. Ewing, yıllar önce Sovyetler Birliği’nin çözülme sürecinde Sovyet yönetiminin aldığı Türk Cumhuriyetleri’ni ve Baltık Devletlerini bağımsızlaştırma kararının İngiliz Hükümeti tarafından kendileri için de uygulanmasını istemişti.
İskoçya’da üç yıl önce yapılan parlamento seçimlerini İskoçya Ulusal Partisi, 129 sandalyenin 69’unu alarak büyük bir başarı sağlamıştı. İskoçya Ulusal Partisi, parlamentoya girer girmez ilk icraat olarak ‘bağımsızlık referandumu’nu gündeme almıştı.
Bağımsızlık süreci başlayınca İngiltere Başbakanı David Cameron ve İskoçya Birinci Bakanı Alex Salmond, 15 Ekim 2012 tarihinde ‘Edinburgh Anlaşması’nı imzaladı. 
İngiltere’ye bağımlılık ya da ‘Birlikte Daha İyi’
İngiltere’ye bağlılık yanlısı olanlar ise Birleşik Krallık içinde daha güçlü olduklarını ayrılma durumunda ekonomik krizlerle karşılaşabileceklerini öne sürüyor. Bağımsızlık oylamasında üç büyük İngiliz partisi Muhafazakar, İşçi ve Liberal Demokrat partilerinin bütün kadroları görev aldı. Kraliçe Elizabeth’ten ABD Eski Başkanı Bill Clinton’a kadar ağır topların devreye girmesi durumun vahametini gösteriyordu.

Petrol gelirleri
Bağımsızlık yanlısı İskoçlar, ülkelerinin başta petrol olmak üzere önemli yer altı kaynaklarına sahip olduğunu iddia ediyor. Bağımsızlıkla İskoçya’nın daha gelişmiş bir ülke olacağına inanılıyor. Kuzey Denizi petrollerinin nasıl paylaşılacağı şimdi İskoçya’nın en büyük sorunu.
5.İskoçya-Çin İttifakı
Bağımsızlık oylaması kaybedilse bile İskoçya’da bağımsızlık yanlısı İskoçya Ulusal Partisi iktidarda. İskoçya Başbakanı ve İskoç Ulusal Partisi Genel Başkanı Alex Salmond İngiltere egemenliğini kırmak için ileri adımlar atmış durumda.
İskoçya Çin’in Avrupa’daki en önemli müttefiki. Çin-İskoçya ilişkileri sürekli gelişiyor. 2007-2012 arasında Çin-İskoçya ticaret hacmi iki misli arttırılmış. Yiyecek, içecek (viski), balıkçılık, finans ve enerji alanında bir çok şirket faaliyette. Üniversiteler arası ilişkiler de geliştiriliyor.
Çinli petrol şirketlerinin İskoçya’da büyük yatırımları var. Çin, İskoçya’yı AB için üs olarak kullanmayı planlıyor.
İskoçya, Çin’in Batı içinde Batı’ya karşı hamle merkezi niteliğinde.
6.Hatime: İskoçya Özgürdür
İskoçya, İrlanda ve Galler’in bağımsızlık ve özerklik talepleri, bir zamanların süper gücü, ‘Üzerinde Güneş Batmayan Ülke’ sıfatlı İngiltere’nin emperyalist gücünü kırıyor ve kendi evinde nefes alamaz hale getiriyor.
İskoçya tarihinde İngilizlere karşı kazanılmış en önemli savaş Bannockburn Savaşı idi. Bağımsızlık oylaması, Bannockburn Savaşı’nın 700. yıldönümüne denk düşen 2014 yılında yapılması ayrıca dikkat çekiciydi.
İskoçya’da yapılan bağımsızlık oylamasının kıl payı olumsuz sonuçlanması her şeyin bitmesi anlamına gelmiyor. İngiltere’nin kazandığı bu seçim, şimdilik bir avantaj sağlasa da İskoçya Başbakanı ve İskoç Ulusal Partisi Genel Başkanı Alex Salmond’ın uluslararası dengeleri gözeterek yaptığı hamleler yakın gelecekte İskoçya’yı daha da özgürleştirecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder