1.Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın adamı Rifaa Tahtavi
‘Rifaa’nın Çocukları’ (Les enfants de Rifaa, Fayard Yayınları) adlı eser, Fransız araştırmacı Guy Sorman’ın eseri. Eser ismini, 1826 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından Mısır’dan Fransa’ya Batı’yı incelemesi için gönderilen genç alim Rifaa Tahtavi’den alıyor.
Tahtavi, ‘‘İslam ile gelişme arasında senteze ulaşmak mümkündür. Küçük bir kaç şey dışında Kuran'da Müslümanlığın modernleşmesine karşı hiç bir şey yoktur’’ sonucuna varır. Bu tespitten yola çıkan Sorman, Fas’tan Mısır’a, Endonezya’dan Türkiye’ye kadar geniş bir coğrafyada gerçekleştirdiği araştırmalar sonucunda kitabını kaleme alır.
2.Türkiye modeli mümkün mü?
İslam ve modernizm. 11 Eylül’den bu yana İslam, dünyada bir güvenlik konusu olarak gündeme girerken ‘Türkiye Modeli’, birçok çevre tarafından İslam’ın modernizmle uyumunu sağlayan örnek olarak kabul ediliyor. ABD Dışişleri Eski Bakanı Powell’ın, ‘‘Saddam sonrası Irak'a Türkiye model olacak’’ sözü de bu çerçevede ilginç bir sözdü.
Guy Sorman, ‘Rifaa'nın Çocukları’nda Türkiye'ye geniş bir bölüm ayrılmış. Sorman’a göre Türkiye, İslam Dünyası için değil ama Avrupa için önemli.
‘‘İslam dünyası ile ilişkilerini sağlam değerlere bağlayamayan bir Avrupa'nın geleceği yoktur. Bu değerler, liberal demokrasi, insan haklarına saygı, ahlaklı bir diplomasi, yoksul ülkelerle işbirliği, kültür ve din farklılıklarına saygı olmalıdır. Türkiye’nin Avrupa’ya katılması Avrupalı olmayan Müslümanlar için bir model olacak. Bu, Balkanlar’dan Anadolu’ya kadar aydınlık İslam'ı da kucaklayan Avrupa’nın büyük bir projesi olacaktır. Medeniyetler çatışmasını geride bırakmış bu Avrupa, Osmanlı İmparatorluğu’nun en iyi zamanlarında olduğu gibi, uyum içinde birlikte yaşamanın örneğini verecek.’’
3.Türkiye’nin İslam Dünyası’na model olması niçin zor?
3.Türkiye’nin İslam Dünyası’na model olması niçin zor?
Guy Sorman, bu soruyu şöyle cevaplandırıyor: ‘‘İslam toplumunda, ulusal ve devlet modernleşmesi bağlamında bir ‘Türk deneyimi’ var. Ama bu, o kadar kendine has ki, İslam Dünyası için bir model oluşturamaz.’’
Sorman’a göre Türkiye, Müslümanların ‘Avrupa tipi’ modernizmle uzlaşmasının örneğidir ama modernizm ve İslam’ın uzlaşmasının modeli değildir.
‘‘Türkiye, esasında Batılılar için bir modeldir’’ diyor Sorman, ‘‘Onlara, Müslüman ve modern olunabileceğini kanıtlayacak bir örnektir Türkiye. Çok sayıda batılının bu konuda hala şüphesi var çünkü.’’
Sorman, ‘Rifaa'nın Çocukları’ adlı kitabında, güncel tartışmalara da ışık tutuyor. Batı’ya radikal İslamcı eğilimlerin karşısında modernizmle barışık muhafazakar bir çizginin de var olduğu mesajını veriyor.
4.Türkiye mi ? Malezya mı?
Sorman’a göre Türkiye, İslam Dünyası için değil, ama Avrupa için bir modeldir. Türkiye, Avrupa’nın İslam Dünyası’nı kendisine bağlama ve entegre etmesi için bir model olabilir. Sorman, Türkiye Avrupa Birliği’ne katılarak Avrupa’yı bir model haline getireceğini söylüyor.
“Türkiye modeli o kadar kendisine has ki, İslâm Dünyası’na model olamaz. Bu model bir ekol oluşturamadı. Araplar kendilerini ‘Türk tarzı’ bir İslâm içinde görmüyorlar.”
Sorman’ın can alıcı tespitlerinden bir diğeri de şu: ‘Türkiye, Müslümanların modernizmle hatta Avrupa tipi modernizmle uzlaşmanın örneğidir. Türkiye’nin gerçekleştirdiğine ben, ‘Avrupa arzusu’ diyorum. Bu arzu, bugün Müslüman olan diğer milletler tarafından paylaşılmıyor...”
Türkiye Modeli, ‘Rıfaa’nin Çocukları’ için uç bir model. Mustafa Özcan’ın bu konudaki yorumu önemli: ABD hem Türkiye’nin Avrupa vizyonunu destekliyor, hem de bu modeli İslam Dünyası’na ihraç etmek istiyor. İslam ülkeleri ise laik-demokrasi modelini öne çıkarmak istemiyorlar. Aksine, İslami demokrasi modelini yeğliyorlar. Afganistan Devlet Başkanı Hamit Karzai bile Türk Modeli yerine kendileri için en iyi modelin Malezya Modeli olduğunu söylüyor. Çünkü Türk Modeli Fransız, Malezya Modeli, İngiliz Modeli’nden mülhemdir.
5.Hatime: ‘Rıfaa’nin Çocukları’nın işi zor
İslam Dünyası, bizim dünyamız… Anlaşılması kolay değil. Suudi Arabistan, Mısır’da İslamcılar’ın karşısında bürokratik yapıyı destekliyor. Hamas’ı sürekli döven İsrail, Hizbullah karşında ‘tietral yenilgiler’ alıyor. Aynı Hizbullah, Suriye rejiminin yanında. Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’la Suriye’deki muhalifleri desteklerken, Türkiye ile Suudi Arabistan, Mısır konusunda farklı cephelerde.
Burada siyaset kaypak.
Mısır’da Sisi’nin Mursi’yi devirmesini tasvip etmek mümkün değil, ancak MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Mursi’ye sunduğu stratejik konsepti Mursi’nin anladığını da söyleyemeyiz. Bu konseptin ilk işaretleri Başbakan Erdoğan’ın Mısır ziyareti sırasında verilmişti. Mısır kamuoyu ve özellikle İslamcılar, Erdoğan’ın ‘laiklik’ tavsiyesini ciddiye almamıştı.
Bu süreçte ‘Rıfaa’nin Çocukları’nın işi zor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder